İncindi ama incitmedi
Beni değil kendini de unutursun demiştin Mihribana,
İnan, ne sen ne de Mihriban unutulmayacak büyük usta,
Kalem yazıp; söz yazıya, yazı söze meftun oldukça,
Gönüllerde hep yaşayacaksın fatihalarla dualarla.
¥
İncindi ama incitmedi. İncittiğini veya incindiğini iddia edenlere ise şunları söylerdi:
Esasında dünyamız kötü ve çirkin değildir. Ben dünyamızı çirkinleştiren ve bozan zihniyetle mücadeleyi farz bildim. Tenkitlerim bu sebeple çok olmaktadır.
Ölüm meleğini, nefesini verirken veya alırken hemen yanıbaşında hissettiği için sık sık yazılarında ve konuşmalarında şunlari dile getirirdi.
Eğriyi düzeltmek, düşeni kaldırmak, ağlayanı güldürmek, zalimlere haddini bildirmek sizlere kaldı. Dualarınızı beklerim.
Korkuyu hiç tanımadı Abdurrahim Karakoç. Amma sabrı bildi, sabra yüklendi. Seksen yıllık ömrüne ne sığdırdıysa, hepsinin altında kocaman bir sabır yatmaktaydı. Sabra sığındı.
Korkakları ürkekleri sevmez, sabredenleri sever ve şunları kaydederdi yazdıklarına.
Hayatı boyunca korku yükü taşıyanların cesaretine, insanlığına ve imanına inanılmaz. Sabır ise gerekli hallerde; hakkın, adaletin, aydınlığın tecellisini bekleme olgunluğudur.
Sabrın hududu var, hususiyeti var, zamanı var. Sabır ile korku, aynı yürekte beslenmez. Adı sabır olan murada ermek beklentisi korkuya dönüştüğü zaman, insan her şeyini kaybetmiş demektir.
¥
Kendisine ve hepimize Allahtan mağfiret dileyerek, İncitme şiirini okuyalım.
Gölgesinde otur amma
Yaprak senden incinmesin.
Temizlen de gir mezara
Toprak senden incinmesin.
Yollar uzun, yollar ince
Yol kısalır aşk gelince
Yat kurban ol İsmailce
Bıçak senden incinmesin.
Burdayım de ararlarsa
Doğru söyle sorarlarsa
Tabutuna sararlarsa
Bayrak senden incinmesin.
İl göçsün göçtüğün vakit
Yol yansın geçtiğin vakit
Suyundan içtiğin vakit
Kaynak senden incinmesin.
Toz konmasın sakın sana
Hakkı geçer halkın sana
Gücenmesin yakın sana
Uzak senden incinmesin
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.