Rahim Er

Rahim Er

Ay, ayn ve rasat

Ay, ayn ve rasat

Abdülhakimi Arvasi Hazretlerinin yeğeni Taha Arvas amcamızı tanıdığımızda ileri yaşlardaydı. O muhterem insan şimdi büyük dedesi Sevgili Peygamberimizin -aleyhisselam- memleketi Mekke-i mükerremede medfun. Taha amcamızın çok değerli evlatlarından Ataullah, Ubeydullah, Ercümend ve Ender Arvas Beylerden en eski arkadaşım, Ender Arvas ve en yeni arkadaşım da Ataullah Arvas. Her birinin mümtaz vasıfları var. İnsani hasletlerse kızı ve erkeğiyle Taha amcamızın bütün evlatlarında zirvede.
Ender Arvas ağabeyden bir yazı aldım. Hayli uzundu. Hassas bir fıkıh mevzuu. Üslubu bozmadan mecburen kısaltarak dikkatlere sunuyorum:
Ay ve güneşin yaradılışının bir hikmeti de insanların vakti bilmesi içindir. Ay batıdan doğar, 29 buçuk günde doğudan batarak gecemizi aydınlatır. Vakit olarak ayları tespite yarar. Güneş ise her sabah doğudan doğar, batıdan batar. Vakit olarak günleri tesbite yarar. Yıllık devriyle de yılları ve asırları tespite yarar.
Vakte gelince, vakit, mahallîdir. Nerede tan yeri ağardıysa orada sabah, nerede güneş tam tepede ise orada öğle, nerede batar ise orada akşamdır. Vakit, saat farkını gösterir. Saat, vakti belirtmez. Saatin çarkları feleğin çarkına paralel dönerek zamanı tesbit eder. Yani güneş sisteminin dışındaki bir yerlerde vakitler yok olmaktadır. Ama saat ve zaman işler.
Japonya’da sabah namazı kılınırken İstanbul’da akşamdır. Vakit yönünden Japonya, İstanbul’a, İstanbul, Japonya’ya tabi olmaz. “Ayn” ise açık olarak, kolayca, çıplak gözle görülen, göz anlamınadır.
Farz-ı ayn demek herkese ferdî olarak mecburî kılınandır.
Namaz, güneş vaktine göre kılınır. Oruç, ay vaktine göre tutulur. Nasıl ki tan yeri ağardığı gözle görülmeden sabah namazı farz olmaz ise ramazan ayı’nın batıdan (güneş batarken) battığı yerden doğduğu görülmez ise ramazan farz olmaz.
Farz-ı ayn, âlim ve avam her kesime aynı derecede farzdır. Vaktin tayini ise çok kolaydır. Herkes tan yerinin ağardığını veya hilalin doğduğunu görebilir. Ay, güneş ve yıldızları, teleskop vs. ile görme işine ‘rasat’ denir. Teleskop, dürbün gibi aletler yok iken de namaz ve oruç farz idi. Şu hâlde rasata tabi olarak ramazanı başlatmak yanlıştır.
Bayram geliyor... ay gözle görülmelidir. 18 Ağustos Cumartesi günü güneş batarken battığı yere bakınız. Yeni doğmuş ayı görebilecek misiniz? Mümkün değil. Peki ay, ayn olmadığı hâlde farzı ayn olan oruca neye dayanarak bayram ediyoruz? 19 Ağustos Pazar günü de ay gökte araştırılmalı. O akşam da Türkiye’den ayı çıplak gözle görmenin imkânı yoktur.
Netice olarak, vaktin tayininde aynî olarak hata vardır. Bu hatanın sebepleri nelerdir? Vakti tayin eden kurumumuz mu yetersiz? Veya görevini mi savsaklıyor? Bu konunun yetkililerce ele alınma vakti gelmiştir. Vakit olarak rasatla tespit edilen şuna buna tabi olmak doğru değildir.
Farz-ı aynları, ayı, ayni olarak görüp eda etmekten aciz değiliz.
Ayı görüp oruç tutmalı, ayı görüp bayram yapmalı.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Rahim Er Arşivi