Sünnîler Niçin Zelil Oldu?
Türkiye Sünnîleri bugünkü parçalanmış, dağınık, bölünmüş, esir, güçsüz hale nasıl düştüler?
Belli başlı sebeplerini sayayım:
1. En zeki, en istidatlı, en kabiliyetli, en vasıflı çocuklarının yeterli sayısını askerî liselere ve harp okullarına gönderip subay yapmadıkları için. (Eskiden buna imkan vardı...)
2. Yine en zeki ve vasıflı çocuklarının yeterli sayısını öğretmen yapmadıkları için.
3. En zeki, en medenî/şehirli, en vasıflı, ruh asaletine sahip çocuklarının yeterli miktarını din görevlisi yapmadıkları için.
4. En zeki ve kabiliyetli, fırsatlı, imkanlı çocuklarını (parası ve prestiji bol diye) doktor ve mühendis yaparak harcadıkları için.
5. Ülke sathını müzeyyen (fakat sanatsız) büyük camilerle doldurup, sonra buralarda başta sabah namazı olmak üzere ibadet etmedikleri için.
6. İcazetli ulema, fukaha ve meşayih yetiştirmedikleri için.
7. Sıkıntılardan, baskılardan, zulümlerden kurtulup biraz nefes alınca sıcağı görmüş ekmek hamuru gibi yayılıp yan gelip yattıkları için.
8. Başlarına ehliyetli, liyakatli, muktedir, hikmetli, taqvalı, ihlaslı, kudretli bir İmam-ı Kebir seçip ona biat ve itaat etmedikleri için.
9. Tek bir Ümmet olamadıkları, sürüler statüsüne düştükleri için.
10. Medenî Müslümanlar olamayıp (çoğunluk olarak) bedevî Müslümanlar oldukları için.
11. Bir kısmı dinî hizmetleri ticarete, bezirganlığa alet ettiği, etmeyenler onlara mani olmadığı için.
12. Zekatlarını Kur'ana, Sünnete, fıkha uygun olarak vermedikleri ve sarf etmedikleri için.
13. Bir kısmı futbol kulübü tutar gibi cemaat ve tarikat holiganlığı, militanlığı, yaptığı için.
14. En uygun ve en etkili şekilde emr-i maruf ve nehy-i münker yapmadıkları için.
15. Bir kısmı kötü düzenin ve sistemin haram, kirli, kara, necis rantlarına talip olduğu için.
16. "Namazı terk ettikleri ve şehvetlerine uydukları" için.
17. Fâni dünyanın aldatıcı zevklerine, sefalarına, keyflerine kapıldıkları için.
18. Dünya için hiç ölmeyecekmiş gibi çalışıp âhirete hazırlanmadıkları için.
19. Kendilerini kurtarmak için kâmil bir mürşid'e muhtaç olmalarına rağmen, böyle bir mürşid bulup ondan el alıp onun öğütlerini dinlemedikleri ve böylece farkına varmaksızın şeytanı kendilerine şeyh edindikleri için.
20. Evlerine 'aynüddeccallar koyup günde saatlerce onları seyr ederek ruhlarını ve basiretlerini kararttıkları için.
21. İsraf ve lüks bataklıklarına kendi irade ve ihtiyarlarıyla atladıkları için.
22. İslam ahlakının emir ve yasaklarına, öğütlerine, temel prensiplerine uymadıkları için.
İşte bu sebepler yüzünden Sünnî Müslümanlar zelil ve esir oldular. Güçleri, devletleri ve rüzgârları ellerinden gitti.
Kelle sayısı bakımından çoğunluktalar ama ağırlıkları yok.
Ümmet değiller, bir sürü haline düşmüşler.
Akılları dumura uğramış.
Basiretleri bağlanmış.
Kulakları var duymuyorlar.
Kalpleri var ürpermiyor.
Lüks meskenler, lüks yazlıklar, lüks binitler, lüks mobilya, lüks giysiler, lüks yemekler. İsraf israf israf... Haram haram haram... İsyan isyan isyan...
Ülkesinde sabah namazını kılmaz, kılsa camiye gitmez ama muhteşem lüks umrelere gider.
Zam Zam Tower'in üst katından dürbünle Kabe'ye bakar.
Gurur kibir enaniyet...
Ramazanlar gelir, Ramazan etkinlik ve şenliklerinde teravih namazından fazla cemaat olur...
Başları örtülü açık kadın ve kızlar...
Titanic buzdağına hızla ilerliyor, dev gemide eğlence vur patlasın çal oynasın oh kekah...
Çalgılı ilahiler okunuyor.
Turistik sema gösterilerinde semazenler pervaneler gibi dönüyor.
Sorsanız nicesi "Müslümanlık çok ilerliyor" der.
* (İkinci yazı)
Halka Domuz Eti Yedirenlere ve Yedirtenlere Lanet Olsun!
Bütün medya yazdı haber verdi, siz de okumuş dinlemişsinizdir. Bakanlık tahliller yaptırmış, 13 firmanın halka domuzlu, eşekli, atlı, tavuk döküntülü, mağşuş (katışık) pide, sucuk, sosis vs. yedirdiği anlaşılmış. İçlerinde çok büyük bir firma da var.
Bütün bu sahtekarlıkların ana sebebi, Belediyelerin devamlı ve çok kapsamlı denetim ve tahliller yaptırmamalarından ileri gelmektedir.
On üç firmanın teşhiri hamamın namusunu kurtarmak kabilinden bir şeydir.
Binlerce firma devamlı ve sıkı şekilde denetilmeli, sahtekarlık yapanlar çok ağır cezalara çarptırılıp kapatılmalıdır.
Bugünkü küçük ve gülünç cezalarla sahtekarlıklar, 100'de 100 halis danadan yapılmış domuz sucuk ve sosisleri yedirilmesi önlenemez.
Belediyeler sahtekarların üzerine niçin gidemiyor?
Sahtekarlar ve yanlarında çalışan işçiler de vatandaştır. Her vatandaşın seçimlerde bir oyu vardır. Üzerlerine çok gidilirse, düşman olur ve bir dahaki seçimde bize oy vermezler...
At etinden yapılmış sucuk haram olmaz ama domuz ve eşek etinden yapılanı haramdır. Müslüman halka böyle haram gıdaları kimsenin yedirmeye, yedirilmesine göz yummaya hakkı yoktur.
Ben Müslüman bir vatandaş olarak, denetim vazifesini yapmayan belediyelere (hangi partiden olurlarsa olsunlar) hakkımı helal etmiyorum.
Daha da ağır konuşuyorum: Halka domuz ve eşek eti yedirdikleri için Allahın laneti üzerlerine olsun!
Gıda maddelerini ve meşrubatı denetlemek sadece Bakanlığın işi değildir. Aynı zamanda belediyelerin işi ve vazifesidir. Bu vazifelerini ve hizmetlerini hakkıyla yapmayanlar haindir.
Vazifelerini yapan, halka domuz ve eşik eti yedirmeyen vatansever, vazifeşinas, halka sâdık belediyeler de vardır elbette. Onları tebrik ediyorum. Allah kendilerini doğru yolda sâbit-kadem eylesin ve bütün hayırlı işlerinde başarılar nasip etsin.
Eskiden tahlil yapmak zordu. Zamanımızda çok kolaydır. İlim, teknik, hayatî kimya çok ilerlemiştir. Belediyeler çok zengin olmuştur.
Hükümet Meclis'e yeni bir kanun tasarısı sevk etmeli ve gıda maddelerinde, içeceklerde hile yapan, halka domuz ve eşek eti yediren, mısır şurubundan sahte bal üreten, mağşuş gıda maddesi satan firmalara çok ağır ve ezici cezalar getirmelidir.
Bu gibi sahtekarların gözünü yaşına bakılmaz. Onlara acınırsa, halka zulm ve gadr edilmiş olur.
Halk da halklığını bilsin, yediğine içtiğine dikkat etsin.
Ey Gazi Hünkar ne hallere düştük!.. Yüzde yüz dana eti diye domuz eti yiyoruz.
Yüzde yüz doğal bal diye mısır şurubu tüketiyoruz.
Din, ahlak, fazilet, haysiyet, mürüvvet, adalet, insaf, istikamet elden gidince işte böyle olur.
Halka domuz eti yedirenlere ve yedirtenlere tekrar lanet ediyorum.