Beşşarın korku namazı!
Bundan birkaç ay önce bir bayram veya geçen bayram namazıyla alakalı olarak bir youtube belgesi ve görüntüsü izlemiştik.
Gülmekten kendimizi alamamıştık. Allah kimseyi gülünecek hallere düşürmesin! Beşşar Esatla birlikte camiye gelen devlet erkanı namazda, bayram namazındaki zait tekbirleri rüku tekbiri zannederek bir eğiliyor bir kalkıyor ve tebessüme sevk eden hareketler yapıyorlar. Buna mukabil görüntüyü youtube yükleyenler Nuseyrilerin namazı kılmayı bile bilmediklerini ve namazda döküldüklerini kaydediyorlar. Youtube kaydı üzerine böyle yorumlar yapılıyor. Bununla birlikte önceki bayram namazlarına ait görüntülerde namazda Beşşar Esatın yanlış hareketler yapmadığı görülüyor. Belli ki Buti gibilerin rahle-i tedrisinden geçmiş. Nitekim söz konusu youtube görüntüleri üzerine yorum yapan rejim yanlıları namazda zait tekbirlerle yatıp kalkanların Beşşarın yakın çevresindeki Sünni yöneticiler olduğunu ileri sürüyor ve böylece teselli buluyorlar. Zait tekbirlerle yanılanlar ister Sünni ister Nuseyri olsun fark etmez. Simsar rejimin dinden diyanetten anladığı bu kadar. Merkezi Nuseyri çevresi Sünni olmuş ne fark eder! Baba Esat bayram namazlarını genelde Emevi Camiinde kılar ve Sünni çoğunluğa bu namazla mesaj verirdi. Namazı bilmezler ama katliamı iyi bilirler. Beşşar da 2001 yılından itibaren bayram namazlarını genelde değişik şehirlerde kılıyor. Bayram namazları için bazen Deraa bazen Rakka ve bazen de diğer şehirleri tercih ediyor. Bayram namazı kılacağına insanları öldürmesin yeter.
¥
Bu (ramazan) bayramında ülke genelindeki kaynama nedeniyle Beşşar bayram namazı için ne diğer şehirlere ne de başkanlık sarayına birkaç kilometre uzaklıktaki Emevi Camiine uzanabilmiş. Lakin bu defa namazda vukuatı çevresi değil bizzat Beşşar Esatın kendisi yapıyor. Bayramın birinci günü pazar günü Beşşar yakın çevresiyle birlikte Şamdaki Hamd Camiine geliyor. Etrafı pür silahlı. Bu da henüz Tartusa sığınmadığını ve Kasyun Dağı eteklerindeki veya altında sığınaklarda yaşadığını gösteriyor. Namaz pozisyonu, çevresinin tamamen dağıldığını ve çekirdekten geriye neredeyse kimsenin kalmadığı gösteriyor. Yanında kala kala tosun vezninde Şeyh Hassun ve Vakıflar Bakanı Abdussettar Seyyid ve Dışişleri Bakanı Velit Muallim gibi birkaç kişi kalmış. Söylentileri yalanlamak babından bile olsa Faruk Şara ortalıkta görünmüyor. Beşşardan sonra Baasın ikinci adamı Abdullah Ahmer de tutuklanmış. Beşşarın hışmına uğramış. Beşşar, Baasa bile neşter vurdu. Baas bile rejimden sadakatini sıyırdı. Rejimden kopma emaresi içinde olanlar birer ikişer tutuklanıyor ve göz hapsine alınıyorlar. Bunlardan birisi de uzun yıllar Baasa hizmet etmiş olan Baasın ikinci adamı Abdullah Ahmer. Denildiği gibi, rejim siyasi açıdan tamamen tükenmiş durumda. Askeri açıdan da ülkeyi kontrol edemez halde.
¥
Beşşarın katıldığı Hamd Camiindeki bayram namazı ve hutbesi 11 dakikayı geçmiyor. Korku dağları Beşşar ve avenesini bekliyor. Adeta Beşşar at ve tank sırtında olmasa bile Hamd Camiinde korku namazı kılıyor. Korku bütün mafsallarına sinmiş. Bundan dolayı korku sarhoşluğu ile imamdan önce selam verdiği görülüyor. Gam değil. Zaten Suriyenin imamı benim önce veya sonra selam versem ne fark eder? diye düşünüyor olmalı. Korku ve sarhoşluk namazın seyrini etkiliyor. Bir zamanlar Küfe Valisi Velid de sarhoş olarak camiye gidip sabah namazını 4 rekat kıldırdığı ve cemaate daha fazla kıldırayım mı? diye sorduğu tarihin mahfuzatı arasındadır.
Suriyede korku, pozisyon değiştirdi. Kimse Esattan korkmuyor buna mukabil Esat herkesten korkuyor. Humusda çocuklar tank namlularını boru haline getirerek onlara salıncaklar kurmuş, salınıyor ve oynuyorlar (http://www.alarabiya.net/articles/2012/08/20/233223.html ). Tanklar çocukları bile korkutamıyor. Korku yer ve zemin değiştirmiş. Dünün korkutucuları korkuluk ve korkak haline gelmiş bulunuyor. Suriyede devran değişiyor. (Bayram namazlarındaki seyirlik görüntüler için bak: http://www.youtube.com/watch?v=7MTvbBGLjZ4&feature=related , HYPERLINK "http://www.islammemo.cc/akhbar/arab/2012/08/19/154479.html" http://www.islammemo.cc/akhbar/arab/2012/08/19/154479.html)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.