İslâmcı yanaşmalar ile solcu liberaller Akite karşı el ele!
At izinin, it izine karıştığı günler yaşıyoruz... Televizyonlarda Dallas dizisinin yeni bölümlerinin gösterilmeye başladığı şu günlerde, Türkiyede de Dallasvari ilişkiler yaşanıyor... Kimin eli, kimin cebinde belli olmadığı gibi, kimin kim olduğu da belli değil...
Kim İslâmcıdır,
Kim Solcudur, Marksisttir veya liberaldir, o da belli değil!..
Hepsi kol kola!
Ve neredeyse;
Kucak kucağa!
Ve hepsi birlik olmuş;
Akite saldırıyorlar!
Hem de;
PKKlı teröristler ile BDPli milletvekillerinin Şemdinlide kucaklaştığı ve birbirleriyle sarmaş-dolaş olduğu günde!..
PKKlı teröristlerin, askerlerimizi ve polislerimizi hedef aldığı günlerde, Akitin, PKK semtapizanlarını deşifre etmesi, hedef gösterme olarak gösteriliyor ve bu gazete PKKya hedef gösteriliyor iyi mi?..
Hem de, kimler tarafından?..
MEŞRUİYET KOMPLEKSİ
Yazarımız Prof. Dr. Namık Açıkgözün ifadesiyle Yanaşma İslâmcılar ve Sol Liberaller tarafından!..
Prof. Dr. Namık Açıkgöz, dünkü yazısında; Vay vay vay!.. Kimler, kimlerle sarmaş-dolaş diyor ve devam ediyordu:
Bunu bekliyordum... Çünkü son zamanlarda ortaya çıkan yanaşma İslamcıların meşruiyet kompleksi yüzünden sol liberallere yanaşma sevdasına düştüklerini tespit etmiş ve yazmıştık.
Hatta sadece bu konuyu ele alan Anneme yanaşma olduğumu söylemeyin, o beni hâlâ İslamcı sanıyor diye bir yazı yazmış ve demlenmeye bırakmıştım.
O yazı demlene dursun; biz güncele gelelim.
Yeni Akit ve Habervaktime karşı bir linç kampanyası başlatıldı. Efendim Yeni Akitin ve Habervaktimin gazetecilik dilini beğenmiyorlarmış. Hangi haber ve yazılardaki dili beğenmiyorlarmış?
PKKyı masum gösteren yazı ve haberlerdeki; PKKnın iç yapısını ve medyadaki gönüllü destekçilerini duyuran dildeki üslubu; bölücülüğü yavaş yavaş topluma zerk etmek isteyenleri deşifre eden haber dilini beğenmiyorlarmış.
Kendileri ne mektuplar yayınladılar, ne haberler yaptılar, kimlerle ilgili haberi manşetlerine taşıdılar!... Açın gazetelerini, görürsünüz...
Şemdin Sakıkın mektubu bu beyaz Türklerin gazetelerine gelseydi, ballandıra ballandıra yayınlarlardı ve Türkiye fil dalmış züccaciye dükkânına dönerdi. Biz bunların cemaziyelevvellerini de biliyoruz.
Partizan cumhuriyet artığı liberal solcu beyaz Türkleri anlarız... Onların asılları şap; ne kadar kaynatırsak kaynatalım, şeker olmazlar.
(....)
Bunların böyle bir linç kampanyasına imza atmalarına şaşırmamak gerek... Müslümanlardan Yeni Akite büyük tepki manşetine şaşın, şaşıracaksanız. Manşete ve manşetin altındaki isimlere şaşın...
Listeyi görünce ben şaşmadım...
Çünkü yazımın başında da dediğim gibi, bir meşruiyet bunalımı yaşayan bazı İslamcılar, biraz da medyatik olmanın büyüsüne de kapılarak son zamanlarda, partizan cumhuriyetçi artığı liberal solculara şirin görünme (...) ve yanaşma yarışına girdiler. Merak edenler internetten baksınlar listeye.
Duruma bakar mısınız? Militarist örgüt bülteni geleneğinden gelenler, Türkiye çapında bir günlük gazete ile internetin en büyük ve en etkin sitelerinden birini suçluyorlar ve bir kısım İslamcı da, yayınlanan haberleri 28 Şubat andıcı formatına oturtup gazeteye ve internet sitesine saldırıyor...
Buyurun buradan yakın!...
BALTANIN SAPI BİZDEN!
Prof. Dr. Namık Açıkgözün de isabetli bir tesbitte bulunduğu gibi, Türkiye Müslümanlarının ve hatta dünya Müslümanlarının en büyük problemi karşı taraftakiler değildir... Müslümanların problemi, meşruiyet kompleksi yaşayan yanaşma İslâmcılardır!..
Bu yanaşma İslâmcılardır ki;
İçinde bulundukları ezik-büzüklükten ve kompleksten kurtulabilmek için, dünün Marksistleri, bugünün liberal maskelileri ile birlik olup, Akite saldırıyorlar!.. Böylece, çığırtkanlar korosunda yer alıp, hem seslerini duyuruyorlar, hem de meşruiyet kazandıklarını zannediyorlar... Ehh, isimlerini de duyurup, şöhret oluyorlar...
Aslında; PKK yanaşmaları ile Yanaşma İslâmcıların Akite yönelik saldırılarını ve hatta yargısız infazlarını ciddiye alıyor değiliz... Özellikle de, Marksist-Ateist artığı kalemşörlerden gelen saldırıları!.. Üzüntümüz, bu saldırılara yanaşma İslâmcıların da katılması!..
Ne de olsa;
Baltanın sapı bizden!
AMAÇ, PKKYI ÖRTBAS MI?
Olayı biliyorsunuz...
10 Ağustos Cuma günü, bir zamanlar PKKnın 2 numaralı adamı olan, daha sonra PKKnın içyüzünü deşifre eden açıklamalar yapıp, mektuplar yazan Şemdin Sakıkın Akite gönderdiği bir mektubu yayınlamıştık... Sakık, o mektubunda PKK sempatizanlarını deşifre ediyor ve tavırlarını eleştiriyordu... Ki, bunlar arasında Aysel Tuğluk da vardı, Hasan Cemal de... Cengiz Çandar da vardı, Ahmet Altan da... Mihri Belli de vardı, Doğu Perinçek de...
Ama, ne hikmettir bilinmez;
Cengiz Çandar üzerinden, bir hedef gösterme kampanyasıdır başlatıldı, hâlâ devam ediyor...
Merak ettik;
Cengiz Çandar çok önemlidir de, diğerlerinin kıymet-i harbiyeleri yok mudur?..
Öyle ya;
Ortada, iddia edildiği gibi bir hedef gösterme varsa, niye sadece Cengiz Çandardan söz ediliyor da, diğerlerinin adı hiç telâffuz edilmiyor?..
Onların kıymeti yok mu?..
Hem, bu ne biçim kampanyadır ki; bir yandan objektif gazetecilikten dem vurulurken, bir yandan da ekranlarda tek kale maç yapar gibi, tek yönlü görüşlere yer veriliyor?..
Bir yandan ekrandan saldırılar, bir yandan Akit aleyhinde imza kampanyaları ve Akit üzerinden Başbakana saldırmalar!..
Nooluyor Allah aşkına?..
Akitin; bir linç kampanyasına dönüşen bu mahalle baskılarına boyun eğeceğini, ezilip-büzüleceğini ve susacağını mı zannediyorlar acaba?..
Boşuna heveslenmesinler!..
Akite yönelik bu linç ruhunun sebeplerini irdelerken, şöyle bir soru geldi aklımıza;
İslâmcı yanaşmalar ile solcu liberallerin Cengiz Çandar üzerinden yürüttükleri kampanyanın amacı Cengiz Çandarı savunmak mı, yoksa eli kanlı PKKnın katliamlarını örtbas etmek mi?..
Bize öyle geliyor ki;
Akite yönelik şiddet boyutuna varan saldırıların amacı Cengiz Çandarı korumak filan değil... Bizi, Cengiz Çandarı hedef göstermekle itham edenler acaba PKKnın terör eylemlerini ve PKK-BDP kucaklaşmasını örtbas etmeye mi çalışmaktadır?..
Son günlerde yaşadığımız PKK cinayetleri ortada... Şemdin Sakıkın deşifre ettiği isimlerden bazılarının PKKya verdiği destek de ortada... Akite saldıranlar, PKKyı masum bir örgüt olarak mı göstermek istiyor acaba?..
PKK-BDP KUCAKLAŞMASI
Cengiz Çandarı bahane ederek Akiti kınayanlar ve dolayısıyla PKKyı aklamaya çalışanlar, 17 Ağustos günü Şemdinlinin Bağlar Köyündeki BDP-PKK kucaklaşması konusunda ne der acaba?..
9 BDPli milletvekilinin; güya yollarını kesen 5 PKKlı terörist ile kucaklaşması ve dakikalarca sohbet etmesi, eli kanlı teröristi meşrulaştırma çabasından başka bir şey değildir...
Ne ilginç değil mi;
Bir yanda BDPliler, bir yanda solcu liberaller, bir yanda da yanaşma İslâmcılar el ele vermiş, birbirlerinin boynuna sarılırken, Akitin de gırtlağına sarılıyorlar!..
Oysa, yazarımız Ali İhsan Karahasanoğlunun dün yazdığı gibi; BDPlilerle sarmaş-dolaş olan o teröristler, belki de Şemdinlide şehit edilen Tokatlı er Sinan Dündarın katilidir!.. Ya da; henüz 9 aylık Selçukun babası Samsunlu er Umut Bulutun katili!.. Kimbilir, belki de ikisinin de katilidirler!..
Sahi; Yanaşma İslâmcıların da toz kondurmadığı Ertuğrul Kürkçünün şakalaştığı o terörist de kim?
10 aylık Ecrinin babası; Vana gönüllü olarak giden polis memuru Murat Dilmaçın katili mi?
Yoksa, 6 yaşında yetim kalan Çağrının, Diyarbakırda şehit edilen babası Ramazan Tavşancının katili mi?
Hangi şehidin kanında, Kürkçü ile şakalaşan o teröristin parmaklarının izi var?
Ya o kadın terörist?
Gültan Kışanakın sıkı sıkı sarıldığı o kadın terörist kim?
Silvanda şehit edilen; daha doğmamış/ismi konulmamış bebeğin babası, uzman çavuş Mustafa Güneyin katili mi?
Yoksa, Şırnakta mayın patlaması sonucu şehid olan Yıldırım Kuzucuların katili mi?
ŞEHİTLER İÇİN DE ADALET!
Yargısız infaz uygulayıp, Akitin sesini boğmak isteyenler, bu manzaraya ne derler acaba?..
Yoksa, bir yandan solcu liberallerin gözünde kendilerini meşrulaştırmaya çalışırken, bir yandan da PKKyı meşrulaştırmaya mı çalışıyorlar?..
Sorumuz, kaşarlara değil,
İçlerindeki saftoriklere!..
Adalet Talebimiz Var İnisiyatifi diyerek yola çıkanlar, bakalım PKKlıların katlettiği asker ve polis için ne zaman adalet isteyecek?..
Ve son soru;
Düşünce ve ifade özgürlüğü diye yırtınanların Akiti susturma girişimleri bir ikiyüzlülük değil midir?..
Ramazan Bayramınızı en içten dileklerle tebrik ediyor, selâm ve saygılarımızı sunuyoruz.