M. Emin Parlaktürk

M. Emin Parlaktürk

Hafızlık İçin Öneriler

Hafızlık İçin Öneriler

“Kur’an Kursları Kapanıyor mu?” başlıklı yazımıza gösterilen hassasiyet, esasen Kitabımız Kur’an’a gösterilen hassasiyettir. İzmir “Kestanepazarı”ndan yükselen feryat, “Müslümanım” diyen herkesin hissiyatına tercüman oldu ve yurdun dört bir bucağında ma’kes buldu. Bir önceki yazımızda bu feryadın bir bölümünü aktarmıştık. Bu yazımızda da Kur’an kurslarının geleceğinden söz edeceğiz.

***

Önce şunu belirtelim:

Mevcut Kur’an kurslarından çıkan hafızlarımızın, İslam’ın yayılmasına ve İslam toplumunun oluşmasına katkıları acaba tatmin edici seviyede midir, bu tartışılabilir. Kur’an-ı Kerim’i ezberledikten sonra Arapça öğrenmeyen, tefsir, hadis ve fıkıh gibi temel dini ilimleri tahsil etmeyen hafızlarımız, genelde “müzmahil” oluyorlar. Az da olsa arada çıkabilen “bînamaz, terk-i salâtlar” ise, maalesef bu şerefli ünvâna lâyık olamayıp toplumda kötü örnek teşkil edebiliyorlar! Bunlar, bizi üzen olumsuzluklar.

Ancak, bu olumsuzlukların hiçbiri “hafızlık müessesesi”nin kapısına kilit vurmaya sebep değildir.

Çünkü, işin içinde olanlar çok iyi bilir ki, bir din âliminin hafız olması; irşat, tebliğ ve sair dini hizmetler için son derece önemlidir. Hangi konuda olursa olsun, o konuyla doğrudan veya dolaylı olarak, ilgili ayetleri okuyup izah ederek muhataplarını Kur’an’la aydınlatmak, günümüzün en çok ihtiyaç duyulan hizmetidir. Belki de, bu yüzden hafızlığa dünden daha çok bugün ihtiyaç vardır.

Milli Eğitim Bakanlığı, 09.05.2012 tarihinde “12 Yıllık Zorunlu Eğitime Yönelik Uygulamalar” konulu bir genelge yayınlamış, bugünlerde de yeni kanunla ilgili yönetmelik yazılımına başlamıştır. Bu bağlamda, Kur’an Kursları ve hafızlık eğitiminin, genelgelerden ziyade yönetmelikle şekillenmesi isabetli olacaktır.

***

Kendi görüşlerimizi bir sonraki yazıya bırakarak, İzmir “Kestanepazarı” grubunun, bu yönetmelikte yer almasını istedikleri önerileri şimdi sıralayalım, bakalım ne diyorlar:

“4+4+4 eğitim sisteminde; İlk 4’ten sonra en az 2 yıl ara verilmesinin yolları aranmalı. Buna göre:

1- Kayıt dondurma seçeneği sağlanabilir.

2- İlk 4’den sonra hafızlık yapılırken “Yetiştirici Sınıf Eğitimi” formülü ile gerekli dersler öğrencilere verilebilir hale getirilebilir.

3- Kanunda “İlkokul 4. sınıftan sonra açık öğretimden, yalnızca bedensel ya da zihinsel engelli çocuklar gibi dezavantajlı durumda bulunanlar ile üstün zekâlı çocuklar yararlanabilecektir” denmektedir. Bu madde şu şekilde değiştirilebilir: “İlkokul 4. sınıftan sonra açık öğretimden, yalnızca bedensel ya da zihinsel engelli çocuklar gibi dezavantajlı durumda bulunanlar, üstün zekâlı çocuklar ve DİB bünyesinde çok özel bir eğitim olan hafızlığa kaydı yapılan öğrenciler yararlanabilecektir.”

4- Açık öğretime kimlerin devam edeceği, Bakanlar Kurulu Kararına bağlanmaktadır. Uzun vadede bu riskli olabilir. Bu konu Kanun veya Yönetmelikle belirlenmelidir.

5- Değişik Meslek grupları içerisinde Kur’an kursu ve hafızlık eğitimi veren kurslar ortaokul derslerini de vererek bu sıkıntı aşılabilir. Bu konuda Diyanet İşleri Başkanlığı ile Milli Eğitim Bakanlığı arasında bir protokol yapılabilir. Yönetmeliğe protokol şartı konabilir.

6- Kur’an Kurslarına ortaokul statüsü veya denkliği verilerek; ortaokuldaki bazı sosyal ve kültürel temel dersleri koyarak veya hafta sonları bu derslerin İmam Hatip Lisesi orta kısımlarında alınması sağlanarak Kur’an Kurslarındaki öğrencilerin, İmam Hatip Lisesi orta kısım mezunu olmaları sağlanabilir.

7- Kur’an kursu ve hafızlık eğitimi, detaylarıyla birlikte mutlaka yönetmeliklerde yer almalıdır.

8- Açık öğretim sistemine kayıt yaptırmadaki 16 yaş sınırlandırması 10 yaşa çekilebilir.

9- İlk 4’ten sonra açık öğretime geçişin yolu açılabilir.

10- İlk 4 ‘ten itibaren açık öğretime geçilebilmelidir. Özel eğitim gerektiren hafızlıkta, isteyen öğrencilere verilecek bir belge ile ilk 4’ten sonra 10 yaşından itibaren açık öğretime geçişin yolu açılabilir.

11- Veli Dilekçesi ile öğrenci, Kur’an eğitimi ve hafızlık eğitimi boyunca en az 2 yıl okula ara verebilmelidir. Bu ikinci dörtten sonrası için olduğu gibi birinci dörtten sonrasını da kapsayabilir.

12- Ortaöğretim Kurumları sınıf geçme ve sınav yönetmeliğinin 57. maddesinde yer alan, veli isteğiyle öğrenime ara verme imkânı ikinci dörde de konulabilir.”

***

Bu önerilerin bazısı için, belki 4+4+4 kanunu çıktıktan sonra “Ba’de harab-el Basra” denilebilir. Ancak, Türkiye’de nice kanunlar, daha uygulamaya geçmeden değiştirilebilmiştir. Önemli olan, yanlışı görmek ve ondan dönebilmektir.

Tek tek ele alındığında her birinin değerlendirilebileceği “Kestanepazarı” grubunun bu önerilerini, Milli Eğitim Bakanlığı ve Diyanet İşleri Başkanlığı yetkililerinin dikkatlerine sunuyoruz. Bir sonraki yazımda, inşallah ben de kendi görüşlerimi sizlerle paylaşmaya çalışacağım.

TAZİYE: Aziz dost, yürekli insan, büyük şair Abdurrahim Karakoç’a Allah’tan rahmet, ailesine ve milletimize başsağlığı diliyorum.


Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
M. Emin Parlaktürk Arşivi