Bosna Yetim mi?
Bosna yetim mi? Bu soruya cevap vermek için Bosnaya nereden baktığınız önemli.
Benim gibi safdillik yapmak isteyip veya sırf nefsinizin arzularına cevap vermemek için başka bir pencereden bakarsanız, Bosna hakikaten yetim.
Ama yok, dünyevi bir gözlükle bakar, değer yargılarınızı har vurup harman savurup; gecenizi, gündüzünüzü eğlence, zevk ve sefaya ayırırsanız Bosna yetim değildir.
Dedim ya ideolojik bir gözlükle bakar veya kendinizi bakmak zorunda hissederseniz, Bosna yetimdir.
Hem de artık bu yetimlik; dış güçlerin, yabancı ideoloji sahiplerinin baskıları, yaptırımları veya başka yollarla değil, kendi kendilerine sürdürdükleri bir yetimlik.
Yani varlık sebeplerinin yetimliğini yaşıyorlar. Varlık sebepleri, elbette dini ve milli değerleridir. Bu konuda yetimlilikleri gerçekten iç acıtıcı.
Eğer hala ayakta kalabiliyor ve kalmaya devam ediyorlarsa, bunu dini reisliklerine, din adamlarına, vakit namazlarında da olsa camilerini açık tutmalarına borçlular.
Bu arada Türkiyenin gücünüde hatırlatmalıyım. Dini otoriteler, ülkemizin maddi ve manevi desteklerinden son derece memnunlar.
Ayrıca hükümete çok güveniyorlar. Hatta sık sık şunu söylüyorlar:
- Eğer savaşta Tayyip Erdoğan başbakan olsaydı, hem bu kadar kaybımız olmaz hem de biz savaştan galip çıkardık.
¥
Söz savaştan açılmışken, şunu da belirtmeliyim.
Bosnalılar savaşın yaralarını sarmışlar, savaştan herhangi bir iz kalmamış, hatta unutmuşlar bile desem yeridir.
Belki de unutmak istemişler. Çarşı, cafe ve eğlence mekânlarında bunu görmek mümkün. Sanki bundan 20 yıl önce hiç savaş, yokluk, kıtlık görmemiş gibiler.
Tabi bu söylediğim Saraybosna için geçerli. Mesela Travnik şehrinde aynı şeyi görmedim. Vezirler şehri Travnik daha mazbuttu.
Bizim penceremizden bakınca Bosnanın yetimliğinin bir başka göstergeside mezarlıklarıydı.
Mezarlık dediysem belli bir yerde değil, şehrin hemen her boşluğunda mezarlara rastlayabilirsiniz. Hatta parkların içerisi dahi eski yeni şehit kabirleriyle dolu.
Bosnada mezarlıklar, ölenlerle ölecekler arasında bir iletişim köprüsü gibi duruyor. Bizdeki gibi tel örgülerle veya duvarlarla çevrilmiş değil.
Ölülerle diriler iç içe yaşıyorlar. Peki ibret alınıyor mu alınmıyor derseniz onu bilemiyorum. Bilsem de yazamıyorum.
Bosnaya hangi tepeden bakılırsa bakılsın, beyaz mezar taşları, şehrin Müslümanlık tapusu olarak, şehitler bahçesi olarak duruyor.
¥
Her şeye rağmen Bosna bize emanet ve yetim.
Bize derken, Bosnaya tarihi, dini, kültürel ve siyasi boyuttan bakıp; ilahi kelimetullahın oralarda ebedi yaşamasından yana olan Müslümanları kastediyorum.
Allah kimseyi dinde yetim koymasın. Camilerden ve cemaatten uzak Müslümanların elinde din adına üç şey kalmış.
Birincisi Allaha emanet. İkincisi, Selamünaleyküm. Üçüncüsü, Elhamdülillah.
Bu üç dini değer, kullanan herkesin Müslümanlığına işaret Bosnada.
Yarına devam.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.