Modern Müslümanın hal-i ahvali
Şimdiki zamanın modası Modern Müslüman olmak...
Ama acaba Modern Müslüman ne demek? Bu çerçeve nasıl çiziliyor, içine neler giriyor?
Daha doğrusu, nasıl Modern Müslüman olunuyor?
İskarpin, pantolon, gömlek, kravat, ceket giyip şems-i siperli serpuşları (envai çeşit şapka) kafaya geçirmek suretiyle bir İngiliz centilmeninden farksız görüntü vermek modernlik için yeterli midir, değil midir?
Çağdaş kıyafet nemenem şey?..
Müslüman erkekler günün modasına uygun giyinince modern olmuyor da, Müslüman kadınlar başlarını açınca nasıl modern oluyorlar?
Daha kestirme bir soru: İş kafa ve yürekte mi, yoksa kılık kıyafette mi?
Kılık kıyafette ise, erkek Müslümanın modern kıyafetini neden görmezden gelip çağdışı damgası vuruyorlar. Yok, modernleşme bir kafa ve yürek işi ise, yüreğin ve kafanın içini nasıl ölçüyorlar?..
Anlaşılan Modern Müslüman diye tutturanlar, ya modernizmi bilmiyor, ya da Müslüman kimlik ve kişilik konusuna hiç kafa yormamışlar... Ayrıca da Kuran-ı Kerimi açıp bir kez olsun okumamışlar...
Kuran salt çağın kitabı değil, çağları kucaklayıp çağlar ötesine ebedi mesajlar veren İlâhi Kitaptır (her Müslüman böyle inanır)...
Çağlar ötesini kuşatan çağlar üstü bir kitaba inanan Müslümanın çağı kavrayamamak gibi bir lüksü olamaz. Bir Müslüman eğer çağı kavrayamamış, hayatı algılayamamışsa, bu Müslümanlığından değil, ancak meraksızlığından ve cahilliğinden dolayı olabilir.
Bu durumda bile modern Müslüman genellemesini kullanmak yanlıştır. Çünkü Müslümanın modern olmayanı istisna sayılmalıdır...
Tabii modernlikten hayatın ve evrensel değerlerin kavranması kastediliyorsa... Yok, eğer viski içip puro tüttürerekten bohem bir hayat yaşamak modernlik sayılıyorsa, o başka: Tabii ki Müslüman dindarın o taraklarda bezi olamaz.
¥
Aslında dindarımız, laikimizle hepimiz param parçayız...
Biraz Batılı, biraz Doğulu...
Biraz Amerika, biraz Avrupa...
Biraz Roma, biraz Mekke...
Biraz Müslüman, biraz Hıristiyan (dini anlamda değil, sadece alışkanlıklarımız açısından)...
Biraz muhafazakâr, biraz devrimci... Biraz mafya, biraz kanun...
Hemen her sahada bitmez tükenmez tereddütler, alternatif düşünceye karşı derin öfke, hemen her alanda taşkınlıklar, hemen her şey yaz-boz tahtası...
Fikir ve fikri istikrar kırmızı mumla aranıyor!
¥
Ayrıntı gibi gelecek, ama eskiden her şeyi göze alarak, Peygamber-i Âlişanın Selâmı yayınız hükmü doğrultusunda, girdiğimiz her mekânda kim olursa olsun önce Allahın Selâmını verirdik.
Şimdilerde ise ortama uygun selâmlama usulleri geliştirdik...
Kimi zaman merhaba...
Çoğu zaman günaydın...
Yerine göre de, selâm...
Mevcut sakalımızı ya tümden kestik ya da kirliye dönüştürdük...
Bıyıklarımızı kökten kazıdık...
Zaman sana uymazsa sen zamana uy dedik, çıktık işin içinden.
Zamana göre Müslümanlık olur mu?
Olsa bile ancak bu kadar olur işte!
Yine devam ederiz inşallah, çünkü bence konu mühim.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.