Faruk Çakır

Faruk Çakır

Güzellik adıyla çirkinlik

Güzellik adıyla çirkinlik

Mimsiz medeniyetin başta hanımlara ve bütün insanlığa yaptığı kötülüklerden biri de ‘çirkin âdet’ler başlatmasıdır. Bu çirkin âdetlerden biri de ‘güzellik yarışmaları’dır.


Malûm olduğu üzere güzellik ve ‘çirkin’lik hem kişiye göre değişir, hem de bunu ölçebilecek terazi yoktur. Hem, güzel olmak ya da olmamak insanın elinde olan, kendi gayretiyle ulaştığı bir durum da değil. Nasıl ki hangi ırktan olacağımıza kendimiz karar veremiyorsak, güzel ya da güzel olmama noktasında da seçme şansımız yok. Peki, seçme şansımız olmayan bir konuda ‘yarışma’ düzenlenmesi ne anlama gelir? Baştan aşağı tutarsız olan bu yarışmalar, maalesef ‘medeniyet’ adı altında yapılmaya devam ediyor.
İstanbul’daki bir özel üniversite, “Herkes yapar da biz niye yapamayalım?” diye düşünmüş olsa gerek ki, “Güzel bir kariyer için ilk adım” diyerek güzellik yarışması düzenleme kararı almış. Konu ile ilgili ‘reklâm’lar gazetelerde yayınlanınca umulmadık kesimlerden tepkiler geldi. Meselâ, Radikal gazetesi “Bu nasıl kariyer?” diyerek yarışmaya manşetten itiraz etti. (27 Nisan 2012) Aynı şekilde Taraf da yarışmaya tepki gösteren “Kafası güzel üniversite” başlıklı bir haber yayınladı. (27 Nisan 2012) Böyle çirkin bir yarışmaya ilk tepkinin, umulmayan cenahtan gelmesi ayrıca tebrike şayan. Bu arada, yarışma ile ilgili dâvet reklâmının ‘duyarlı medya’ kabul edilen bir gazetede de (Star, 26 Nisan 2012) yayınlandığını hatırlayalım...
Doğrusu, yarışma ile ilgili reklâmı görünce garip karşıladık. Ama çok daha fena yarışma ve reklâmlar gördüğümüz için şok olmadık. Derken, kamuoyundaki tepki dolayısıyla üniversite geri adım attı ve yarışma iptal edildi.
Ancak şunu görmek lâzım: Güzellik yarışması adı altında birtakım yarışmalar düzenlemek kökten yanlış bir davranış. Üniversitelerin böyle yarışmalar düzenlemesine itiraz edip de, başkalarının düzenlediği güzellik yarışmalarına itiraz etmemek olmaz. Öğrenci için yanlış olan bir yarışma, öğrenci olmayan için niçin doğru olsun? Üniversitenin düzenlediği yarışmada ‘kadın’lar aşağılanıyor da, özel şirketlerin, bazı TV kanallarının düzenlediği güzellik yarışmalarında aynı şey olmuyor mu?
En başta kadın haklarını savunduklarını ilân eden dernekler olmak üzere bütün sivil toplum kuruluşları bu yarışmalara itiraz etmeli. Allah’ın (cc) ihsan ettiği bir nimeti yarışma konusu etmek ve kimilerini ‘güzel’, kimilerini de bir anlamda ‘çirkin’ ilân etmek kimin haddine?
İnsan yaratılışına uygun olmayan bütün davranışlar neticesiz kalır. Bu yarışmalar da, insan fıtratına uymayan işlerin başında gelir. Her kademedeki benzer yarışmalara itiraz etmek lâzım. Düşünün ki, bu anlayış sahipleri bazen ‘hayvan’ları da yarışma konusu yapabiliyorlar. Böyle yarışmalar insaniyetle bağdaşır mı?
Aslında bu ve benzeri yarışmaların altında kadınları ‘sokağa’ dâvet eden ‘ifsat şebekeleri’nin izleri var. Böyle yarışmalar, müstehcenlik, alkollü içki ve benzeri kötülüklerin yaygınlaştırılmasına da vesile oluyor. Yani ‘güzellik yarışmaları’ sadece bir ‘yarışma’ değildir.
Geriye dönüp baktığımızda Türkiye’deki ilk güzellik yarışmasının ‘tek parti’ devrinde yapıldığını görürüz. Her halde bu da tesadüf değildir. Üniversitenin düzenlemek istediği güzellik yarışmasına ilk tepkinin, yarışmayı düzenleyenlerle benzer davranışlar sergileyen çevrelerden gelmesi de ibretli. Konu ile ilgili olarak görüş beyan eden ve yarışmaya itiraz edenler de akla gelebileceği gibi ilahiyatçılar değil. Tamamen seküler anlayışa sahip kişi ve kuruluş temsilcileri bu yarışmaya itiraz etmiş. Demek ki fıtrat yalan söylemiyor ve insaniyet güzellik adına da olsa ‘çirkinlik’leri reddediyor...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Faruk Çakır Arşivi