Nusret Çiçek

Nusret Çiçek

Şikeden ortalığa dökülen manzaralar

Şikeden ortalığa dökülen manzaralar

Herhalde bu Tanzimat bizim şuur altımızı iyice bozdu. Karganın ömrü vakvakla geçtiği gibi bizimkisi de şakşakla geçiyor...

İşte bir zamanların isyancı yeniçerileri...
Sultanahmet meydanını dolduran kalabalık, başlarındaki yeniçeri ağasından yakınıyorlarmış. “İstemezük, alın bu zalimi başımızdan.”
Yandaki Agop’un meyhanesinde kafayı çeken bir sarhoşa bu manzara pek de fena gelmemiş. Şişenin dibindekini de yudumlayarak kalabalığa dalmış.
Kalabalık o tempoda sarayın önüne gidince padişah içeriden haber salmış: “Bu kadar kalabalığın ne istediğini anlayabilmem için içinizden birini seçin yollayın.”
Yeniçeriler bakmışlar ki sarhoş herkesten daha çok bağırıyor, “Sen git halimizi padişaha anlat” demişler. Sarhoş, padişahın karşısına dikilmiş:
“Padişahım, bu haini istemiyoruz, bunu asın kesin” deyince, padişah sormuş.
“Kim o hain?”
“Meyhaneci Agop...”
“Ne yapmış, meyhaneci Agop?”
“Daha ne yapsın, vatan haini durmadan rakıya su katıyor...”
Padişah manzarayı görünce bıyık altından gülmüş:
“Ha öyle mi, madem rakıya su katıyor idamına...”
Sarhoş sevinçle dışarıya fırlayarak:
“Arkadaşlar müjde ferman çıktı, hain idam edilecek...”
Büyük bir alkış ve sevinç çığlıkları sonrasında kalabalık dağılmış...
Kabak meyhaneci Agop’un başına patlamış...
İşte hepsi bu kadar...
Şike davası sonrasındaki kalabalığın halini gördünüz.
Alkış tufanı ve izdiham.
Sanki meyhaneci Agop’un idam fermanı çıkmış gibi...
Ne yaptığından habersiz şuursuz bir kalabalık.
Manzara içimizdeki dolandırıcılara, hırsızlara, katillere rağbetin ne kadar çılgınca olduğunu simgeliyordu. Bu tiplere meraklımız hayli çok...
Dürüstlük olsa kimseler yerinden kımıldamaz.
İşte fikir adamı Mirzabeyoğlu için kimin kılı kıpırdıyor?
Bu kadar aleni haksızlık karşısında kaç kişi rahatsız oldu?
Hadi bu Pazar Bolu Kapalı Cezaevi kapısında Mirzabeyoğlu’na moral verelim desek kaç kişi gelir? Silivri Cezaevi kapısına kaç kişi bir anda toplanıyor?
Doğru olana doğru dediğimiz gibi yanlış olana da yanlış demek görevimizdir. Bu şike tüm ülkeyi ilgilendiren dolandırıcılık olduğu halde iktidar cephesinden bu dolandırıcılığa kıyak geldi. Daha açıkçası korundu...
Kimileri tahliyeleri 3. Yargı Paketi’ne bağlasa da alakası yok.
Şike yasasında daha önce yapılan değişiklik. Bu değişiklikle cezaların alt sınırı 3 yıldan bir yıla indirilince mahkeme sanıkları zorunlu tahliye etti.
İşin garibi bu gibiler cezaları kesinleşinceye kadar görevlerine dönebilecekler.
Böyle rezalet olmaz. Eski sabıkalı hırsızlarla katiller bakıyorsunuz ya milletvekili olmuş veya önemli görevlerde, ama garibanlara gelince arşiv araştırması bile işe alınmalarına engel sayılıyor. Bende bir tanesi var. Çocuk yaşta kafeye giderek oradan internete girmiş. Kocası ile arasındaki cinsel ilişkileri teşhir ettiren ahlaksız bir kadınla çetleşiyor.
Kadın paracı, alamayınca şikayetçi...
“Hükmün açıklanmasına yer olmadığına” şeklinde aldığı ceza sabıka kaydına geçmese de arşiv kaydı ayağına bağ oluyor.
Genç iki sefer zabıt katipliği sınavına girerek çok yüksek puanla kazandığı halde arşiv kaydını ileri sürüyorlar. Diyorlar ki sen bir sefer hata ettin ama bu hatan kıyamete kadar silinmez, başkaları deveyi hamuduyla yutsa da onlarınki zarar etmez...
Onlar güçlü... O zaman ortalığa şike rezaleti dökülür, avuçlarımızın içi kızarır ama yüzümüz kızarmaz...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Nusret Çiçek Arşivi