Yine Pakraduniler
Pakradunilerle ilgili yazım birilerini hayli rahatsız ve tedirgin etti. Böyle bir şey yoktur, bunlar Eygi'nin uydurmalarıdır diyenleri çıktı... Israrla tekrar ediyorum: Böyle bir şey vardır. Elde yazılı ve tarihî kaynaklar bulunmaktadır.
Şu anda ülkemizde birkaç çeşit Ermeni yaşamaktadır:
(1) Gregoryen, Katolik ve Protestan tek kimlikli Ermeniler.
(2) Kendilerini Türk, Kürt, Müslüman, Alevî gibi gösteren iki kimlikli Kripto Ermeniler.
(3) Ermenilerin Sabataycıları=Dönmeleri durumunda olan Pakraduniler. Bunlar Ermeni kökenli gibi görünen Yahudilerdir. Şu anda bir kısmı hem Ermeniliklerini, hem Yahudiliklerini gizliyorlar ve araziye uymuşlardır.
(4) Tamamen Müslümanlaşmış, Ermeni kökenli Müslümanlar diyeceğimiz gruplar. Bunlara bir diyeceğimiz yoktur. İslam ırklar üstü evrensel bir dindir, her kökenden insan Müslüman olabilir. Yahudi de Müslüman olabilir, Ermeni de, Rus da... Yeter ki iki dinli, iki kimlikli, Müslümanlığı iğreti olmasın. Kökenleri ne olursa olsun tek kimlikli, Samimî Müslümanlar bizim din kardeşimizdir. Hiçbir ayırım yapmayız.
Pakradunilere gelince:
Tarih boyunca gerçek Ermenilere en büyük oyunları onlar oynamıştır.
Gerçek Ermenilerden en büyük intikamı onlar almıştır.
Osmanlı devletine karşı Ermenileri onlar kışkırtmıştır.
Ermenilerle Müslümanlar birlikte barış içinde yaşarken düzeni, dirliği onlar bozmuştur.
Ermenilerin başına gelen felaketlerde dolaylı olarak en büyük rolü onlar oynamıştır.
1915 tehcirinde, bir kısmı suçsuz olan Ermenilere en büyük darbeyi Dönmeler vurmuştur.
Bir Türkiye vatandaşı olarak yakın tarihimizin karalıkta kalmış, karanlıkta bırakılmış, karartılmış sayfalarının aydınlanmasını istiyorum.
Bu meyanda bir Yahudi-Ermeni sekti olan Pakradunilerin ilmî ve objektif olarak incelenmesini istiyorum.
Ermeni vatandaşlarımı uyarıyorum:
Biz Müslümanlar Selanik dönmelerinden çok çektik.
Siz Ermeniler Pakradunilerden çok çektiniz.
Bunları bilelim, tanıyalım.
Bilmek, öğrenmek ayıp değildir.
Yakın tarihimizde bir kısım Ermenileri Osmanlı devleti ve Müslümanlar aleyhine çeviren belli başlı güçler şunlardır:
Katolik ve Protestan misyonerleri... Emperyalist ve sömürgeci büyük devletler... Rusya Çarlığı, İngiltere, ABD, Fransa... Siyonistler...
Gerçek Ermenilerin menfaati bu coğrafyayı Müslümanlarla birlikte paylaşmaktı.
Gerçek Ermenilerin devleti Osmanlı devleti idi.
Gerçek Ermeniler Müslümanlarla barış içinde yaşamalı ve devlete sadık kalmalı idi.
Gerçek Ermenilerin menfaati bu ülkede Müslümanlarla barış içinde yaşamaktı.
Sabataycılar, Pakraduniler, misyonerler, emperyalistler, sömürgeciler, iki kimlikliler, ajanlar bir kısım Ermenileri aldattılar, kandırdılar, yanlış yollara soktular, felaket uçurumlarına ittiler.
Ben bir Müslüman olarak, suçsuz ve mâsum Ermenilere yapılanları kınıyorum. Bir Müslüman olarak zulme rıza göstermem mümkün değildir.
Ermenilerden dileğim, 1915'te Van'ı ele geçiren düşman Rus kuvvetleriyle işbirliği yapan ve Müslümanları kıran Osmanlı vatandaşı bir kısım Ermenileri kınamalarıdır.
Pakradunilerin Yahudi kökenli olduklarını inkar etmek, odun kafalılıktan da öte bir ahmaklık ve basiretsizliktir.
Şu anda hem Türklerin, hem Kürtlerin, hem Ermenilerin içinde Pakraduniler vardır.
İlmî, tarihî, objektif incelemeler ve araştırmalar yapılarak Pakrudunilik gün ışığına çıkartılmalıdır.
Gerçeklerden korkmayalım...
* (İkinci yazı)
Komşusunun Evini Kundaklamak
Komşusunun evini kundaklayan, kendi evini de ateşe vermiş olur.
Komşu evinden kötü kokular, kötü gürültüler geliyorsa, bunları önlemenin çaresi yangın çıkartmak değildir.
Suriye Nuseyrî rejimi bir ara Bekaa vadisinde PKK çetelerini barındırmış ve eğitmişti.
Sonra bu kötülükler önlendi barış yapıldıydı.
Sonra işler yine karıştı.
Suriyedeki yangın Türkiyeye sıçrayabilir.
Nuseyrî rejimi intikam alacaktır.
Esed rejimi yıkılsa da durum düzelmeyecektir.
Ülkemizde Nuseyrî rejimini destekleyen milyonlarca vatandaşımız vardır?
ABD'nin amacı Suriyede halk iradesine dayanan demokratik bir rejim kurulması değildir.
Batılılar Suriyenin parçalanmasını istiyor.
Suriye Kürtleri... Suriye Alevîleri... Suriye Dürzileri... Suriye Sünnîleri... Bunların bağımsız veya özerk bölgeleri olacak, her biri ayrı bir ordu kuracak, silah tacirlerinden milyarlarca dolarlık silah satın alınacak (Gereken kredi verilir...), bitmez tükenmez bir kaos, anarşi, çekişme, tepişme başlayacak.
Irak'ta böyle yapmadılar mı?
Türkiye için de böyle bir senaryo uygulanıyor.
Suriye'nin kurtuluşu ve selamete çıkması için Sultan Abdülhamid ve Bismarck çapında siyasiler lazımdır.
Türkiye ve Suriye bölünmemek, parçalanmamak, batmamak için mutlaka birleşmelidir.
Bu birliğe Ortadoğu Federasyonu adı verilebilir.
Yine bağımsız iki devlet olsun ama birlik de olsun.
İki ülke halkı pasaportsuz, kimlik kartıyla gidip gelebilsin.
Tek bir para olsun.
Kürtlere, Nuseyrîlere, Şiîlere, Dürzilere, Hıristiyanlara, Ermenilere din ve kimlik hürriyeti ve güvence verilsin.
Bu birliğe ileride Irak da katılabilir.
Ürdün de...
Ah Sultan Abdülhamid Han nerdesin!..