önce açık yüreklilikle şunu belirtelim.
İlkemiz şudur:
“Suçu sabit oluncaya kadar herkes suçsuzdur.“
Zanlı veya tutuklu da olsa bu böyle!
Ama bazı kişilerin bizzat söyledikleri ortada ise veya tutanakla tespit edilip doğrulanmış kesin deliller ya da belgeler varsa, elbette bunları değerlendirip yorumlamak doğal hakkımız ve görevimizdir.

Tutuklama esnasında Sinan Aygün’ün ifadeleri konumuz.
Götürülürken kendisine “neyle suçlanıyorsunuz?” diye sorulduğunda şöyle cevap vermişti:
“Ben Atatürk’ü sevdiğim için suçlanıyorum.”
Bu traji-komik ama bence çok hazin tablo üzerinde hiç durmayacağım.
çünkü bu söze kargalar bile güler!
Asıl duracağım tablo bundan da hazin!
Evindeki iki adet para kasasının açılıp birinin içinden 2,5 milyon Euro’nun çıkması.
çıkan paranın miktarından ziyade kasada saklı olması.
Ve bu paranın YTL değil de Euro olması..

Gerçi sonradan yalanlandı ama bir polisin söylediği iddia edilen söz söylenmiş gibi bana tesir etti:
İddiaya göre polis, güya Aygün’e demiş ki:
"Sen hep Atatürkçü geçiniyorsun ama kasandan çıkan paraların üstünde Atatürk resmi yok!"
Böyle bir sözü kimsenin söylemediğini farz etsek bile, bu söz söylendiğinde yanlış mı söylenmiş olur?
Bence çok doğru, anlamlı ve oturaklı bir söz bu!
Söylenmediyse, söylenmesi hiç de yabana atılamayacak haklı bir söz!..

İşte Hürriyet Genel Yayın Yönetmeni Ertuğrul özkök kafayı bu söze takmış!
“çünkü diyor, bu cümle, operasyonu yapmaya giden polisin, Aygün’e karşı ne kadar önyargılı, kafasının ideolojik olarak ne kadar doldurulmuş olduğunu gösteriyor...”
özkök, güya polisin önyargısını öne çıkarıyor ama kendi önyargısının hiç farkında değil!
Acaba Hürriyet yönetmeni, polisi sorgulamayı bırakıp neden Aygün’ün 2,5 milyon Euro’yu evindeki kasada sakladığını hiç sorgulama ihtiyacı hissetmiyor?
Niçin bu paralar bankada değil!
Veya neden bu paraları mali piyasada ekonomiye kazandırmıyor da evdeki kasada mahfuz tutuyor?

Ve bunu bir Ticaret Odası Başkanı nasıl yapar?
Bu, topluma nasıl bir örnekliktir?
Acaba bu paralar resmi kayıt altında mıdır?
Değilse neden kayıt dışıdır?..
Kayıt dışıyla mücadele böyle mi yapılıyor yoksa?!

Gelelim paranın cinsine.
Acaba neden YTL değil de Euro?
Atatürkçülük, vatanseverlik, milliyetçilik bu mudur?
Ekonomi ve Ticaret hayatının önemli bir kurumunun başında olan bir şahıs, ülkesinin parasını kullanmak ve değerini korumak yerine, yabancı bir parayla bunları yapması ne ile izah edilebilir?
Yoksa olası bir ekonomik krizden ballı çıkmanın hesapları mıdır bunlar?..
Bu sorulara cevap istemek hakkımız değil mi?

Ertuğrul özkök, o polisin önyargısını teşhir etmekten çok, bu olayın tahlilini yapmış olsaydı, kendi önyargısından kurtulur, Atatürkçülüğünü ve yurtseverliğini kanıtlayacak daha doğru bir sonuç elde etmiş olurdu.