Mehmet Özhaseki-Kemal Kılıçdaroğlu mücadelesi (5)
Dedim ya; Kemal Kılıçdaroğlu, seri yazılarımıza cevap vermeye çalışırken Ben sahte belgeyle konuşmam! lafını kullanmakla büyük hata yaptı!..
Mahkeme kararı yalan söylediğini tescillemiş filan, ben bunlara bakmam.
Belgeyi buldum mu, ya da yalan belgeyi gerçek diye sunanı buldum mu, doksana takarım!..
Takmaya devam...
Bak Kemal Efendi;
Siz dediniz ki; Hacı Ali Hamurcu polise kendiliğinden giderek Kayseri Büyükşehir Belediyesi ile ilgili rüşvet çarkını ayrıntıları ile anlattı...
Hayır bu doğru değil.
Doğrusu:
Hacı Ali Hamurcu Emniyete kendiliğinden gitmedi; Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı ihbar etti, Emniyet operasyon yaptı. Ve Hamurcu yakalandı!..
Bu tamam mı?..
Güzel...
Şimdi gelelim bir diğerine:
Siz dediniz ki;
Hacı Ali Hamurcunun 26 sayfalık ifadesinden 10 sayfası kayıptır!..
Doğrusu:
İfadelerin eksiksiz olduğu hem Emniyet hem de yargı tarafından ortaya konuldu!..
Bu da tamam...
Bir başkası...
Siz dediniz ki;
Vali Vekili rüşvet suçu oluştuğunu belirttiği için Gaziantepe sürülmüştür!..
Bu da doğru değil!.
Doğrusu;
Vali vekillerinin bu konularda yetkisi yoktur. Vali Vekili, tayin döneminde tayini yapılan 450 kişiden biridir. Ayrıca Vali Vekili, Kemal Kılıçdaroğlunun iddialarını, Gaziantepten yalanlamıştır!..
Siz dediniz ki;
Kayseri Adliyesinde trilyonlarca liralık yolsuzluğun konu edildiği yargılama 5 ayda sonuçlanmıştır!..
Doğrusu;
Kayseri 21. Ağır Ceza Mahkemesindeki yargılama tam 2 yıl 7 gün sürmüştür. Cumhuriyet Savcılığının Belediye Meclis Üyeleri ve Daire Başkanları hakkında yaptığı soruşturma ise 9 ay sürmüştür!..
Siz dediniz ki;
Çavdarlar Petrol ile ilgili olarak 2 katlı bina yerine rüşvet karşılığı 9 katlı bina yaptırıldı!..
Doğrusu;
Gittik gördük; benzincinin üstünde öyle bir bina yok!.. Hiç olmamış!.. Olmayan binayı varmış gibi sunulabilmek... Hayret ki ne hayret!..
Siz dediniz ki;
Rüşvet çarkına karşılık olarak Hacı Ali Hamurcuya 10 trilyonluk teminat senedi verildi, senetteki imzalar da Başkan Özhaseki ile Genel Sekretere ait!..
Doğrusu:
Senet üzerinde 3 ayrı bilirkişi incelemesi yapıldı. Raporların hepsinde sanette bulunan isim, imza ve kaşelerin Başkan Özhaseki ve Genel Sekretere ait olmadığı tespit edildi. Ergenekon iddianamesinde de, bu işte bir e. başçavuş ile H.T. adlı e. generalin parmağı olduğu anlatılıyor!..
Siz dediniz ki;
Bu olayla ilişkileri yoksa 10 trilyonluk senedi niçin ödediler?!!
Doğrusu;
10 trilyonluk senet ödenmedi ki!!! Üstelik senedin tahsili için yapılan şantajdan dolayı da Belediye yönetimi tarafından suç duyurusunda bulunuldu!.. Ve suç duyusu sonucunda mahkeme şantajdan cezayı kilitledi. (Kayseri 1. Ağır Ceza, 2010/182 E ve 2011/462 K sayılı kararı ile 2 yıl 6 ay hapis ve 62.500 lira para cezası!.. Cezayı yiyen de Ergenekon dosyasında ismi kalın harflerle geçen bir meşhur zat!..)
Yav, içim karardı.
İddialar ile gerçekleri sırala sırala bitmiyor...
Bir liste yaptım; eksiği fazlası, yüz metre tutuyor!..
Bu ne biçim bir mevzudur...
Kemal Efendi; siz siz olun etrafınızdaki kılavuz kargalara dikkat edin...
Hayır, kaset maset vesilesiyle de olsa, Atatürkün koltuğunda oturuyorsunuz!..
Ayıp oluyo ama!..
Çok ayıp!..
İyisi mi yol yakınken özür dileyin...
Atatürk yaşasaydı eminim ki sizin adınıza özür dilerdi!..
FACE-NOTUMUZ:
Bu sütunda yer alan bazı konuların ayrıntılarına yer yetmezliğinden dolayı giremiyorum. Ayrıntılar için, http://www.facebook.com/serdararseven1 adresinde buluşabiliriz. Oraya da desteğinizi bekliyorum.