Dadaşları böyle biliyor muydunuz?
Erzurum ismi bende topraklarımızın bütününü ifade eder. Topraklarımızın bütünü derken, yaklaşık 22 milyon metrekareyi kastederim.
Erzurum bende, Osmanlı ve Cumhuriyet tarihinin gizlendiği, üstünün örtüldüğü ve bile bile yazılmadığı imanlı bir halkın şanlı geçmişi demektir.
Eğer resmi tarihçiler milleti aldatmayıp, yalan tarih yazmasalardı ve sadece Erzurumun tarihini yazsalardı, ülkeye ve millete büyük hizmet etmiş olurlardı.
Bu konuda çok dertliyim geçelim.
¥
Efendim bugünkü Erzurum denilince aklıma; Palandöken Belediyesinin; çelebi, azimli, gayretli, büyükle büyük, küçükle küçük, hamalla hamal, valiyle vali olmasını bilen başkanı Orhan Bulut gelir.
Erzurumun ve Palandöken Belediyesinin bir de Kültür adamı vardır ki, oda başkan gibi pek çelebidir. Bu isim Erzurum tarihçisi Muzaffer Taşyürektir.
Muzaffer Taşyürek, Palandöken Belediyesi adına; Beyazşehir Palandöken isminde bir dergi çıkarmış.
Dergi; kültüre, sanata, tarihe verdiği değer ve işlediği konular itibariyle, halka ve kültüre hizmet böyle olur işte dedirtiyor.
Diğer belediyeler gibi müzik klibi yayınlayan televizyonları izleyip, 79. sınıf yazlık gazino şarkıcılarıyla röportaj yaparak, sonra da binlerce lira harcayıp konser verdirmek yerine, Erzuruma yakışır bir iş yapmışlar.
Derginin içeriği öyle zengin ki, hangi konuyu ele alıp paylaşsam, diğer mevzulara yazık etmişim gibi geliyor. İnşaallah onları da zaman zaman yazacağım.
Dergide; Erzurumun insanlığa ve İslama hizmet erlerinden ve âlimlerinden Veli Velioğlu Hocaefendiyle bir röportaj yapılmış.
Veli Velioğlu Hocaefendinin, Dadaşlarla ilgili bir soru üzerine verdiği cevabı eminim Erzurumlular bile ilk defa duyacaklardır. Hocaefendi özetle şöyle diyor:
¥
Erzurum İslamı kabul ettikten sonra Dadaşlar Cemiyeti adında bir cemiyet kurulmuş.
O cemiyete kaydolan; Ben vücudumu Allah için, İslam yolunda, memleketi korumak için hükümete vakfettim dermiş.
Dadaşlar İstanbulun fethine gitmişler. Fetihten sonra Sultan Fatihe denilmiş ki;
- Erzurum Dadaşları geldi, burada çok fedakârlık ettiler. Hatta belki de fethin sebebi onlar oldu.
O zaman Sultan Fatih cemiyetin liderini çağırtmış ve; Siz İstanbula kadar gelmişsiniz, isteyin ne istersiniz demiş.
Dadaşların başı da;
- Sultanım, biz bir şey istemeyiz. Biz Allah için askeriz. Ne zaman bir ihtiyaç olursa biz orada hazırız. Biz dünya metaı olarak hiçbir şey kabul etmeyiz. demiş.
Sultan Fatih de bu sözlerden sonra çok memnun olmuş ve fethe katılan Dadaşların evlerinin alt sövelerinin siyah boya ile boyattırılmasını emretmiş.
Dayım Hacı Mustafa Efendi, ben çocukken elimden tutup birkaç kapı göstermişti.
Derdi ki;
- Bak bu evin sahibi, yani dedelerinin dedesi İstanbul fethinde bulunmuş. Şimdi ise o evlerde yıkıldı, o eşikler de gitti...
Meğer Dadaş bu demekmiş.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.