Anne kendisini engellemeye çalışan görevlileri iterek adeta bir sel denizine dönen o eve girmeye çalışıyor. Görevliler kadını ittirerek korumaya çalışıyorlar ama o direniyor ve "içeride çocuklarım var, kurtarmam gerekir, bırakın beni" diye yalvarıyor. Annenin bu haykırışları ve çocuklarını kurtarmak için ölümü dahi göze alma isteği hiç birimizde şaşkınlık uyandırmıyor. Çünkü biliyoruz ki, her anne çocuğu için kendini kalkan yapmaktan kaçınmaz ve ölüme dahi gönüllü razı olur.

Geçtiğimiz aylarda buna benzer bir olay da Bingöl'de yaşanmış ve çocukları için kendini kalkan yapan Hatice belgin hayatını kaybetmişti. Annelik içgüdüsüyle çocuklarını korumaya almış ve canını feda ederek canlı bombanın üzerine atlamıştı.

İki yıl önce bir eğitim çalışmasında tanıştığım annenin oğluyla ilgili temennileri ise zihnimde derin izler bırakmıştı. Böbrek hastası olan oğlu için herkesten dua istediğini, kendisinin de sağlık sorunlarının olduğunu ancak oğlu için her şeyi göze alabileceğini ifade ediyor ona böbreğini vermeye hazır olduğunu belirtiyordu.

Allah, annenin kalbine çocuğa yetecek miktarda sevgi ve şefkat bahşediyor. Çocuk dünyaya geldiğinde anneyi başında hazır buluyor. Yavrusunu, şefkatle kucaklayan anne onu sütüyle besliyor ve koruyor onun için her türlü meşakkate katlanıyor. Eğer Rabbim Anneyi sevgi ve şefkatle kuşatmamış olsaydı yavruyu hayata kim hazırlayabilirdi?