Kör bıçakla kesilen deve
Geçtiğimiz haftalarda rahmetli Menderesin suçlarından (!) biri olan Osmanlı ailesine sahip çıkmasını yazmıştım.
Bu yazı Menderes ve insan sever okurlarımız tarafından büyük ilgi görmüş, ceplerinde yazıyı dolaştıranlara rastlamıştım.
Sıkça da şunu söylüyorlardı;
-Menderes tarihimizden gizlenen bir lider. Ne olur daha geniş araştırmalar yaparak bilgilendirin.
Bu istek üzerine yine rahmetli Adnan Menderese dair bazı bilgileri paylaşayım.
¥
Menderes Maraş gezisindedir. Bir haber gösterilir. Gezide deve kurban edildiği ve devenin kör bıçakla kesildiği yazılıdır. Oysa deve falan kurban edilmemiştir.
Nasıl bir haysiyetsizlikse haberi yazan muhabir de oradadır. Menderes bu ahlaksızlık karşısında kendini tutamaz ve nezaketle; Lütfen buradan çıkın, diyerek tepki gösterir.
¥
Menderes, Avukatı Burhan Apaydına;
-Ben anayasa ihlali iddialarından, idamdan korkmuyorum. Beni tarihe hırsız başbakan olarak geçirmek istiyorlar deyip, hayatının kurtarılmasından ziyade, yapacağı savunmalarda şeref ve haysiyetinin korunmasını ister.
¥
Darbe öncesi öğrenci olaylarını CHPli rektörler organize eder. Bunların başında da İstanbul Üniversitesi Rektörü Sıddık Sami Onar gelmektedir.
28 Nisan gösterilerini bastırmak üzere olay yerinde bulunan polis müdürlerinden Zeki Şahin ile rektör arasında bir tartışma çıkar.
Polis müdürü Sıddık Samiye hitaben;
-Bunların hepsi senin başının altından çıkıyor ama elim kolum bağlı der.
¥
27 Mayısa giden yolda CHPliler, üniversitedeki komünist hocalar ve yine aynı zihniyetteki gazeteler, darbe çığırtkanlığında hız kesmezler.
Gazeteler günlerce üniversite öğrencilerinin öldürüldüğünü, çok sayıda öğrencinin Et Balık Kurumunda kıyma makinelerine atıldığını ve asfalta gömüldüğünü yazar.
Mesela Cumhuriyet Gazetesinin 2 Haziran 1960 tarihli manşeti şöyledir:
Buzhane ve Çukurlarda Bulunan Cesetler. Haberin ara başlığı ise; Cesetler, İstanbul ve Ankarada bulundu. Oysa ortada ceset değil tırnak bile yoktur.
¥
TBMMde kurulan tahkikat komisyonu raporunda ise şu bilgiler vardır.
İstanbulun Beyazıt Meydanındaki talebeleri, Halk Partisinin faal azâlarından bir bayan sevk ve idare etmektedir. Bu muhitte kendisi Halk Partisi adına progpaganda yapar.
Ankara Üniversitesi önündeki olaylarda öncü rol oynayan talebelerden Osman Dağlıoğlunun ise CHP ile ilişkili olduğu, komisyonunun 12 Mayıs tarihli raporunda yer alır.
¥
27 Mayısın hemen sonrası askeri bir uçakla İstanbuldan, Ankaraya; Ord. Prof. Dr. Sıddık Sami Onar, Ord. Prof. Dr. Hıfzı Veldet Velidedeoğlu, Prof. Dr. Naci Şensoy, Prof. Dr. Hüseyin Nail Kubalı, Prof. Dr. Tarık Zafer Tunaya ve Doç. Dr. İsmet Giritli gelirler.
İlk iş olarak Harp okulundan serbest bırakılan milletvekillerinin hemen tutuklanmasını isterler. Darbeci subaylardan birisi bu sivil diktatörlerin heveslerini görünce şöyle der:
-Bir tek üniformaları eksik.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.