Büzülmeden yeniden yayılmaya..
Her sistemin kabz ve bast hali vardır. Büzülme ve inbisat ve yayılma hali. Bu meyanda, Mısırlı Muhammed Gazalinin bir kitabı vardı. Başlığı dikkatimi çekmiştir. Zahful ahmer yani kızıl yürüyüş veya yayılma.
Komünizmin şaşaalı günleridir. Ve yayılma istidadındadır ve İslam dünyasını da kasıp kavurmaktadır. Lakin halis bir şekilde zulüm ve inkara dayalı olduğundan günleri sayılı olmuştur. Komünizm fıtrata ters olduğundan sel gibi gelmiş ve köpük gibi gitmiştir. Komunizmin yayılma günleri geride kalmıştır. Kapitalizmin ve komünizmin yayılma günleri yaklaşık aynı döneme rastlamıştır. Berlin Duvarının yıkılmasıyla birlikte komünizm büzülme ve yok olma dönemine girmiştir. Çinde ise komünizm kapitalizmle izdivaç etmiş ve aşılanmış ve hecin hale gelmiştir. Osmanlının sonlarında da İslam dünyası geri çekilme ve ricat günlerindedir. 1907 sonrası olsa gerek, Bediüzzaman İstanbuldan Vana dönüşünde Batum üzerinden Tiflise uğrar. Tifliste, Şeyh Sanan Tepesine çıkar. Dikkatle etrafı temaşa ederken yanına bir Rus polisi gelir ve garip zaman yolcusuna sorar:
Niye böyle dikkat ediyorsun?
Bediüzzaman der: Medresemin plânını yapıyorum.
O der: Nerelisin?
Bediüzzaman: Bitlisliyim.
Rus polisi: Bu Tiflisdir!
Bediüzzaman: Bitlis, Tiflis, birbirinin kardeşidir.
Rus polisi: Ne demek?
Bediüzzaman: Asyada, âlem-i İslâmda üç nur, birbiri arkasından inkişafa başlıyor. Sizde birbiri üstünde üç zulmet inkişafa başlayacaktır. Şu perde-i müstebidane yırtılacak, takallüs edecek. Ben de gelip burada medresemi yapacağım.
Rus polisi: Heyhat! Şaşarım senin ümidine.
Bediüzzaman: Ben de şaşarım senin aklına. Bu kışın devamına ihtimal verebilir misin? Her kışın bir baharı, her gecenin bir neharı vardır.
Rus polisi: İslâm parça parça olmuş.
¥
O günlerden bugünlere baktığımızda gerçekten de Rusyanın gücünün takallus ettiğini yani geri çekildiğini görüyoruz. Gürcistandan çekilmesi bunu göstermektedir. Lakin İran ve Suriye rejimi üzerinden bölgeye yeni bir hamle yapmak ve öne çıkmak istemektedir. Lakin Suriye üzerinden Arap Baharı Rusya için belki de üçüncü ve en büyük kırılma anı olacaktır. Çünkü bir kez daha uyuyan devi uyandırmaktadır. Artık uyanan dev Rusya değil İslam dünyasıdır. İslam dünyasını saran takallüs veya geri çekilme (inhisar, sin ile) devri kapanmış ve yeniden yayılma ve genişleme dönemine girmiştir. Bu çerçevede Arap Baharı ile birlikte başlayan yeni süreçte en büyük seda İslamın sedası olacaktır. Birçok tarikle gelen bir hadisi şerifte İslamın yeryüzüne serileceği, salınacağı belirtilmektedir. Takallustan yani büzülme, kabz halinden bast haline geçecektir. Hadislerde buna ciranul İslam denmektedir. Yani İslam deve boyu gibi uzanacak ve yayılacak ve genişleyecektir. Kendisi ve gölgesi yeryüzünü kaplayacak ve kapsayacaktır. Hadislerde yelkal İslamu biciranihi ilal ard tabiri kullanılmaktadır. Başka rivayetlerde ise yadrubud dinu biciranihi denilmektedir. İslam yeryüzüne boyunu uzatacaktır. Arap Baharıyla birlikte İslamın ruhu yeniden dirildiğinde İslam dünyasını 11 ve 12inci yüzyılı atlatmış 13üncü yüzyıla geçmiş gibi olacaktır. 11 ve 12inci yüzyılda Müslümanların bir daha dirilemeyeceği ve ayağa kalkamayacağı öngörülmüştür. Bir yüzyıl sonra ise artık kimsenin Müslümanları bir daha durduramayacağı ve İslamın bütün gücüyle şahlandığı ifade edilmiştir. Tarihçiler böyle söylemektedir. Takallus yani geri çekilme dönemi bitmiş ve gitmiş bunun yerine ciranul İslam yani İslamın itila, yükselme ve yeniden yayılma dönemi başlamıştır. Eceli gelenlerin Suriye rejiminin arkasına gizlenmelerinin ve burada İslam baharını durdurmaya yeltenmelerinin kendilerini tahripten başka sonucu yoktur. Denildiği gibi, korkunun ecele faydası yoktur. Hakkın vadettiği günler gelip çatmıştır. Ebul Hasan en Nedevinin dediği gibi: Min cedid ilel İslam. Yeniden İslama...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.