Bunun adı terördür!
1967de bizim mahallenin futbol meraklısı gençlerini toparlayıp Fakirspor isimli bir kulüp kurmuştum.
Diğer mahalleler de buna özendiler ve kulüplerin sayısı arttı. Nihayet bir turnuva tertipledik, şampiyon olduk.
Fakirdik, formamız bile yoktu, yalınayak top koşturuyorduk.
Baktım böyle olmayacak, Milliyetdeki köşesinde bu tür işlere de yer veren Hasan Pulur ustamıza bir mektup yazdım. Bizim takımın fotoğrafıyla birlikte gönderdim...
Dedim, böyle iken böyle: Formamız yok...
Zamanın Fenerbahçe Kulübü Başkanı Emin Cankurtaran, yazıyı okumuş. Onbir forma gönderdi. Nasıl mutlu olduk anlatamam...
Bir süre sonra baktım, futbol yüzünden kardeş kardeşle savaşıyor. Yılların arkadaşları birbirlerine düşman oluyor. Kulüp kurmakla iyi mi kötü mü ettiğimi kara kara düşünmeye başladım.
O sırada da zaten askere gittim. Kulüp başkanlığım böylece bitti. Ama ellerimle yazdığım Fakirspor, 1967 levhası yıllar boyu astığım yerde kaldı.
Ne zaman bir futbol terörü yaşansa, o günleri hatırlarım: Futbol için yaptığımız kavgalar gelir aklıma...
Pazar günü Fenerbahçe Stadıda olanlar, keşke bizimkiler kadar masum olsa... Ama değil: Plânlı-programlı bir terörü düşündürecek kadar da vahim...
Bence hiçbir taraftar o kadar canileşemez..
Karşı takımın oyuncularına ya da taraftarlarına öfkelenilmesini, o öfkeyle galeyana gelinip taşkınlıklar yapılmasını bir yere kadar anlamak mümkündür...
Ancak benzinliğe havai fişek atılmasını (facianın kıyısı, cinayete tam teşebbüs), polislere saldırılmasını, stadın tahrip edilmesini, polis arabalarının ters çevrilmesini, bıçak çekilmesini; kısacası gözü dönmüşlüğün her türlüsünün sergilenmesini takım sevgisine ya da mağlubiyet tepkisine bağlamak, fazlaca saflık olur.
Şuna inanıyorum ki, terör yapmak için taraftar kisvesiyle, her önemli maçta stadyumlara girenler var...
Galatasaray sahasında oynanacaksa Galatasaray taraftarı, Fenerbahçe sahasında oynanacaksa Fenerbahçe taraftarı görüntüsüyle geliyorlar...
Kimi zaman Trabzonsporlu, kimi zaman Bursasporlu oluyorlar...
Asıl amaçlarını taraftar kılığıyla saklıyorlar.
Maç esnasında yahut maçtan sonra oluşan gerginlikleri amaçları istikametinde kullanıyorlar.
Bahane arıyorlar: Bulamazlarsa icat ediyorlar ve kitle psikolojisini de kullanıp gerçek taraftarları provoke ederek saldırıya geçiyorlar.
Tahminimce bunlar üç beş yüz kişiyi geçmez...
Üç-beş yüz kişilik terörist taifesi, bayramı cehenneme çeviriyor!
Hedefleri ise her türlü bahaneyi kullanıp Türkiyenin kardeşliğine zarar vermektir...
Etnik farkları kullanmadılar mı?..
Mezhep farkını kullanmadılar mı?..
Bölge farkını kullanmadılar mı?..
Aynen takım farkını da kullanıyorlar.
Birlik-beraberliğimizi yaralayacak her şeyi istismar ederek, iğrenç hedeflerine ulaşmaya çalışıyorlar.
Devletin artık bunu bilmesi ve buna göre tedbir alması gerekiyor.
Teröristlere fanatik taraftar muamelesi yapıldıkça, bu savaş görüntülerinin sonu gelmeyecektir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.