Şaban ayı 10
Muhtelif âyet-i kerîmelerde belirtildiğine göre, insan "iman ettim" demekle rahat bırakılmayacak, mutlaka bir denemeden geçecektir. Cenab-ı Hak şöyle buyurur:
"İnsanlar, imtihandan geçirilmeden, sadece 'İman ettik' demeleriyle bırakılıvereceklerini mi sandılar?"
Yine insanlar biraz korku, biraz açlık, mallardan, canlardan ve ürünlerden azaltma yapılmak suretiyle yâni fakirlik ile imtihan edilecektir. Cenab-ı Hak şöyle buyurur:
"Andolsun ki sizi biraz korku ve açlık; mallardan, canlardan ve ürünlerden biraz azaltma, fakirlik ile deneriz. Ey Peygamber! Sabredenleri müjdele!"
Ölüm, korku, açlık, mal azlığı, fakirlik, hastalık; bunların hepsi birer imtihandır. Bunlar dünya hayatının ayrılmaz parçalarıdır, hiç kimse bunlardan birisine yakalanmaktan kurtulamaz. En sonunda herkes ölecektir. İnanan akıllı kişi, bunları Kur'an-ı Kerim'e göre anlayıp değerlendirendir.
Zenginlik ve çoluk çocuk da birer imtihan vesilesidir. Cenab-ı Hak şöyle buyurur:
"Biliniz ki, mallarınız ve çocuklarınız birer imtihan sebebidir ve büyük mükâfat ALLAH Teâlâ'nın katındadır."
Hadis-i şerifde işte bu imtihan şekillerinden yedisine işaret edilmektedir:
Bunlardan birincisi fakirliktir. Kendisinin ve çocuklarının karnını doyurmak, gerekli ihtiyaçlarını karşılamak zorunda kalan kimse kendisini işe öylesine verebilir ki, hâtırına ne ibadet görevi ne de âhiret hazırlığı gelebilir. İnsan böyle bir gaflete düşebileceğini hatırından çıkarmamalı ve fırsat elde iken zamanını iyi değerlendirmelidir.
İkinci bir imtihan şekli insanı azdıran ve baştan çıkaran zenginliktir. Mânevî yönü zayıf olan kimseleri, para ve servet baştan çıkarabilir. Onları keyfince yaşamaya, gününü gün etmeye, dinin yasaklarına aldırmamaya teşvik edebilir. Nefse hoş gelen bu işleri yapmak ne kadar günahsa, elindeki serveti yerli yerince kullanmamak, zekât ve benzeri sorumlulukları yerine getirmemek de aynı şekilde günahtır.
Üçüncüsü insanı halsiz bırakan hastalıktır. Hastalık bedenî olabilir, aklî olabilir. Bir yeri ağrıyıp sızlayan kimse, ALLAH Teâlâ'ya ve insanlara karşı görevini yapacak mecâli kendinde bulamayabilir. Şâyet hastalık aklî ise, Allah korusun, o zaman da insan, yapması gereken görevleri olduğunu bile düşünemez.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.