Abdurrahman Dilipak

Abdurrahman Dilipak

Kürt raporu

Kürt raporu

PKK kampları ile ilgili spekülasyonların bini bir para.. GKB Özel’in, Uludere’de silahlı PKK’lılar da olduğunu açıklamasının ardından bütün senaryolar yeniden kurgulanmaya başlandı.

ABD, İsrail ve Suriye bu işin neresinde duruyor?. İran PEJAK’la nasıl anlaştı?.


Talabani ve Barzani ne düşünüyor?


Peki PKK içinde, KCK ve BDP içinde ne kadar MİT elemanı var?


Kimine göre, devlet kendi elemanlarını örgütten çekmeye çalışıyor.. Kimine göre devlet örgütü ele geçirdi.. Bu arada can alıcı bir soru: TSK Kandil’e girebilir mi? “Girmez/giremez” diye bir şey yok. Ama hem PKK hem de askerler için can kaybı ihtimali çok yüksek.


Bir kere Kandil’e adım attınız mı, geri çekilmeniz de mümkün değil.


Kandil’e girilecekse, bundan sonra Kandil ne olacak?


Kandil’e girilirse, PKK yeni savunma hattını ve kamplarını nereye taşıyacak?


Kandil’e girmeye Türkiye tek başına mı karar verecek yoksa ABD ile ve Irak yönetimi ya da Talabani ve Barzani ile görüş alışverişinde bulunarak mı buna karar verecek?


PKK Kandil’den çıkmaya ikna edilebilir mi ya da zorlanabilir mi? Yani daha az zayiatlı başka bir yol denenebilir mi? Kandil’in giriş çıkışı ve ikmal yolları sıkı bir şekilde denetlenebilir mi?


Birileri çatışmanın bitmesini istemiyor.. Onların yeni saldırı eylemleri nasıl önlenecek?.


PKK’nın Güneydoğu kırsalında ve şehir merkezlerindeki örgütlenmesi ve diğer şehirlerdeki yapılanması nasıl tasfiye edilecek?


Halkların kültürel özerklikleri nasıl güvence altına alınacak? Bu çatışma ve tartışma sürecinden bağımsız olarak açılım süreci sürdürülebilecek mi?


Yeni Kürt hareketlerinin siyasi oluşumları sorunu çözme yönünde mi, yoksa Kürtler arasında yeni sorunların çıkması yönünde mi etki yapacak? BDP tek parti anlayışı ile hareket ediyor. Liberal ve dindar yeni bir Kürt siyasi oluşumu bölgede hayat bulabilecek mi? Yerel seçimlerde halk iradesi sandığa nasıl yansıyacak?. BDP yerel seçimleri kaybederse nasıl bir siyaset izleyecek?


Tutuklu, hüküm giymiş ya da dağdaki/dağdan inecek, Irak’ta ya da yurt dışında yaşayan Kürtlerin ülkelerine geri dönmeleri sağlanabilecek mi?


Büyük şehirlere göç eden köylülerin köylerine geri dönüşleri sağlanabilecek mi?


Dağdaki mayınlı araziler nasıl temizlenecek? Apo’nun durumu ne olacak?


Liberal Kürtler, bölge için Avrupa yerel yönetim özerklik şartı, anadilde eğitim ve bölgenin kalkınması için ayrıcalıklı bir mali protokol istiyor.. Bir de Apo’ya ev hapsi.. Bu nasıl mümkün olacak? Buna kim karar verecek, bu iş nasıl olacak?


Bu sorulara kim cevap verecek?.


Kaldı ki, bu soruların tek bir cevabı yok ve Kürtler ile ilgili tek bir söz sahibi ve muhatap da yok.. Bunların bir kısmının devlet açısından cevaplanabilmesi için bir anayasa değişikliği şart.. Ancak Anayasa değişikliği konusunda sorun çıkartan taraflardan biri de BDP.. Herkes AK Parti’yi uzlaşmaya davet ederken, kimse kendi tezleri konusunda uzlaşmaya açık değil gibi gözüküyor.. Oysa parlamento aritmetiği ortada.. Kimse bu işin kararını millete bırakmak da istemiyor. Erdoğan bu durumda ne yapacak göreceğiz. Kandil’e operasyon konusu tartışılıyor.. Erdoğan operasyonların devam edeceğini söyledi ve PKK’yı silah bırakmaya çağırdı.. Anayasa çalışmaları yaz tatilinde de sürdürülecek mi göreceğiz. Meclis araştırma komisyonlarının çalışmaları ne zaman tamamlanacak?.


Yargı hızlanınca, cezaevi kapasitesi yetmemiş. Yaz sıcağında ciddi sorunlar yaşanıyor.


Torba yasa konusu da öyle kaldı. Özel yetkili savcılar ve mahkemelerin durumu masada.


Bir yandan da Meclis tatile hazırlanıyor..


Suriye’de olaylar hız kesmedi. Mısır’da belirsizlik ve gerilim devam ediyor..


Meclis tatile girerse, ardından Ramazan var. Ramazan 20 Temmuz Cuma günü başlıyor. Kadir gecesi 14/15 Ağustos. Bayram 19 Ağustos. Ramazan’dan hemen sonra zaten okullar açılacak.. Ramazan’ın bereketi kuşatacak zamanı.. YAŞ, Ramazan’a denk geliyor yani. Bir de Ağustos Şûrası var bu arada. Bakalım YAŞ toplantısında kimler gelecek, kimler gidecek.. Eşi başörtülü paşa tartışması Askeri Şûra’nın en merak edilen konusu olacak sanki. Çünkü olayın sembolik bir değeri var.. Cumhurbaşkanı, Meclis Başkanı, Başbakan, Anayasa Mahkemesi Başkanı derken general rütbesinde bir subayın başörtülü eşi, önemli bir gelişme..


Bu konuyla ilgili bir diğer çok önemli nokta, “Amiral gemisi” konumundaki Hürriyet’in başlık kenarındaki logosunda değişiklik beklentisi. Bakalım Türk Bayrağı üzerindeki Atatürk resmi gidip yerine “Türkiye Türkiyelilerindir” yazısı gelecek mi, ya da bu logo ve slogan tümden mi kalkacak? Amiral gemisinde logo değişikliği tarihî bir değişiklik olur aslında! Kandil’e girmek çok önemli de, bu logo değişikliğinin de sembolik bir önemi var bana kalırsa.. Kandil’e girmek kadar önemli olmasa da Hürriyet’in logosundaki bu değişiklik de önemlidir.. Bu saatten sonra Hürriyet daha fazla direnecek olursa, bunu okurlarına nasıl açıklayacak bilmiyorum.. Türkiye normalleştiği gün bu değişim yaşanacak, direndikçe baskılar da artacak.. Bunu hep yazdım. Bir de şunu bir kenara not edin, bir gün Cumhuriyet Halk Partisi diye de bir parti olmayacak. CHP adını değiştirecek! “Cumhuriyet” adı “Cumhuriyetçi” olacak belki de, ama sonuçta değişecek! Selam ve dua ile..

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Abdurrahman Dilipak Arşivi