Hüseyin Öztürk

Hüseyin Öztürk

Afişler Gibi Yüzün

Afişler Gibi Yüzün

Bu haftaki kitabımız oldukça farklı bir eser. Bu eseri edebi türlere ayırdığımda hangi sınıfa dahil edeceğimi kestiremedim.

Daha doğrusu edebi türlerden birisinin içine raptiyelemek istemedim. Çünkü her kategoride okunması gereken bir kitap.

........

İşte o eserlerden birisi “Afişler Gibi Yüzün” adını taşıyor. Yazarı ise şair, yazar ve İTO başkanlık danışmanlarından Şefik Memiş.

Şefik Memiş, yerli ve yabancı sinema filmleri konusunda edebi uzmandır. Ona göre beyazperdeye veya ekrana yansıyan görüntü, ses ve söz, “önce insan” demelidir.

İnsanı değer yargılarından uzaklaştırıp kişiyi kendisine yabancılaştıran sinema, tiyatro ve belgeseller, “insanî değerlere” hizmet etmeyen yapımlardır.

........

Sinema filmleri; romandan, hikâyeden, anıdan, olaylardan yola çıkılarak çekilir. “Ama çekilen bu filmlerin insan üzerinde bıraktığı etkilerin romanı yazılır mı?” derseniz, onu Şefik Memiş’in “Afişler Gibi Yüzün” kitabında bulabilirsiniz.

Profil Yayınları’ndan çıkan kitapta yazar; genç kuşakların adını duyduğu veya üzerine çeşitli denemeler okuduğu, orta yaş ve üzerindekilerin ise pek çoğunun izlediği seçkin filmlerin, insanlar üzerinde bıraktığı tesirleri sayfalara aktarmış.

........

Sinemayla da ilgili birisi olarak doğrusu ilk defa “sinema roman”, “roman sinema” tarzı bir esere denk geldim.

Kitabın ilk sayfalarında “Casablanca” filmi üzerine bir seyahat var.

Sinema tarihine damgasını vuran ve Akdeniz’in incisi Fas’ı dünyaya tanıtan filmin; insanın “duygusallıkla gerçeklik” arasındaki dengesine nasıl bir katkı sağladığını anlatıyor ve şöyle diyor ilk satırda:

“Sıradan şeyler, aslında hayatımızın olağanüstülükleridir. Ve biz onların, hayatımızda ne denli önemli bir yere sahip olduklarını kaybettiğimiz zaman anlarız. Nasıl edindiğimizi bile bilmeyiz halbuki.”

........

Kitabın ilerleyen sayfalarında ise; “Selvi Boylum Al Yazmalım” var. Cengiz Aytmatov’un ünlü eserinden sinemaya aktarılan filmin hikâyesini bilmeyen yoktur.

Bu hikâyede de sevgi sorgulanır ve şöyle sorulur:

“Sevgi nedir? Bir alev mi, bir tutku mu, bir coşku mu? Yoksa adım adım kazanılan bir yürek, yüklenen sorumluluk, en zor zamanda uzatılan el mi? Sevgi tutku mu, emek mi?”

Sorunun cevabı şu: “Sevgi emek ister.”

........

Sinema öğrenimine ilk başlayanlara Metin Erksan’ın “Sevmek Zamanı” filmi izlettirilir ve üzerine ders verilir. Benim de izlediğim ilk filmlerden biriydi.

Şefik Memiş bu filmi de eserine almış ve uzunca sohbet etmiş.

Daha nice klasik filmler var kitapta. Eserin son sayfalarında ise “Film Gibi Şehirler” bölümü var.

Bu bölümde de Şefik Memiş, gezip gördüğü tarihî şehirlerin bir kısmını sinema diliyle anlatmış.

Hayatın aceleciliği ve stresine “dur” diyebilenlerin keyifle okuyacağı bir kitap olmuş.

Profil Yayınları, 0212 514 45 11

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Hüseyin Öztürk Arşivi