Turgay Şeren

Turgay Şeren

Dönmezse çaresi elbet bulunur

Dönmezse çaresi elbet bulunur

Başkan özhan Canaydın, Alman çalıştırıcının 2 Ocak tarihinde İstanbul’da olacağını belirtirken, “Bize böyle söz verdi. Ama diyelim ki gelmedi; onu o zaman gündeme getirir, düşünür ve çaresini buluruz” ifadelerini kullandı

Galatasaray’ın 73 yaşındaki tecrübeli Teknik Direktörü Karl Heinz Feldkamp, takımın UEFA Kupası’ndaki kaderini belirleyecek Austria Wien maçına, yakalandığı gribal enfeksiyon nedeniyle çıkamamıştı. Tabii ki sağlık konusu her şeyin üstündeydi... Ama Alman hocanın, Gençlerbirliği Oftaş maçı için Sarı-Kırmızılı kafileyle birlikte Ankara’ya gitmek yerine aynı gün Almanya’ya uçması beraberinde birçok soru işaretlerini de getirdi. Yani doktorlar, Almanya’ya giden uçağı ve Almanya’daki ortamı gribal enfeksiyona bir ilaç olarak mı görüyordu? Ya da maça çıkmasa da Ankara’da otelden karşılaşmayı izleyip, yardımcısı Ahmet Akçan’a doğruları, yanlışları bildirseydi kötü mü olurdu? Her şeyden önemlisi İstanbul’a dönecek miydi? İşte bu sorulara yanıt arayan yazarımız Turgay Şeren, Feldkamp konusunu Galatasaray Kulübü’nün en yetkili ağzına yani Başkan özhan Canaydın’la konuştu.

ONA İNANIYORUM

Şeren’in “Feldkamp takımın başına dönecek mi, dönerse ne yapacak?” sözleri üzerine Başkan Canaydın, oldukça enteresan bir cevap verdi: “Hocamız 2 Ocak tarihinde İstanbul’da olacak. Bizimle böyle konuştu, böyle söz verdi. Döneceğine inanıyorum. Ama oldu ki gelmedi; onu o zaman gündeme getirip, düşünür, çaresini buluruz.” özhan Canaydın, Şeren’in transferlerine son derece yüksek rakamlar harcanan Lincoln ve Linderoth’tan istenilen verimin alınamadığını hatırlatması üzerine de “Lincoln’ün ayakları ve vücudu yediği darbelerden dolayı mosmor. Doktorlar Linderoth için de ‘Oynayamaz, antrenman yapamaz, yapsa da yeterli değil’ demiş olmalılar ki Feldkamp ikisini de düşünmedi. Benim bu konularda müdahalem kesinlikle olamaz” ifadelerini kullandı.

Komplo Teorileri

1-‘Tribüne çık’ dediler, küstü

Galatasaray Yönetimi, aldığı kararlar hep tartışma konusu olan Feldkamp’ı sahadan çekip, tribüne çıkarmayı planlıyor. Alman hocaya da yetkilerinin aynen kalacağı yönünde garanti veriyor... Takımın başına getirilmesi düşünülen isimler ise Mustafa Denizli, Popescu ve Abdullah Avcı. Ancak Denizli’nin “Ben devre arası takım almam” açıklaması, adayları ikiye indiriyor... Sahada olmak isteyen Feldkamp ise gelişmelerden son derece rahatsız. Yönetimle arasına bu nedenden dolayı küslük girdi. Eğer istediği koşullarda çalışma imkanı verilmezse, İstanbul’a kesinlikle dönmeyecek.

2-Ailesiyle Noel için ülkesine gitti

Noel, Hristiyanların en önemli dini bayramlarından birisi... Feldkamp da 24-25 Aralık tarihlerine denk gelen bu önemli günü ailesiyle, akrabalarıyla ve yakınlarıyla birlikte geçirmeyi her şeyin üstünde tutuyor. Bu nedenle geçirdiği gribal enfeksiyon biraz da işin bahanesi oldu. Yoksa Ankara’ya gidemeyen bir adam, 3-3.5 saatlik Almanya yolculuğunu nasıl yapabilirdi. Türkiye’de Fenerbahçe, Sivasspor ve Kasımpaşa’yı çalıştıran meslektaşı Werner Lorant’ın “Noel yüzünden maça gitmemiştir. Siz Hristiyanların en özel güzüne maç koyarsanız, bunları yaşarsınız” sözleri bu savları güçlendiriyor.

3-4-5 transfer istedi yönetim 2 dedi

G.saray’ın ortaya koyduğu futbol Alman çalıştırıcıyı karamsarlığa itiyor... Sarı-Kırmızılı takımın geleceğini hiç de iyi görmüyor... Bu yüzden transfer istiyor. Az-buz da değil, 4-5 tane. Bunu puan kaybedilen bir maç sonrası basın aracılığı ile açıklaması sorun yarattı. Yönetim hem bu açıklamalara kızgın, hem de kulübün ekonomik durumu nedeniyle bu isteğe cevap veremeyecek durumda. Transferde Kalli’ye sunulan kota 1 ya da 2. O da mali şartların imkan verdiği ölçüde. Kalli’nin ödün vermeyen yapısını bilenler için, istekleri yerine gelmemesi durumunda, İstanbul’a dönmemesi gayet normal.

4-Yıldızlarla yıldızı hiç barışmadı

FeldKamp’ın icraatları hep sarsıcı oldu. Aralarında Necati Ateş, Hasan Kabze gibi Türkiye’nin en iyi forvetleri başta olmak üzere birçok futbolcunun biletini bir anda kesti. Operasyonu yönetim de istiyordu, ama ipin ucu fazlaca kaçtı. Ardından kritik Beşiktaş maçı sabahı, Hakan Şükür-Lincoln operasyonu geldi. Hasan Şaş, gerçek mevkii dışında her yerde oynadı. Buna ses çıkarmadı ama içten içe tepkiliydi. Hiç kimse bir şeyler söylemiyordu. Ancak kazan içten içe kaynıyordu. Arda olayı işin tuzu biberi oldu. Yani ne yıldızların Feldkamp’la, ne de Feldkamp’ın yıldızlarla arası vardı. Bu durumdan rahatsız olan Beyaz Tilki, erkenden Almanya’ya gitti ve belki de hiç gelmeyecek...


Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Turgay Şeren Arşivi