Hâlâ Ergenekon pisliğini AKP oyunu zannedenler var..
AKP böyle ince siyaseti ne bilir? Ancak, eş-dost, yandaş, akraba ve yalaka beslerler, hepsi o kadar..
Eğer AKP şekillendirseydi Ergenekon soruşturmasını, şimdiye kadar çoktan cılkı çıkardı..
Bir yandan Cemil çiçek, diğer bir yandan Hüseyin çelik gibi bakanlar pişmek üzere olan pilava su doldururlardı..
Ne olursa olsun, Ergenekon çeteleşmesi Türk milletine büyük bir tecrübe kazandırdı.. Hiç olmazsa saklı kimlikleri öğrendik..
Medyacı yalancıların çehrelerini gördük ayan beyan..
Korkakları öğrendik..
Cesaretlileri ve hasbetenlillah kalem kuşananları öğrendik..
Bendeniz bazı gazeteleri okumaktan uzak dururum... çünkü, o gazeteler gerçekleri yazamazlar.. Yazmak isteyen olsa da yazamaz.. Patron kapıyı gösterir hemen..
Son günlerdeki makalelerinden dolayı Perihan Mağden'i yürekten kutluyorum..
İnancı ne olursa olsun.. Görüşü benim görüşüme uymasın varsın..
Ben, cesareti ve doğru sözü, sözünü hatır-gönül için korkaklık çamuruna bulamayan mert yazarlara saygılıyım..
Perihan Mağden Hanım, birinci derecede saydığım ve okuduğum yazar..
Gülay Göktürk Hanım'ı da takdir ederim elbette..
Amma Gülay Hanım ilmilikten çıkmaz.. Perihan Hanım ise yazılarını ironi ile besler ve hoşuma gider..
Bana, Radikal okutan bir yazar aklıma gelir miydi?
Hoca kılıklı, solcu maskeli, aydın görünümlü karanlık adamlardan hiç amma hiç hoşlanmam..
Sıfatını belirttiğim kişilerin nerelerde konuşlandıklarını hepiniz bilirsiniz..
Perihan Mağden Hanımefendi'nin 5 Temmuz tarihli "Ordu Kışlaya" başlıklı yazısını okumadınızsa okumanızı tavsiye ederim..
Devletin amiral gemisi Hürriyet hakkında görüşlerini okursanız bana hak verirsiniz.. Yakın bir zamanda P. Mağden'e karşı A. Hakan'ı kullanırlarsa hiç şaşmayın olur mu?
Türkiye'nin en zengin adamı diye lanse edilen (belki de öyledir) Karamehmet'in gazetelerine, emir-komuta zinciri içinde hareket eden yazarlarına söyleyecek sözleri de söylüyor Perihan Hanım..
Diline, kalemine sağlık..
Bana aykırı gelen bir gazeteyi okuttuğu için kutlanması gereken yazardır Perihan Mağden Hanım.. Korkakların cirit attığı, yalakaların ayağa dolaştığı ülkede pervasız olmak, doğruları dile getirmek hem zor hem de şerefli bir vazife..
6 Temmuz tarihli makalesi: "Orducu (Kendini solyol zanneden) Hasta Kafa" makalesi daha bir açılımlı..
"Ben işyerime sakallı ve bıyıklı adam almam" diyen Rahmi Koç'a öyle bir bindirmesi var ki; hayran kalmamak mümkün değil..
Unutmayalım, Perihan Hanım sağcı veya tarafsız bir gazetede yazmıyor.. Aydın Doğan'a ait bir gazetede yazıyor..
Cesaretle,
Şahsiyetle..
Hak bildiklerini halının altına süpürmüyor, okuyucuları ile paylaşıyor..
"Türbanlılar ve onların Arzu Edilmeyen Modellerde tıraşlı / tıraşsız eşleri kadar hiç kimse onları müşteki edemedi.. Evine uşak diye bile almaz Rahmi Koç müzesi.."
Bir başka örnek:
"Boşuna Abdullah Gül'ün Cumhurbaşkanlığı 'makamına' başı bağlı eşiyle çıkmasını desteklemedik.. Orası, işte, çankaya'ya türbanlı tırmanış, Kemalist zurnanın 'zırt' dediği yerdi.. Ki; peşrev (zurnada peşrev olmaz) Anayasa Mahkemesini'nin kapatma davası şeklinde zuhur etti.."
Nelere dokunmuyor ki?
Deniz Gezmiş tüccarlığı yapan sahtekârlara, yalakalıklarıyla tüm hakikatlere set çekenlere söylenmesi gereken sözler söyleniyor..
Kimseye Radikal okumayı tavsiye etmem.. Bari internetten sadece Perihan Mağden makalesini okumayı ihmal etmeyin, olur mu..
Ben kimseyi methetmeyi sevmem..
Yürek ve cesaret sembolü bir hanımı görüşüne bakmadan methetmek vazifem oldu.. Doğruluğa saygı budur işte..
-------------------
Ergenekon çıkınca kimlikler faş edildi
İçteki ve dıştaki yemlikler faş edildi
Sırtımıza oturup demli çay içerlermiş
çok şükür dem çekerler, demlikler faş edildi..