Hüseyin Öztürk

Hüseyin Öztürk

Hatimle teravih ve sigara protestosu

Hatimle teravih ve sigara protestosu

Türkiye’nin okunacağı en iyi illerden birisi İzmir’dir. Diliyle, diniyle, ırkıyla, ideolojisiyle, ateistiyle, solcusuyla, sağcısıyla, ortacısıyla, Ergenekoncusuyla herkesi bulmak ve görmek mümkündür. Bu karışıklığa rağmen relaks bir kenttir.

Tarifim kördüğüm gibi gözükse de işin sevindirici yanı, halkın geneli karşılıklı hak ve hukuklarında “ihtilaflarla” boğuşmak yerine “ittifak” ettikleri noktada birleşiyor ve ortak yaşam alanlarını rahat kullanabiliyorlar. Bu da yerinde ve iyi bir haslet bana göre.

Geçen hafta Cuma namazını kılmak ünlü Kemeraltı Çarşısı’nda nasip oldu. Kemeraltı Çarşısı’nda nazar boncuğu gibi duran ve çarşıya her girene; “Eline, diline, beline sahip ol” diye ikaz edercesine bekleyen Hisar Camii, bakım ve onarımda olduğu için Şadırvan Camii’nin mücavir alanlarında eda edebildik.

Şadırvan Camii, küçük olunca haliyle esnaf da çarşının sokaklarında namaz kılmak zorunda kalmıştı. Namaza kadar cıvıl cıvıl olan ve insanların birbirine çarpmadan yürüyemediği sokaklar, ezan okunur okunmaz, birden ibadete hazırlanan insanlarla doluvermişti. Ezan öncesi duyduğumuz gürültüler kesilmiş, yerini sükunet almıştı.

Camiye girme imkanımız olmayınca biz de o labirent sokaklardan birinde ezanı duyacak ve hocaefendinin hizasını geçmeyecek bir dükkan önünde kıldık. Sandım ki, bütün İzmir halkı Cuma namazı için çarşıya gelmişti. Oysa tabii ki öyle değildi, Çalışanlar ve müşteriler, ittifak ettikleri noktada bir olunca, ortaya böylesine güzel bir manzara çıkmıştı.

Hutbede hocaefendi Ramazan ayından söz edip, oruçta nasıl davranmamız ve neler yapmamız gerektiği üzerinde durdu ve cemaate güzel bir müjde verdi. İzmirliler ve İzmir’e yolu düşecekler için ben de duyurayım, Ramazan ayı boyunca, Kestanepazarı Camii ve Kemeraltı Camii’nde hatim ile teravih kılınacakmış. Ayrıca Kestanepazarı Camii’nde yine Ramazan ayı boyunca ikindiden başlayarak iftara kadar mukabele okunacakmış.

Benim gibi tembeller için belki uzun ve zor gelebilir ama Ramazan-ı Şerifi adam gibi yaşamak isteyenler için hatimle teravih herhalde bulunmaz fırsattır. Eskiden hızlı teravih kıldıran camilere koşulurdu, şimdi hatimle teravih kıldıran camilere koşuluyor. İzmir’in sıcağını da hesaba katarsak, Ramazan akşamlarını hoş geçirmek için Kestanepazarı ve Kemeraltı Camilerine gidilebilir.

Namaz bitiminde çarşıyı biraz daha dolaştıktan sonra Konak’a doğru yürürken, bir lokantanın kapısında; “Sigara yasağından etkilenen esnaflara destek için esnaf dostları Kordon’daki toplantıya bekliyoruz” diye bir afişe rastladım. Sigara yasağını protestoya davet ediyorlardı.

Sigara yasağına toplumun yüzde doksan sekizi “olur” demiş. Üstelik “olur” diyenlerin pek çoğu da sigara içenler. Açıkçası sigara yasağı başladığı günden bu yana ilk defa böyle bir protesto duyurusuyla karşılaşmıştım. Hani biliniyor ki, CHP ve ondan türeyen diğer sol partiler, bu memlekette iyi ve güzel adına ne varsa her şeyi protesto ederler fakat bu kadarına da “pes doğrusu” dedirten bir çağrıydı.

Meslek merakım yüzünden, günlük programımı değiştirip sigara yasağı için verilen saatte protestoyu izlemek üzere alana gittim. Taş çatlasa 90 -100 kişi vardı. Karakter tahlili yapmasam olmazdı. Öyle ya toplum sağlığı adına konulmuş bir yasağa, kimler ve nasıl tipler karşı çıkıyor onu görmeliydim. Protestoya katılan kadınları ve erkekleri inceledim ve gördüm ki, sigara yasağına karşı direnmekte çok haklılardı.

Yalnız en azında şu ayrıntıyı kaydetmeliyim. Sigara protestocularının pek çoğu, iş yeri sahiplerinden ziyade çalışanlardı. Kılık kıyafetiyle işverene benzeyen insanlar yoktu. Bir de yine giyim kuşamıyla işçi ya da patron olamayacak yaşta gençler vardı, her biri protestodan sonra alan kenarında bekleyen arabadan sigaralarını alarak uzaklaşıyorlardı.

Demokratik yollarla olmak kaydıyla insanlar ilgi duydukları konuları destekleyip veya protesto edebilmeliler, bu bir haktır. Burası tamam da böyle bir protestoda şanlı bayrağımızın ne işi vardı onu anlamadım. Bayrak ile sigara yasağı protestosu arasında bir ilinti kuramayınca, aklıma silahlı terör örgütü diye anılan Ergenekoncuların mitingleri geldi ve alandan ayrıldım.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Hüseyin Öztürk Arşivi