Hüseyin Öztürk

Hüseyin Öztürk

İki dağ arasında Rojaye

İki dağ arasında Rojaye

Rojaye, Karadağ Devleti’nin büyük şehirlerinden birisi.

İki dağ arasında kurulmuş, yeşil yaylaları ve akarsularıyla, içinden nehir geçen Osmanlı şehirlerinden birisi.

Maalesef bugün Osmanlı şehrinden geriye sadece insanları kalmış. Osmanlı eserlerinin pek çoğu, yüzyıl içerisinde yok edilmiş. Bu haliyle çok masum bir yer.

Rojaye Müslümanları yani Osmanlı teb’ası, yüzyıllık bir yalnızlıktan yeni yeni kurtulmaya başlamış.

Karadağ’ın bağımsızlığını ilan etmesinden sonra bizim hükümetin de hemen ilişkiye geçmesiyle, birkaç yıldır Karadağ Müslümanlarıyla temas sağlanmış.

Türkiye’den Karadağ’ın başkentine veya diğer şehirlerine giden Müslüman kişilere; “Yüzyıldır bekleniyorsunuz” diye sitem edilirmiş.

Ben de bu sitemlere şahit oldum. Bosna başta olmak üzere diğer Balkan şehirlerini hatırlamışız ama Karadağ’a bir türlü ulaşamamışız.

Bu meselenin detaylarına daha sonra gireceğim İnşaallah. Şimdilik dün kaldığımız yerden yolculuğumuzu sürdürelim.

•

“Karadağ Rojaye İslam Birliği Baş İmamı Ernad Ramoviç, Mehmet Akif Ersoy’un baba memleketi İpek’te bir tur attırdıktan sonra “Tekrar geleceğiz” diyerek kendi memleketi Rojaye’ye hareket ettik.

Ertesi gün Kosova’dan Rojaye’ye, oradan Sırbistan topraklarında bulunan Sancak Bölgesi’ndeki “Yeni Pazara” yani “Novi Pazar’a” geçtik.

Sınır kapılarında hemen vize veriyorlar. Balkanlar’ın tümünde İslam Birliği’ne bağlı yetkililerin bir geçiş üstünlüğü var. Katolikler de, Hıristiyanlar da önem veriyorlar.

Biraz da bu sebeple, günde iki defa giriş çıkış yaptığımız sınır kapılarında hiç zorlanmadık.

•

Rojaye şehir halkının köyleriyle birlikte yüzde doksanyedisi Müslüman. Rojaye’de izlenimlerde bulunurken Ernad Bey’e;

- “Azizim burada yaşayan Müslümanlar, dünya Müslümanları tarafından unutulmuş Müslümanlar, bugüne kadar iyi ayakta kalmış ve dininizi diyanetinizi unutmamışsınız” dedim. Ernad Bey de;

- “Dünya Müslümanları ifadesinden Türkiye’nin son on yılını hariç tutmak lazım, şükürler olsun, son yıllarda Türkiye’nin ilgisi halkımıza umut verdi” dedi.


Rojaye’de ihtiyarlar anlaşacak kadar Türkçe biliyor. Şehrin sokaklarında dolaşırken Türkiye’den olduğunuz hemen anlaşılıyor ve hasret dolu gözlerle karşılanıyorsunuz.

Şehrin en yüksek yaylasına çıktık. Şehirden yedi yüz metre yukarıdaki bir yaylaya. Aman Allah’ım, sanki Cennet’in yeryüzündeki resmi gibiydi.

Ve biliyor musunuz, bu yayladan şehre kadar Osmanlı demir yolu döşemiş. Neden?

Ormandan kesilen ağaçların taşınma işleminin yanı sıra, yazın başlangıcında yaylaya çıkarken, sonbaharda da inerken halkın göçünün taşınması için.

Şimdi tabii demiryolundan bir eser kalmamış. Sadece izi kalmış, aynı yoldan ancak jeepler çıkabiliyor bir de hayvanlar.

Hemen belirtelim ki, Yeni Pazar’a gidecekler için en iyi yol, Kosova üzerinden Rojaye’ye geçip oradan ulaşmaktır.

Yeni Pazar’ın yüzde doksan beşi Müslüman. Ve Rojaye ile Yeni Pazar arasındaki onlarca orman köylerinin ise tamamı Müslüman. Arkası yarın.




Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Hüseyin Öztürk Arşivi