74 milyon TL’lik proje.
7 milyon öğrenciye dağıtılıyor.
12 ilde, bin iki yüz öğrenci ilk gün içtiği sütten dolayı hastaneye koşuyor.
Süt, hemen “bürokrasi testine” giriyor… İçerek “bozukluk” testi yapılıyor.
Kimi test sonucunu “bozuk”, kimi de “mis gibi” diyerek açıklıyor.
Gerçek test sonuçları çıktığında, sütler bozuksa, ihaleyi kazanan firmaya ve yetkililere ne diyeceğiz?
Tabii ki “sütün bozuk.”
***
Farkında değiller…
3x4 eğitim sistemi için “kızlar okumaz” eleştirisi yapılıyordu.
Bal gibi okuyacaklar, hem de dünya evine girerek.
Balayını da sınıfta geçirecekler.
Yeni düzenlemeyle, velinin kızını okutmamak için evlendirmesi bile çözüm olamayacak.
Kayıtları silinmeyecek.
İktidar, kızları okutmaya kararlı yani. Kızlarımız “hem kariyer hem de çocuk yapacak.”
Benim iki tavsiyem var.
Evli olanlar da kayıt yaptırabilsin. Yalnız eşler aynı sınıfta, hatta aynı okulda bile olmasınlar. Namus olaylarını önlemek lazım.
İkinci tavsiyem de, olurda ev ödevlerini yapamayan evli öğrenciler eski ağız alışkanlıklarıyla “elektrikler kesildi, sular yoktu” bahanesi söylemesinler, yanlış anlaşılır.
Bu yeni sistem 3x4 değil 4x4’lük…
***
OYAK VE FON başlıklı yazımda “Fon'a başkan olabilmek için yapılan kulisler alttan alttan etik olmayan bir şekilde devam ediyor. Teferruata girmeyeyim” demiştim. Arkadaşım “gir” dedi.
Bismillah…
Fon haricindeki diğer özerk kurumlardaki yöneticiler 2,3 dönem başkanlık yapabiliyordu. Hükümet bir yasa ile bu ayrımı kaldırdı.
Tam da Şakir Ercan Gül’ün görev süresinin bitmesinden sonra. Bu durum Gül’ün tekrar başkan olmasını istemeyenleri harekete geçirdi.
Geçenlerde bir mail aldım. Mail sahibi, kendisini TMSF’de üst düzey bir bürokratın akrabası olarak tanıtıyor ve araştırıp doğruluğunu gördüğü bazı bilgileri bana gönderdiğini açıklıyor.
“Gül, Fon’a gidip geliyor, odasını boşaltmadı” deyip belge olarak gazete, internet haberi konuyor ortaya.
Bununla da yetinilmeyip “maaşı düşen bir makama neden Gül’ün talip olduğu” sorgulanıp “yolsuzluk yapmak için uğraşıyor” algısı oluşturulmaya çalışılıyor.
Bir de bilgi notu olarak hazırlanan yazıların çıktısı jpeg tarzında gönderilerek belge niteliği kazandırılmaya çalışılmış ki evlere şenlik bir durum ortaya çıkmış.
Daha bir sürü belgesi olmayan iddialar.
Kısaca, 28 Şubat’ın bazı “yandaş”lara faydası olmuş. Haber yaptırıp bunu da belge diye kullanmak önemli bir kazanım.
Bütün bunları niye mi yazdım? Bana gelen mail başkasına da gitmiş ve haber de olmuş.
Fon’a atamayı yapın artık ey yetkililer…