Hüseyin Öztürk

Hüseyin Öztürk

Türkiye Erbil Erbil Türkiye

Türkiye Erbil Erbil Türkiye

Eğer kâinatın “asıl ve tek” sahibi olduğuna iman ediyorsak, üzerinde yaşayan ve ölen her türlü canlı varlığın da esas sahibinin “bir” olduğuna inanmak zorundayız.

Ancak böyle inanılırsa yeryüzü huzur, güven ve adalete kavuşabilir.

Aksi takdirde bugün olduğu gibi suni gündemli kavgalar ve kargaşalar, hem dünyayı hem de insanlığı tüketecektir.

Erbil sokaklarını arşınlarken ve yanımdan yöremden geçen insanlara selam verip alırken şu soruyu sordum aklı erenlere:

“Yeryüzünde paylaşamadıklarımızın ve sahip olduklarımızın hiçbirini, yerin altına götüremeyeceğimize ve bugüne kadar da götüren olmadığına göre neyi paylaşamıyoruz?”

Erbil’den Türkiye’ye bakan aklıselim sahipleri de bu soruya şöyle cevap verdi:

“İnsana ve tüm canlılara düşman olarak kişileri kamplara bölen terör rantçıları, iki toplumun ırkçılığı öteleyip, kardeşçe yaşamasından korkuyor.”

¥

“Albaraka’nın şube açılışı için Erbil’e gideceğim” dediğimde, her duyan olumsuz bir tepki vermişti. Sanki daha önce Erbil’e gitmişler de bir bildikleri varmış gibi.

Oysa Erbil İstanbul’dan daha güvenli bir şehirmiş.

İstanbul’da aynı camiye giden kişiler bile birbirlerine selam vermekten imtina ederken, Erbil’in sokaklarında insanlar selamsız geçmiyordu.

Kürt Türk veya başka bir ırk ayrımının zerresine rastlamadım. Erbil’de Müslümanlık her türlü dünyevi kimliğin üzerinde bir çatı vazifesi yapıyor.

“Din birliği;” “dil ve ırk” ayrımını ortadan kaldırmış. Bu ayrım sadece Türkiye’de var. O fitneyi de kimlerin çıkardığı belli.

¥

Erbil, alın teri veya beyin gücüyle iş yapıp; bedel ve emek harcayarak ekmeğini kazanmak isteyen herkes için büyük bir “aş” kapısı.

Erbil’e yatırım yapmak isteyen herkese karınca kaderince çeşitli imkânlar sunuluyor. Albaraka da açtığı şubesiyle bu fırsatlara ev sahipliği yapıyor.

“Acaba ben orada neler yapabilirim” sorusuna Erbil’de yer yok. Kim hangi işi yapmak istiyorsa, Erbil kurulmaya hazır bir sofra gibi bekliyor.

Erbil’in PKK terörü ile uzaktan yakından bir ilgisi olmadığı sıkça vurgulanıyor. Bu anlamda da oldukça huzurlu bir şehir. Esas herkesin şaşkınlığı da zaten burada yatıyor.

Yani Türkiye’de yaşanan Türk Kürt gibi anlamsız ırkçılığın binde birini Erbil’de göremiyorsunuz.

Erbil’in ileri gelen aklıselim sahibi insanları; “Irkçılığın Yüce Allah’a karşı bir şirk olduğunu” sürekli dile getiriyorlar.

Böyle düşünülen ve inanılan bir yerde ırkçılık zemin bulabilir mi? Umarız ki, ırkçılığı körükleyen çevreler bu mesajı algılarlar.

¥

Erbil sanki ülkemizin 82. vilayeti gibi. Hayat çok canlı ve her sokak başında Türkiye’den birine rastlayabiliyorsunuz.

Ana caddelerinde dolaşırken, abartı olmasın ama beş mağazadan ikisi Türkiye markası taşıyordu.

“İştir kişinin ayinesi lafa bakılmaz” sözü, Erbil’de yerini bulmuş.




Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Hüseyin Öztürk Arşivi