Ürdün, ah Ürdün!
Suriyede yaşananları sıcak şekilde yaşayan ülke Ürdün.
Ürdün yönetimi, aceba Suriye sonrasında sıranın hangi ülkeye gelebileceği üzerine düşünüyor mu?
Keşke düşünse..
Ve o gün gelmeden, bir şeyler yapabilse..
Mesela meşrutiyet ilan etse.. Bir bildiri yayınlasa ve sınırlarını ilk olarak Suriyede sürecin tamamlanmasından sonra kaldırılacağını ilan etse.. Filistin bağımsız olduğu gün için şimdiden sınırların kardeşleri için açık olacağını söylese..
Bu o kadar zor mu?
Düşünebiliyor musunuz, aynı şeyi Türkiye yapıyor.. Türkiyeden Suudi Arabistana kadar, pasaporta bile gerek kalmadan gidip gelebiliyorsunuz..
Aramıza emperyalizmin çizdiği bu sınırları, tel örgüler, mayın tarlaları ile, barikatlarla tahkim ederek bu lanet olası projenin gönüllü köleleri durumuna düşmeyelim artık daha fazla. Mevcut bölünmüşlük yetmiyormuş gibi, dini, mezhebi, etnik, ideolojik, politik yeni kamplaşmalar içine girerek yeni tiranlıklar, yeni diktatörlükler oluşturmayalım..
Hangimiz doğduğumuz zamanı ve mekanı kendisi seçti. Anne babasını kendisi seçen kim var..
Yeter ki adalet olsun, barış olsun, özgürlük olsun. Herkes inandığı gibi yaşasın ve düşündüğünü özgürce ifade edebilsin..
Ben Sanadan da vazgeçmedim, Bağdattan da, Ammandan, Şamdan, Kahireden, Trablustan da vazgeçmedim.. Süleymaniye de benim Erbil de. Sadece Kerkük değil.
İstanbuldan vazgeçen Kürde, Hataydan, Urfadan vazgeçen Araba yazıklar olsun..
Ürdün zihinsel bir sıçrama yaparak hem kendini kurtarabilir ve hem de kendinden sonrakiler için yol gösterici bir iz oluşturabilir.. Ürdün zamanın ruhunu anlayacak zekayı gösterebilirse, Arap halkları için gerçekten yeni bir dönemin eşiğinde bir denizfeneri rolü üslenebilir.. Bu büyük dönüşümün başkenti olabilir..
Ürdün bu rol için İngilterenin gözüne, İsrailin, Amerikanın gözüne bakmadan da yapabilir bu işi.. Yüzünü Hakka ve kendi halkına dönerek, Türkiye ve Mısırla kol kola girerek başarabilir bunu..
Suriyede kardeşlerinin yaşadığı acılar, Ürdün yönetimi ve halkı için baht kaynağına dönebilir..
Sadece Suriye halkına yardım etmek, sonra da eli böğründe durup beklemenin bir faydası yok.
Ekonomik sebebler, dünya konjonktürü, Suudi Arabistanla kurulan sıcak ilişkiler Ürdünü oyalamamalı..
Ürdünün ekonomik sorunları aşılmaz sorunlar değil.. Suriye ile birlikte tahminlerin ötesinde siyasi ve iktisadi başarılar elde edilebilir..
Ürdüne yakışan, bilim, sanat, tarih merkezi olmak. Yeni Arap uyanışının felfese okulu olmak.. Adalet ve barış merkezi olmak..
Ne olacak diye beklemek, zaman kaybetmektir..
Ürdün yönetimi bir kırallıktır ve dilerse bürokrasiyi aşabilir.. Tüm İslam ülkelerine örnek olacak bir anayasa için kolları sıvayabilir..
Mesela İslam Konferansının ve Arap Birliğinin bazı birimlerinin merkezi niye Ürdünde olmasın..
Birçok Uluslararası İslami örgütün buluşma noktası haline gelebilir Ürdün.. Türkiyeden dünyanın merkezine yapılan yolculuklar için bir ara durak olarak yeni bir misyon üslenebilir..
Türkiye ve Mısırın da Ürdünle ilgili özel bir ajandası olmalı.. Ve tabii Suriyenin de.. Filistinle ilgili olarak da Ürdünün özel bir yeri var.. Suudi Arabistan Irak ve Körfez ülkeleri ile ilgili olarak da Ürdün çok şey ifade eden bir merkez haline gebilir..
Haydi Ürdün, şahlansana!
Hadi, aramıza çizilen sınırları aşalım.. Yeni sınırlar çizmek yerine, bölünmek yerine bütünleşelim.
Bilelim ki, bizim birbirimize karşı kazanacak bir zaferimiz yok. Tek bir zaferimiz var, o da birlikte kazanabileceğimiz bir zaferdir..
Selâm ve dua ile.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.