Bir TV. kanalında on dokuz Mayıs gençlik ve spor bayramı ile ilgili bir protesto gösterisi yayınlanıyor. Göstericiler arasında orta yaşın üstünde insanlar da var. Tepkilerini ifade ederken kısık bir sesle hakaretler yağdırıyor ve inançlı insanlara kin kusuyorlar. Gözlerinde bir belirsizlik var, acıma ile gülümseme arasında kalıyor ve bu insanların içine düştüğü durumunun ne kadar traji komik olduğunu görüyorsunuz. İman edenlerle, İslama karşı olanların tarihi süreçteki mücadelesi canlanıyor zihninizde. Ve en çokta kandırılan, geleceği ellerinden alınan, üç günlük dünya hayatı için ahiretleri unutturulan gençleri düşünüyor ve hüzünleniyorsunuz.

İnsanların gözlerinde büyük bir nefret var. Kendi tarihsel köklerinden, kültürlerinden tamamen kopmuş ve Batı değerleriyle birleşmişler. Fakat nedense buna rağmen kendilerine güç veren batı medeniyetine de bir karşıtlık üretiyorlar. İki çelişki içindeler. Batıdan devşirdikleri algılarla yetişen bir topluluk. Hiçbir zaman kendileri olamamışlar. Böyle bir topluluk, Kişiliksiz ve kimliksiz bir toplumdur. Değerleri dışlıyor, toplumu küçümsüyor ve ne batılı ne de yerli bir görüntü veriyorlar. Aralarından bir grup ısrarla "saygı duruşu yapmak istiyoruz" diyor. Kutsallarına bağlılık yemini ediyorlar. Elbette böyle bir özgürlükleri var ancak yıllarca bizim çocuklarımızı da buna mecbur bıraktılar ve bu konuda en ağır baskıları uyguladılar. Varsın kutsallarına saygılarını ifade etsinler, varsın ulularına saygılarına tekrar tekrar vurgulasınlar ama bunu bizim çocuklarımıza bulaştırmasınlar ve yaymaya çalışmasınlar.

Kişi özgür iradesiyle kendine bir yol çiziyor ve bu yolun nereye çıktığına aldırmadan yürümek istiyor. Bunun sebebini bilgisizlikle açıklayamayız. Bu açıkca kişinin Allah'a kul değil kula kul olanı seçmesi ve kendisi gibi bir insan olana karşı esas duruşa geçip bir ibadet pozisyonu almasıdır. Bu insanlar eğer taptıklarına tapmayı sürdürmek istiyorlarsa tapabilirler. Kişilerin seçimleri kendilerini bağlar. Ancak, burada İslami camiaya da büyük görev düşüyor. Yani tebliğ çalışmalarına hız verilmeli, ve gençlerin hafızalarını esir alan modern cahiliyenin önü kesilmelidir. kişi Allah'a kul olmazsa, bir boşluk doğacağı için kula kulluk yapar. Burada bizim yapmamız gereken şey, muhaliflerin kin ve nefretine aldırmadan gençleri kurtarmanın yollarına aramaktır. Son yıllarda yapılan protesto gösterilerine bakarsak buradaki gençlerin aksiyonel değil reaksiyonel hareket ettiklerini görürüz. Bu da bu çocukların kendi kültürlerine yabancı kaldıklarını ve farkında olmadan dehlizlere sürüklendiklerini gösteriyor.