Herkes bilir ki, iftarın pek çok anlamından birisi de gönüllerin birbirine katışması, yüreklerin birbiriyle harman olmasıdır.

Dargınlıkların, kırgınlıkların, kavgaların ve tartışmaların hepsinin son bulduğu sofraların sultanı, iftar sofralarıdır.
Bu sofralara “davet etmek,” “edilmek” ve “icabet etmek,” Ramazan-ı Şerif kudsiyetinin en önemli mihenk noktalarından birisidir.
Bu manada gazetemiz İcra Kurulu Başkanı Mustafa Karahasanoğlu, 20 yıldır düzenlediği iftar sofralarına;
“Yürek insanlarını,” “gönül adamlarını,” “Ramazan dostlarını,” “insanı sevmeyi Rabbini sevmek olarak bilenleri,” “vefayı,” “paylaşmayı,” “dayanışmayı,” insan ve Müslüman olmanın gereği olarak kabul eden herkesi, kaygısız bir şekilde davet eder.
......................
Benim de bir iki iftar hariç, 20 yıldır takip ettiğim bu samimi sofralara, yukarıda ifade etmeye çalıştığım hasletlere sahip çıkan kimseler katılmış ve Ramazan-ı Şerif ile iftarın manası, aslına uygun yaşanmıştır.
Bu iftarda da öyle oldu. Yıl içerisinde işleri ve çeşitli mazeretleri sebebiyle bir araya gelemeyen ama birbirlerini seven pek çok insan, Akit’in “rıza sofrasında” buluştu.
Yanlış anlaşılmasın, benzetmek istemem ama meramımı anlatmak için bu iftar buluşmalarını şöyle tarif etmek isterim.
İftar salonundaki coşku, samimiyet, tebessümler, tokalaşmalar, kucaklaşmalar, selamlaşmalar, sanki Ensar ile Muhacirlerin buluşması gibi geldi bana.
Neyse iftara geçelim.
Yine her zaman olduğu gibi Mustafa Bey başta olmak üzere Ali İhsan Karahasanoğlu, Hasan Karakaya, Nuri Karahasanoğlu, misafirleri kapıda karşılayıp, gelenlerle “kardeşlik akitlerini” güçlendirdiler.
Mustafa Bey, “Akit ailesi dostlarına” yaptığı kısa hoşgeldiniz konuşmasında, gazete hakkında bir değerlendirme yaptı ve Akit’in tarihe damga vurduğu Sivas olayını dile getirdi.
Sivas olayıyla ilgili olarak yıllardır kartel medyasının uşaklığını yapan din ve Müslüman düşmanı çevrelerin, kendi işledikleri cinayetleri, Müslüman halkın üzerine nasıl yıktıklarını anlatarak, hainlerin iftiralarını yüzlerine belgelerle çarptıklarını söyledi.
............................
İftara katılan misafirlerden Askon Genel Başkanı Mustafa Koca, MÜSİAD Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Develioğlu, Ehlibeyt Vakfı Genel Başkanı Fermani Altun, Saadet Partisi İl Başkanı Selman Esmerer, MÜSİAD eski genel başkanı Ömer Bolat, salonda hâkim olan kardeşliğin, birlik ve beraberliğin; sadece belli zamanlarda değil, bütün zamanlarda yaşanması gerektiğini vurguladılar.
İftarın gündemlerinden birisi de “Arakan Müslümanları” ve “Suriye’nin” durumuydu.
Arakan’dan yeni gelmiş olan İHH yetkilisi bir arkadaşımız, Bangladeş sınırında yaşananları anlattı.
Anlatılanları yazacak mecalim yok ama Allah rızası için kim ne yapabiliyorsa yapmalı ve mutlaka dualara sarılmalıyız.
Şu günlerde Deniz Feneri, Çare Derneği ve İHH, götürdükleri yardımları Arakanlı Müslümanlara dağıtmaktalar.
Bölgeden gelen fotoğraflar ve haberler hiç tasvir edilecek gibi değil. Bu vahşetin yaralarını sarmak, eğer kabul ederlerse varlıklı Müslümanların imtihanıdır vesselam.