Hüseyin Öztürk

Hüseyin Öztürk

Yedi Temmuz olmadı dokuz Temmuz’da mı başladılar?

Yedi Temmuz olmadı dokuz Temmuz’da mı başladılar?

öncelikle emniyet camiamızın başı sağ olsun. Şehitlerimize Allah rahmet eylesin, ailelerine ve yakınlarına sabır versin.
Ateş düştüğü yeri yakarmış, suçsuz günahsız polislerimizin; anne, baba, eş, çocukları ve yakınlarının ciğeri yanıyor, Rabbim yardımcıları olsun. Bu ciğerleri yakanları da Allah Cehenneminden çıkarmasın ve gün yüzü göstermesin.
Yazıyı yazmaya başladığımda dünkü olay sıcaklığını hâlâ koruyordu ve bir yığın belirsizlikler söz konusuydu. Belki bugüne kadar olayın iç yüzü aydınlanabilir ama yazıyı kaleme aldığım sırada henüz net bir şey yoktu.
Türkiye’de yaşıyorsanız, her olayda mutlaka perde arkasına bakma alışkanlığını edinmek zorundasınız. Haberlerin kamuoyuna yansıtıldığı gibi algılama yerine, olayları kare kare incelemek gerektiğini bilmeliyiz ve özellikle de rantçı medyaya güvenmemeliyiz.
Dünkü vahim hadiseye gelince, henüz netleşen bilgi ve belge olmamakla birlikte, aklıselim insanların ilk düşündükleri şey, yazının başlığındaki cümle oldu. “7 Temmuz olmadı 9 Temmuz’da başladılar.” Akla ilk gelen terör örgütü haliyle Ergenekon oldu.
7 Temmuz’da ülkeyi kana bulayacaklarından hareket eden vatandaşlar, Ergenekonun taktik değiştirdiğini, öncelikle ABD’yi hedef alıyormuş gibi gösterip, ekmek parası için kellesini koltuğuna alan polisleri hedef seçmenin, bir işaret olduğu akla geldi.
Ergenekon terör örgütünün inandığı tek kutsalı vardır o da bugüne kadar elde ettikleri “yaşam konforlarıdır.” Dünyadaki terör örgütlerinin bir gayesi vardır ve bu gayelerine inanmışlardır fakat Ergenekon terör örgütünün bir tek gayesi vardır; “emek harcamadan,” “ter dökmeden,” “bedel ödemeden,” elde ettikleri konforlarına zarar veren herkesi tehlikeli olarak görürler.
Ergenekon terör örgütünden gözaltına alınan ve tutuklananlardan başlayarak dışarıda kalıp onları savunanlara baktığınızda, “konforlarından başka değer yargıları” olmadığını görürsünüz. Bu konforları için de bugüne kadar yaptıkları, bundan sonra da yapacaklarının teminatı olarak değerlendirilmelidir. Tabii artık başarabilirlerse.
Hal böyle olunca vatandaşımız haklı olarak dünkü olayı da Ergenekon bağlantılı olarak düşünmektedir. Henüz ortada netleşmiş bir şey yok ama Ergenekon terör örgütü operasyonunda polisimizin gayreti ve başarısı, ister istemez akla bunları getirmekte.
Dünya üzerinde kan ve vahşetle hiçbir güç sahibi iktidar olmamış ve asla bir başarı elde etmemiştir. Yine yeryüzü küresinin hiçbir noktasında; tehdit, terör, baskı, şiddet ve baskıyla; ne huzur ne güven ne de refah elde edilmemiştir.
üç beş kişinin konfor ve imtiyazlı yaşama mutluluğu adına koca bir ülke ve büyük bir halk, heba edilmez. Yalnız ne acıdır ki, CHP ve Ergenekon destekçisi medyanın büyük gayretleriyle milletimizin moral ve motivasyonu şiddetli şekilde çökmüştür.
İçerideki Ergenekoncular belki adalete hesap verecekler ama dışarıdan Ergenekon ve benzeri terör örgütlerini besleyen ve aramızda ellerini kollarını sallayarak dolaşan, her fırsatta besledikleri medya kuruluşlarının gazete sayfalarında ve televizyon ekranlarında millete karşı savunma yapanlar, eğer varsa vicdanlarındaki adalete hesap vermeyi akıl etmeliler.
Toplumumuzun her zamankinden daha çok huzur ve güvene ihtiyacı var. Yine belli merkezlerin emir ve komutlarıyla köşeye sıkıştırılan iktidar, büyük bir cesaret ve güvenle elinden geleni yapsa da maalesef şeytanın binlerce oyununun arasında bocalayıp durmakta.
Son olay da gösterdi ki, devlet millet bütünleşmesini bütün hücrelerimizle desteklemeli ve yaşamalıyız. Bir kısım çapulculara ne iktidar olarak, ne de halk olarak yenilmemeliyiz. Terör örgütlerinin ve destekçilerinin en belirgin özelliği; içinde bulundukları toplumu ruhen ve moralmen çöküntüye uğratmaktır.
Nereden gelirse gelsin, kimden gelirse gelsin, millete ve devlete karşı yapılan her türlü oyuna karşı uyanık olmalı, olayları tahlil ederken ve anlamaya çalışırken, devlete ve iktidara olan güvenimizi asla yitirmemeliyiz. Bu inanç ve güçle birbirimize sahip çıkmalıyız.


Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Hüseyin Öztürk Arşivi