Güzellik adıyla çirkinlik
Mimsiz medeniyetin başta hanımlara ve bütün insanlığa yaptığı kötülüklerden biri de çirkin âdetler başlatmasıdır. Bu çirkin âdetlerden biri de güzellik yarışmalarıdır.
Malûm olduğu üzere güzellik ve çirkinlik hem kişiye göre değişir, hem de bunu ölçebilecek terazi yoktur. Hem, güzel olmak ya da olmamak insanın elinde olan, kendi gayretiyle ulaştığı bir durum da değil. Nasıl ki hangi ırktan olacağımıza kendimiz karar veremiyorsak, güzel ya da güzel olmama noktasında da seçme şansımız yok. Peki, seçme şansımız olmayan bir konuda yarışma düzenlenmesi ne anlama gelir? Baştan aşağı tutarsız olan bu yarışmalar, maalesef medeniyet adı altında yapılmaya devam ediyor.
İstanbuldaki bir özel üniversite, Herkes yapar da biz niye yapamayalım? diye düşünmüş olsa gerek ki, Güzel bir kariyer için ilk adım diyerek güzellik yarışması düzenleme kararı almış. Konu ile ilgili reklâmlar gazetelerde yayınlanınca umulmadık kesimlerden tepkiler geldi. Meselâ, Radikal gazetesi Bu nasıl kariyer? diyerek yarışmaya manşetten itiraz etti. (27 Nisan 2012) Aynı şekilde Taraf da yarışmaya tepki gösteren Kafası güzel üniversite başlıklı bir haber yayınladı. (27 Nisan 2012) Böyle çirkin bir yarışmaya ilk tepkinin, umulmayan cenahtan gelmesi ayrıca tebrike şayan. Bu arada, yarışma ile ilgili dâvet reklâmının duyarlı medya kabul edilen bir gazetede de (Star, 26 Nisan 2012) yayınlandığını hatırlayalım...
Doğrusu, yarışma ile ilgili reklâmı görünce garip karşıladık. Ama çok daha fena yarışma ve reklâmlar gördüğümüz için şok olmadık. Derken, kamuoyundaki tepki dolayısıyla üniversite geri adım attı ve yarışma iptal edildi.
Ancak şunu görmek lâzım: Güzellik yarışması adı altında birtakım yarışmalar düzenlemek kökten yanlış bir davranış. Üniversitelerin böyle yarışmalar düzenlemesine itiraz edip de, başkalarının düzenlediği güzellik yarışmalarına itiraz etmemek olmaz. Öğrenci için yanlış olan bir yarışma, öğrenci olmayan için niçin doğru olsun? Üniversitenin düzenlediği yarışmada kadınlar aşağılanıyor da, özel şirketlerin, bazı TV kanallarının düzenlediği güzellik yarışmalarında aynı şey olmuyor mu?
En başta kadın haklarını savunduklarını ilân eden dernekler olmak üzere bütün sivil toplum kuruluşları bu yarışmalara itiraz etmeli. Allahın (cc) ihsan ettiği bir nimeti yarışma konusu etmek ve kimilerini güzel, kimilerini de bir anlamda çirkin ilân etmek kimin haddine?
İnsan yaratılışına uygun olmayan bütün davranışlar neticesiz kalır. Bu yarışmalar da, insan fıtratına uymayan işlerin başında gelir. Her kademedeki benzer yarışmalara itiraz etmek lâzım. Düşünün ki, bu anlayış sahipleri bazen hayvanları da yarışma konusu yapabiliyorlar. Böyle yarışmalar insaniyetle bağdaşır mı?
Aslında bu ve benzeri yarışmaların altında kadınları sokağa dâvet eden ifsat şebekelerinin izleri var. Böyle yarışmalar, müstehcenlik, alkollü içki ve benzeri kötülüklerin yaygınlaştırılmasına da vesile oluyor. Yani güzellik yarışmaları sadece bir yarışma değildir.
Geriye dönüp baktığımızda Türkiyedeki ilk güzellik yarışmasının tek parti devrinde yapıldığını görürüz. Her halde bu da tesadüf değildir. Üniversitenin düzenlemek istediği güzellik yarışmasına ilk tepkinin, yarışmayı düzenleyenlerle benzer davranışlar sergileyen çevrelerden gelmesi de ibretli. Konu ile ilgili olarak görüş beyan eden ve yarışmaya itiraz edenler de akla gelebileceği gibi ilahiyatçılar değil. Tamamen seküler anlayışa sahip kişi ve kuruluş temsilcileri bu yarışmaya itiraz etmiş. Demek ki fıtrat yalan söylemiyor ve insaniyet güzellik adına da olsa çirkinlikleri reddediyor...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.