'Mısır'ın Erdoğan'ı' sloganıyla seçimlere giren ve Mısır'ın ilk seçilmiş devlet başkanı unvanını kazanan Dr. Muhammed Mürsi'nin yenilgi tadında bir zafer kazandığını yazmıştım.

Zaferin yenilgi tadında olmasını diktatörün gittiğini ama sistemin hâlâ diktatörün atadığı şahsiyetler elinde olduğuna bağlamıştım.

Seçilmiş Devlet Başkanı Mürsi diktatörün atadığı bürokratların engellerine karşı doğrusu tahmin edemeyeceğimiz cesaretle işe hızlı başladı.

Anayasa Yüksek Mahkemesi seçimlerden önce ve seçimler sırasında gelişmeleri seyretmiş, seçimler yapıldıktan ve meclis çalışmaya başladıktan sonra seçim kanununun bazı maddelerinin anayasaya aykırı olduğuna hükmetmişti.

Devlet başkanlığına vekalet eden Askeri Konsey'in Başkanı Mareşal Hüseyin Tantavi de bu kararı gerekçe göstererek millet meclisini feshetmişti.

Fakat seçilmiş başkan Mürsi hızlı başladı dedim ya, yayınladığı 2012/11 sayılı başkanlık kararıyla, millet meclisini fesheden Tantavi kararını geri çekti yani iptal etti. Yeni anayasa ve seçim kanunu yapılıp onaylandıktan sonra 60 gün içinde erken seçim yapılıncaya dek meclisin çalışmasına karar verdi.

Ve tartışma başladı.

Başkanın bu kararını değerlendirmek için askeri konseyin yaptığı toplantıda sert tartışmalar yaşandığı basına sızdı. Bazı konsey üyelerinin başkanla siyasi tartışmaya girilmemesini, konunun yargıya bırakılmasını istemeleri üzerine konsey kanunlara ve anayasa mahkemesinin kararlarına saygı gösterilmesini talep eden bir açıklama yaptı.

Mürsi taraftarları kararın anayasa mahkemesinin hükmüne aykırı olmadığını, başkanın seçimlerin yenilenmesini kabul ettiğini ancak seçimler yenileninceye kadar seçilmiş olanların görevlerinin devam etmesi gerektiğini söylüyorlar.

Öte yandan devrim taraftarları Mürsi'nin demokrasiyi iade ettiğini, milli iradeyi yücelttiğini ve egemen kıldığını, muhalifler ise cemaatın (İhvan-ı Müslimin) kadrolaştığını söylüyorlar.

Meclis Başkanı Ketatini dün itibariyle meclisi toplantıya çağırdı. Meclisi kontrol altında tutan askeri birlikler güvenlik görevini meclis korumalarına bırakarak çekildi. Meclis genel sekreterliği toplantı için gerekli hazırlıkları yapmaya başladı. Ancak muhalifler meclise hiçbir vekili sokmayacaklarını söyleyerek evvelki gün eylem yapmaya kalkışınca taraftarlar da onlara engel olmak istedi ve çatışma çıktı.

Meclisin toplantı çağrısına bazı muhalif milletvekilleri katılmayacaklarını açıkladılar. Bazıları idare mahkemesinin meclisin toplanmasını öngören başkanlık kararını iptal edeceğini savundular.

Yani Mısır'da devrim aralıksız sürüyor. Derin devlet yönetimi seçilmişlere bırakmamak için bir adım atıyor, halk ve seçilmişler karşı adım atıyor.

Derin devlet bir adım atarak millet meclisini feshetti. Seçilmiş başkan ise meclisi fesheden kararı iptal etti.

Devrim bastırıyor, sistem direniyor.

Dikkat çeken ve umut veren taraf ise halkın ve seçilmişlerin anında tepki vererek derin devleti susturuyor olmaları.

Eğer meclisin açılmasını ve çalışmasını temin eder muhaliflere de kabul ettirirlerse devrimciler bir adım öne geçmiş olacak.

Mısır Arap dünyasının kalbi sayılır. Devrimin burada başarılı olması bütün bölgeyi etkileyecek bir değişime gebedir. Bu sebeple Mısır'daki muhaliflerin milli iradeyi itibarsızlaştırma gayretlerinin dış destekten mahrum olmadığı ihtimalleri de seslendirilmiyor değil.

Başkan Mürsi meclisi açma kararıyla vesayeti kabul etmediğini ispat etti. Mürsi'nin taraftarları vesayete açık tavır koyarak askeri konseyin derhal çekilmesini ve başkanın tüm yetkilerini kullanması gerektiğini yüksek sesle haykırıyorlar.

Anlaşılan o ki, Mısır'ın Erdoğanı'nın işi kolay değil.

Allah yardımcısı olsun!