Uçağımızın düşürülme sebebi “İnsanın başına ne gelirse meraktan gelir” sözüne tam uyuyor.
“Ne işimiz vardı?” sorusuna ise tam cevap bulamadık.
***
Gelen giden Türkiye’yi her defasında “yanlışlıkla” vuruyor, ardından da “pardon” diyor.
NATO Kararlılık Gösterisi-92 tatbikatında da muavenetimiz vurulmuş, 5 askerimiz şehit olmuştu.
Olay, ABD Büyükelçimiz Nüzhet Kandemir’e ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Lawrence Eagleburger tarafından “Geminizi batırdık, özür dileriz” denilerek haber verilmişti.
“Tam isabet” atışlar nasıl “yanlışlıkla” veya “kaza sonucu” oluyor hala çözülemedi. Ama ABD tazminat ödeyerek işin içinden çıktı.
Türkiye’ye ödenen tazminat “yanlışlıkla!!!” bizim cebimizden mi çıktı acaba? Bu da ayrı bir konu.
Amerika Birleşik Devletleri “tam isabet” bir atış daha yaparak 8 tane Knox sınıfı fırkateyni Türkiye’ye sattı.
***
Suriye’de ABD’yi örnek almış olmalı ki “yanlışlıkla uçağınızı vurduk, sizin olduğunuzu vurduktan sonra anladık, kusura bakmayın” deyip pişmanlıklarını ifade ediyor.
Suriye’nin “arama , kurtarma” çalışmalarına katılması; sanıkların “iyi hal indirimi” almak için hakim karşısına sinek kaydı traşlı,takım elbiseli çıkması gibi geliyor bana.
***
Suriye’ye “yalan söylüyorsun, yalaaan” diyerek hiddetleneceğimiz bilgiden de sağ olsun basınımız sayesinde haberdar olduk.
İstihbaratımızdan, toplantıya katılan devlet adamlarımızdan istihbarat yapan gazetecimiz sayesinde öğreniyoruz; bize Türkçe “komşu” diye hitap ediyorlarmış.
Henüz “uçak” kelimesini sökememişler, düşürdükleri uçağımız için “komşu tayyare” diyorlarmış.
Bu habere göre, Türkiye Suriye’yi dinliyor ve uçak düşürülmeden önce istihbaratımız “komşu tayyare” konuşmalarına şahit oluyor.
Şahit olunuyor ama uçağımızın düşmesi engellenemiyor ne yazık ki…