Nusret Çiçek

Nusret Çiçek

Türkiye sinirlerine hakim ol

Türkiye sinirlerine hakim ol

Sinirlilik kıvılcım gibidir, parladı mı tutuşturur.


Ama hakim olmak en doğrusu.


Görüyoruz ki birileri PKK baskınlarını sıklaştırarak, hem de Suriye gibi çadır çağından kalma bir yönetime uçak düşürterek kıvılcımlarımızla oynuyor.


Vuruşun da, biz de payımıza düşeni alalım.


Açıkçası, sıcak paraya pazar olabilecek yer arıyorlar.


Bu pazarın en verimlisi Müslüman kanı akıttırmaktır...


Hem o, hem de Müslüman ülkelerin savaşmalarıyla oluşacak hasımane tutum namerdin tam da istediği tablodur. Hem geçmişin deneyimlerinden alınan dersler ve bir de bugünkü iktidara düşen görev, olayları soğukkanlılıkla izleyerek sonuca varmaktır.


Sorun elbette ki Suriye halkı değildir. Sorun Müslüman Suriye halkına yıllardır zulmeden Esat yönetimidir. Esat’ı kovacağız diye hesapsız kitapsız hareket etmemek gerekir.


Allah Resulü’nün(sav) hayatına baktığımızda savaşı en son çare olarak düşündüğünü görürüz. İnsan kaybı ile maddi kayıplar bir millet için sabrın en son aşaması...


Gıdası terör olan PKK için insan kaybı o kadar önemli olmayabilir. Çünkü cepheye sürdüğü insanlar onun için hiçtir. Gider yüz kişi, arakasından gelir yüz kişi daha.


Nasıl olsa bu kandırılmış gençleri PKK’lılar doğurmuyor, Kürt anaları doğuruyor.


Hesabı öyle tutuyorlar, bir evde on çocuk, beşi gitse ne olur?!.


Ekmek elden su gölden...


Esat denilen eli kanlı diktatör için de olay aynıdır...


Türkiye ile çıkacak bir savaşta Esat’ın şahsen kaybedeceği hiçbir şey yok.


İster Suriye olsun, ister Türkiye olsun, karşı karşıya gelerek birbirlerine kurşun sıkacaklardan ölen de Müslüman öldüren de.


Ortadoğu’daki her savaşın akıbeti öyle; ölen de öldüren de senden.


Esat’ın bu savaşta ne oğlu var, ne de damadı, ne de birkaç kuruşu...


Sıkışırsa efendilerine sığınarak kaybolur gider.


Asıl sorun “Büyük Ortadoğu Projesinin çıkarlarıdır.


Esat sonrası neler olacak?


Suriye olayında NATO nerede duruyor?


En önemlisi İsrail denilen terörist devletin çıkarları...


Şimdi de NATO cenahının yapmış olduğu açıklamalar pek de bana samimi gelmiyor.


Her zaman ki şablon konuşmaları. İşlerine nasıl gelirse öyle konuşuyorlar.


O zaman iş başa düşüyor. Bizim için asıl olan kardeş Suriye halkıdır.


Sayın Başbakan, aradaki sınırların cetvelle çizildiğini vurgulayarak Esat rejimine söylenmesi gerekenleri bence söyledi. Diğerleri de bu tarihi açıklamadan nasiplerini aldılar.


Gerçi Esat’ın şu an hafızası oldukça karışık. Tahtı sallanırken sağa sola saldırması da normal. Ola ki bu saldırıda Türkiye ile çıkacak muhtemel harpte yerimi sağlamlaştırabilir miyim hesaplarını yapmıyor değil, yapıyor da sonu beklediği gibi olmaz.


Artık ok yaydan çıkmıştır.


Esat gidici de yerine kurulacak rejim hangisi?


İşte başından beri vurgu yaptığım burasıdır. Arap Baharı denilen ayaklanma her ne kadar diktatörlere karşı ise de sonuçta Bosna örneği geliyor gündeme.


Bosna’da baktılar ki İslami bir düzen kurulacak, başından beri cinayetlere duyarsız kalan Birleşmiş Milletler hemen harekete geçerek laik düzeni yerleştirdiler.


Ortadoğu da aynı mercek altındadır...


Bu kadar başıbozuk cemaatlerin bir araya gelerek yapacakları bir şey olmayınca meydan laik düzene kalıyor. Ölüyorlar, öldürüyorlar, sonuçta parsayı başkaları topluyor.


Bana göre altı çizilmesi gereken burasıdır...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Nusret Çiçek Arşivi