Diller ve Allahın Mesajı
Atamız Adem, konuşan ilk insandır.
Hangi dil ile konuştuğu hiç önemli değil!
Önemli olan, konuşması ve konuştuğunu anlamasıdır.
Çünkü diller, anlaşılmak için vardır.
Bu yüzden, topluma gönderilen peygamberler de, o toplumun diliyle konuşurlar.
Amaçları; onların anlayacağı dilden Allahın mesajını ulaştırmaktır.
***
Biz her peygamberi, onlara Allahın mesajını apaçık bir şekilde net olarak iletebilsin diye mutlaka kendi toplumunun diliyle gönderdik.(İbrahim,4).
Peygamberler kanalıyla Allahtan gelen mesajların o toplumun diliyle gönderilmesinin gerekçesine dikkat ettiniz mi?
Mesajın açık ve net olarak anlaşılması
Vahyin, insanların konuştuğu dille indirilmesinin amacı bellidir:
Anlaşılmak!
Anlaşılmayan vahyin indirilmesinin ne faydası olabilir ki?!
İnsan olan her fert, okuduğu zaman mutlaka bu kitabı anlayacaktır, anlamalıdır.
Ama bu anlayışlar derece derece olabilir.
Kiminin anlayış derecesi yüksek, kiminin orta, kimin zayıftır.
Her ferdin; aklî seviyesi, anlayış kapasitesi, bilgi birikimi, kültürü, tecrübesi, feraseti vs. müktesebatı farklı farklıdır.
Allah Rasulü îrad buyurdukları hadislerden sonra bazen ashabına dönerek şöyle derdi:
Sizler bu söylediklerimi burada olmayanlara aynen aktarın. Olabilir ki, onlar bunu daha iyi hıfzedip daha iyi anlayabilirler!
***
Şurası inkar edilemez:
Allahın vahyine muhatap olan herkes mademki sorumludur, o halde herkesin okuduğu bu vahyi, yani Kuran-ı Kerimi anlaması gerekir.
Ben bu Kitabı okuyorum ama anlamıyorum demek, sorumluluktan kaçmak demektir.
İnsan sorumluluktan kaçmakla, sorumluluktan kurtulmuyor ki!
Hele, bu Kuranı ancak âlimler anlar sözü, câhil özrüdür.
Lakin özrü kabahatinden büyük olan bir özür!
Zira, böyle bir anlayış; hem kulluğa ters, hem ayetlere aykırıdır.
Çünkü, Kuran herkese hitap eder, herkesi muhatap alır.
Ne var ki, yukarıda da söylediğimiz gibi, her insanın anlayış derecesi farklıdır.
Önemli olan, Kuranı okurken iyi niyet beslemek ve anlamak için okumaktır.
Kim yolunu Kuranla bulmak için okursa, Kuran ona yol gösterir.
Kim de Kuranda çelişkiler aramak, eksiğini yakalamak için okursa, Kuranın ona vereceği bir şey de yoktur.
Çünkü Kuran, hidayet arayanlara yol gösterir.
Diğerlerinin ise, ancak sapıklığını artırır.
***
Yukarıdaki ayetin devamını okursak mesele daha iyi anlaşılacaktır.
Kuranla yol bulanlarla, yolunu Kuranla çatıştıranlar, bu ayette ne güzel anlatılıyor!
Bu Kitabı insanlar okusunlar, anlasınlar ve yol bulsunlar diye gönderen Allah, ayet sonunda şöyle buyuruyor:
Ancak Allah, bundan sonra sapmayı isteyeni sapıklık içinde bırakır, doğru yolu tutmak isteyeni de doğru yola iletir. Çünkü O, her şeyi yerli yerinde yapan, eşi benzeri olmayan çok yüce biridir.
Demek ki insan, Allahın vahyini hangi niyetle okursa, o niyeti mutlaka tahakkuk edecektir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.