CHPye yağ çekme faaliyetleri
Kendisi bir internet kartelinin sahibi. Kartelinin amiral gemisinde yazılar yazıyor. Yayın politikası itibariyle hangi ilkelere bağlı olduğunu bilemem, ama bana öyle geliyor ki ilkelerinden biri kesin: Çıkarı neyi gerektiriyorsa o tarafa dümen kırmak...
Geçen günkü yazısında CHPye yağ çekmiş. Güya, türban/başörtüsü sorunu gibi Kürt sorununu da CHP çözecekmiş!
Evet, yanlış okumadınız; Türkiyede türban/başörtüsü sorunu çözülmüş ve bunu da CHP çözmüş! Dediğine göre, iktidar sorunu çözmek için yıllarca uğraşıp durmuş, çözüm üretmiş ama sonuç alamamış. Kemal Kılıçdaroğlu - Gürsel Tekin ikilisi CHPde söz sahibi olana kadar çözümsüzlük devam etmiş. Ama bu ikili CHPde iktidarı devralınca her şey ama her şey tam tersi olmuş. Türkiyenin bugün türban/başörtüsü sorunu yoksa bu ikilinin sayesindeymiş.
Nasıl bir yatırım içinde olduğunu hazrete sormak lazım. Aslında bu beni ilgilendirmiyor. Beni ilgilendiren, hakikatlerin nasıl da çarpıtılarak sunulduğu. Birilerine nasıl da bedavadan kahramanlık payesi verildiği. Sorunu sürdürmede elinden ne geliyorsa yapanların, çözümün önünü tıkamada başrol oynayanların, militan hukukla omuz omuza vererek yapılan bütün çözüm girişimlerini akamete uğratanların, hiçbir sosyal yaraya merhem olmadan nasıl da sosyal algıda müsbet bir yerinin olmasına çalışıldığı. Sorunun devamı için çalışanların, kısmi bir fiili çözüm gerçekleşince bunun nemasını almaya layık görülmesi pişkinliği. İşte bu, beni ilgilendiriyor.
Bundan önce, başörtüsüne dair bütün çözüm formüllerini Anayasa Mahkemesine ya da başka son karar vericilere götüren CHP başvurularında Kılıçdaroğlunun imzası da varken, şimdi çözümün adresi olarak gösterilmesini belli bir beklentiye binaen yağ çekme olarak yorumlamayacağız da nasıl yorumlayacağız?
Türkiyede tesettür sorunu çözülmüş değil ki! Evet, bazı kısmi çözümler var, ama bu tamamen ilgili kurumların başında bulunanların fiili duruşuyla ilgili. Görüyoruz işte, ne zaman nerede hangi rektörün, dekanın ya da öğretim üyesinin nasıl bir tutum içine gireceği kestirilemiyor. Çünkü yasak yasal olarak çözülmüş değil. Bir çözüm varsa, ilgili kurumların başına atanan yöneticilerin inisiyatif kullanmasından ibaret. Yarın bir başkası atansa, aynı inisiyatifi kullanmayabilir; çünkü yasağı kaldıran, serbesti getiren amir bir hüküm yok.
Bu arada, hâlâ dereceye giren başörtülü öğrenciler mezuniyet törenlerinden kovuluyor, askeri mahallere başörtülü girilemiyor, liselerde, ilk ve orta dereceli okullarda okuyan öğrenciler için yasak devam ediyor; kamu kurum ve kuruluşlarında, hatta özel sektörde çalışanlar başörtülerini çıkarmak zorunda kalıyor. Siz hangi çözümden söz ediyorsunuz Allah aşkına? Daha dün, Gaziantepte kızının başörtüsüyle okumasında ısrar eden bir anneye, bu ısrarından ötürü 2 yıl 10 ay hapis cezası verilmedi mi? Sahi, AKPnin üniversiteler dışında başörtüsünü çözme gibi bir niyeti var mı?
Doğrudur, kimi kısmi çözümler mevcut. Mesela bazı pürüzler çıksa da, dileyen öğrenci üniversitelerde başörtülü olarak okuyabiliyor. Gerçi mezun olduktan sonra başörtüsüyle çalışma özgürlüğü yok, ama Bu da bir aşamadır diyelim. Ancak, şimdi eğri de otursak doğru konuşalım. Bunu sağlayan CHP mi, AKP-Cemaat işbirliği mi?
Eğer HSYKnın yapısı değiştirilmeseydi, Anayasa Mahkemesinde militan anlayış ekseriyeti kaybetmeseydi, YÖK ve üniversitelerde sağduyulu kadrolar işbaşına geçirilmeseydi, mülki amirliklere ve emniyete insaf ehlinden olanlar atanmasaydı, Hükümet ve Parlamento çoğunluğu olarak işin ardında durulmasaydı kısmi fiili çözüm olur muydu?
Eğer çıkacak kararın kendi lehine olacağından emin olsaydı, Kılıçdaoroğlu Anayasa Mahkemesine veya başka son karar mercilerine başörtüsü çözümüne dair düzenlemelerin iptali için başvurmaz mıydı? Seçim sandıklarındaki sonuçlar yüzde 50ye 25 oranında sürüp gitmeseydi, CHP bu fiili duruma razı olur muydu? Cemaat, yıllarca eleman yetiştirip önemli kurumların tepelerine çıkabilecek yetkinliğe ve kıdeme ulaştırmasaydı, AKP fiili çözüm için hangi insaf ehlini bulup da atama yapacaktı?
Medya kartelinin sahibi, şimdi Kürt sorununu da CHPnin çözeceğini söylüyor. Hani başörtüsü sorununu çözmüş ya, onun gibi. Peki, Kılıçdaroğlunun Başbakana sunduğu çözüm paketindeki Akil Adamlar teklifinin, o bunu Başbakana sunmadan çok önce, 2 Mayıs tarihli Kürt Sorununun çözümü başlıklı yazımda acizane bendeniz tarafından teklif edildiği gerçeğini nereye koyacağız?
Ama yok, birileri CHPyi parlatma peşinde. Parlatın da, bari bir şeyler yapsın, bir yaraya merhem olsun, başkalarının çözümlerini kendine maletmesin. Ha, mesele yağ çekmekse, onda sınır yok.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.