Askerî okula ilgi niçin azaldı?
Kıyısından köşesinden eleştirilse de askerî okullardaki eğitim pek konuşulmuyor.
Konuşulmaması, askerî okullardaki eğitimde her şeyin yolunda gittiğini göstermez. Aksine, diğer okullarda olduğu gibi askerî okullardaki eğitimde de ciddî muhteva problemleri vardır.
Elbette askerî okullar en disiplinli okullardır, ama eğitim demek tek başına disiplin demek değil ki. Bu okullarda okuyan ve mezun olan ya da çeşitli bahane ve sebeplerle atılanların anlattıklarına göre, okullarda disiplin var, ama aynı ölçüde kaliteli, günün şartlarına uygun eğitim var demek kolay değil. Bu meseleler gündeme geldiğinde resmî açıklamalar yapılıyor ve En kaliteli eğitim bu okullardadır. Kalitede dünya ile boy ölçüşürüz deniyor. Ancak bu beyanların kamuoyunu tatmin edip etmediği tartışma götürür.
Gazetelerde yer alan haberlere göre askerî okullara yapılan başvurularda dikkat çekici bir düşüş olmuş. Kara Kuvvetlerine bağlı liselere 2011de 45 bin 367 başvuru yapılırken 2007de bu rakam 66 bin 487 olarak gerçekleşmiş. Milli Savunma Bakanlığının açıkladığı bilgilere göre özellikle 2007den itibaren askerî okullara yönelik büyük bir ilgi azalması yaşanmış.
Başka bir nokta da kayıt olanlarla mezun olanlar arasındaki fark. Meselâ, Deniz Lisesine 2007ye oranla 2011de yüzde 30a yakın bir azalma yaşanırken, verilen mezun sayısı yüzde 55 oranında azalarak 76ya kadar düşmüş. Deniz Harp Okuluna yapılan başvuru sayısında artış yaşanmış, ancak verilen mezun sayısında yüzde 35e yakın bir azalma var. Deniz Harp Okulu, 2011 yılında sadece 130 teğmen mezun verebilmiş. Hava Lisesine yapılan başvurularda da 2007 yılına oranla yüzde 29 oranında bir azalma yaşanmış, yine verilen mezun sayısı da yüzde 39 oranında azalarak 125e düşmüş. Sadece Hava Harp Okuluna yapılan başvurularda ve verilen mezun sayılarında bir artış var. Jandarma Astsubay Meslek Yüksek Okuluna ise yapılan başvurular son 1 yılda rekor bir azalış ile yüzde 46 oranında azalmış. (Milliyet, 15 Ağustos 2012)
Elbette bu azalışları tek bir sebeple izah etme kolay değil. Belki on, belki yirmi sebep sayılabilir. Türkiyeyi idare edenler her halde bu rakamları önlerine koyup bir düşünmüştür ya da bundan sonra düşünür. Başkaları ne düşünür bilemeyiz, ama bu okullara karşı duyulan ilginin azalmasında kanaatimizce kamusal alan anlayışı vardır. Nedir bu kamusal alan? Bir defa bu okullara kayıt esnasında (son yıllarda değişiklikler olmuş olabilir) sıkı bir başörtüsü yasağı uygulanıyordu. Yok öyle bir şey diyenler de çıkabilir, ama bu yasağın uygulandığının bir değil 1234 şahidi vardır. Askerî okullara müracaat eden bir öğrencini annesi başı örtülü olamazdı. Örtülüyse, başı açık fotoğraf vermek durumundaydı!
Onlar eskidendi, durum değişti diyenler olabilir. Tabiî ne ölçüde değişip değişmediği bilinmese de şu soruya bir cevap verilsin: Şu anda eğitime devam eden askeri okullardan her hangi birinde mescid var mı? Bu okullarda okuyan öğrenciler hür bir şekilde, engellenmeden, ürkütülmeden namazlarını kılabiliyorlar mı?
Konu ile ne ilgisi var? diye düşünenler varsa Türkiye gerçeğinden haberdar değiller demektir. Nasıl ki başka okullara giden çocuklarımız namaz kılıyor, kılmak için mescid istiyorsa aynı şekilde askerî okullarda okuyan çocuklarımız da namaz kılar ve kılmak ister. Bize bu yönde hiç bir talep gelmedi diyerek kendisini kandırmak isteyenler kandırmaya devam etsin! Mescid açtınız da namaz kılmaya gelen olmadı mı? Tabii ki mescidi, fişlemek, kimlerin namaz kıldığını tesbit etmek maksadıyla açmayacaksınız.
Askerî okullardaki mescid, namaz ve diğer inançla ilgili yasaklar kalksın, bakın ilgi artıyor mu artmıyor mu? Tabii ki arzunuz ilginin artması ise!
Her okula (askerî okullar da dahil) ikişer mescid açılsın, vesselâm...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.