Hüseyin Öztürk

Hüseyin Öztürk

İnsanlık el ele

İnsanlık el ele

Türkçe Olimpiyatlarının bu yıl ki teması; “İnsanlık el ele. Bayram o bayram ola.”

İnsan olmaya ve el ele olmaya her geçen gün öyle çok ihtiyacımız var ki, Türkçe Olimpiyatları bu bakımdan önemli bir temayı işlemiş.

İnsan olmanın birinci şartı; diğer insanların da kendimiz gibi bir insan olduğunu kabullenmemizdir.

Ne yazık ki günümüzdeki kavgaların temelinde işte bu eksiklik yatmaktadır. Karşımızdakinin bizim gibi bir insan olduğunu düşünmemek ve saygı duymamak.

İşte Türkiye’deki ve dünyadaki Türk okulları, bulundukları her ülkede, insanların; “inanç, dil, ırk, örf, adet ve geleneklerine” bakmadan; “gönüllerine, kalplerine, yüreklerine,” hitabediyor ve oraya yerleşiyor.

Yunus Emre’nin; “Bir gönül yaptın ise, bir kez hayır ettin ise” diyen öğretisiyle;

Mevlana’nın; “Gel, ne olursan ol, yine gel” davetini, ilahi bir düşünceyle yoğurup, insanlığa bakılması gereken pencereden bakıyorlar.

¥

Her insanın kalbi, yüreği, gönlü, hüznü, mutluluğu, velhasıl insani tüm duyguları nerededir bilir misiniz? Göz bebeklerinde.

Bir insanın size olan “iyi niyetli” ve “art niyetli” tüm duygularını, gözlerinin içine baktığınızda hepsini birden görebilirsiniz.

Televizyonlardan veya fotoğraflardan, Türkçe Olimpiyatlarına katılan çocukların gözlerine hiç baktınız mı? Fırsat bulur veya denk gelirseniz onların gözlerine bir bakın.

O gözlerde; “barış, sevgi, kardeşlik, güven, muhabbet ve kocaman umutlar” göreceksiniz.

Yurtiçinde olsun yurtdışında olsun, ben bu okullara gider ve görürüm. Öğrencilerle, öğretmenlerle sohbet ederim.

Her karşılaştığımda yukarıda söylediğim; “barış, sevgi, kardeşlik, güven, muhabbet ve kocaman umutları” görmüşümdür.

¥

Türk okullarının ve Türkçe’nin ne demek olduğu yurtdışında çok daha iyi anlaşılır.

Yer kürenin herhangi bir noktasına gidip, kendinizi çok çaresiz ve kimsesiz hissettiğinizde, ilk aradığınız kapı, o şehirde Türk okulunun olup olmadığıdır.

Ne zaman yurtdışına çıkacak olsam, öncelikle araştırdığım o şehirde Türk okulunun bulunup bulunmadığıdır. Eğer varsa daha bir güvenle giderim.

Mesela şimdiye kadar şükürler olsun hiçbir yurtdışı seyahatimde, büyükelçiliğe veya konsolosluğa ihtiyaç hissetmedim.

İhtiyacım olduğunda Türk okullarını buldum, oradaki öğretmenlerle, idarecilerle veya Türkçe öğrenmiş öğrencilerle işlerimi hallettim.

Sadece ben değilim ha böyle yapanlar. Toplumun hangi kesiminden olursa olsun, Türkiye’den yurtdışına çıkan herkes böyle yapıyor aslında ama dile getirmiyorlar.

¥

Önemli bir ayrıntı da şu:

Hangi ülkenin hangi şehrinde bir Türk okulu varsa, o ülkenin idarecileri, sizin Türkiye’den olduğunuzu ve okulu aradığınızı duyunca hemen ilgi gösteriyorlar.

Söylediklerimi kim nasıl yorumlar bilemem amma, ben yaşadıklarımı biliyorum. Türk okulları hem ülkemizde hem dünyada bir güven kapısıdır.

Bu kapının sloganı ise “İnsanlık el ele”dir.





Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Hüseyin Öztürk Arşivi