Adına ne derseniz deyin!

İster Kürt sorunu deyin!

İster Doğu-Güneydoğu sorunu deyin!

Son günlerde bu sorunla ilgili olarak dile getirilen söylemlere bakınca "Sanki çözüme yaklaşılıyor gibi" bir hisse kapılıyoruz!

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu bir süredir sorunun halli için birlikte hareket etme çağrılarında bulunuyor ve "Gelin ortadaki cenazeyi kaldıralım" diyor!

BDP'nin önde gelen isimlerinden Leyla Zana ise sorunun çözümü için umutlu olduğunu ifade etmekten çekinmiyor!

Ve adres olarak Erdoğan'ı gösteriyor!

Dünyanın başka yerlerindeki sorunlar ile ülkemizde yaşanan sorunun karıştırılmamasını isteyen BDP'li Leyla Zana'nın "Türkler-Kürtler bir ailedir" söylemini de yabana atmamak gerek!

Bu tür söylemleri Zana'dan ve mensup olduğu kesimden bugüne kadar hiç duymamış olduğumuz için şimdi sanki bir değişiklik oluyor zannına kapılıyoruz!

BDP'li Zana sadece karşıtlarını eleştirmekle kalmıyor!

Kendi cephesine yönelik eleştirileri de var!

Mesela "Siyasette küfür olmaz" diyerek yandaşlarına göndermede bulunuyor!

Bu çok haklı ve yerinde bir tespit!

Siyasette küfür olmamalı!

Ama bir de ülke siyasetinin realitesi var:

Küfürsüz siyaset olmuyor!

Her siyasi görüş bir punduna getirip küfrederek görüşlerini dile getiriyor!

Leyla Zana'nın tutuklamalar ile ilgili çarpıcı tespitleri var.

"Adamı içeri atıyorlar, orada unutuyorlar" diyor! Bunu yargı sistemine gönderilen çarpıcı bir eleştiri olarak kabul ediyoruz!

Bugüne kadar duyduklarımızdan farklı olarak işittiğimiz sözler bizlerde sorunun çözüme kavuşmasının yakın olduğu gibi bir hissin doğmasına yol açıyor! Bir de şu her gün hâlâ duymakta olduğumuz terör haberleri olmasa daha bir umutlanacağız!

Birilerinin artık terör olaylarını sonlandırmaktan yana olduğunu görüyoruz ama güçlerinin buna yetip yetmeyeceği konusunda henüz net bir fikrimiz yok! Dileriz güçleri yeter!

Ve Leyla Zana tarafından da dile getirilen "Türkler-Kürtler bir ailedir" sözü lafta kalmayıp hayata da geçer!