Halktan yüz bulamayan PKKnın kudurduğunun resmidir!
Yıllar önceydi... Halk devrimi hayali kuran bir solcu kadın, bu işi niye başaramadıklarını itiraf ederken şöyle diyordu: Gerçekleştireceğimiz devrimin propagandasını yapmak ve halkı yanımıza çekmek için, devrimci arkadaşlarımla birlikte İzmirde tütün fabrikasında işe başladık...
Sabahtan akşama kadar propaganda yapıyorduk... Bizi can kulağı ile dinliyorlar, ikna olmuş görünüyorlardı. İçin için, Bu iş olacak diye düşünüyorduk...
Gelin görün ki;
Akşam olduğunda fabrikadan çıkıyorlar, evlerine gidiyorlar, giderken de, oruçlarını açmak için iftarlık pide alıyorlardı!
O zaman anlamıştık ki;
Biz, bu halka yabancıyız!..
Halkın inançlarından uzağız!..
Biz Devrim diyorduk ama onlar oruç ve namazla meşgullerdi!
Bizim o taraklarda bezimiz olmadığı için de, söylediğimiz her şey boşa gitti!
Bu mealde itiraflar.
Çok doğru...
Gerçekten de;
Halkın yaşantısına, halkın gelenek ve göreneklerine, özellikle de halkın inançlarına yabancı ve uzak olanlar, asla başarılı olamazlar.
Eğer başarılı olmak istiyorsan, onlardan biri gibi olacak, içlerinden biri gibi yaşayacaksın!..
Halktan kopuk olursan, ne devrim yapabilirsin, ne de iktidar olabilirsin!..
Nitekim; Halkı yanlarına alamadıkları için, Dev-Yolların, Dev-Solların ve TKPlilerin hayâl ettikleri devrim bir türlü gerçekleşmedi... Çünkü onların hareketleri isyan ve inkâra dayanıyordu.
Halk ise inançlıydı!..
BİR İNTİKAM EYLEMİ
1980 Darbesinden sonra ise, halk devrimini gerçekleştiremeyen solcular; devlet kademelerinde, bürokraside ve medyada görev aldılar.
Ve başladılar;
Kendilerine hayal kırıklığı yaşatan halktan intikam almaya!.. Bu intikam operasyonu halen devam etmektedir.
Temel düşünceleri şudur:
Siz madem ki devrime destek vermediniz, o halde her türlü baskıya ve zulme müstehaksınız!..
Al sana kurşun!..
Al sana bomba!
Meseleyi doğru okumak gerekirse;
PKKnın bugüne kadar yaptığı eylemler de, önceki akşam Gaziantepte gerçekleştirdiği kanlı saldırı da, halktan intikam alma eylemidir!..
Evet, evet;
PKK, halktan intikam almaktadır... Çünkü halktan örgüte destek yoktur... Halk, bırakın PKKya destek vermeyi, yaptığı kanlı eylemleri iğrenç bulmaktadır, nefretle karşılamaktadır!..
O halde;
Al sana kurşun!..
Al sana bomba!
Halkta destek görememekten dolayı kimyası bozulan, kuduran ve serseri mayın gibi sağa-sola çarpan PKKnın, hem de bayramın ikinci gününde Gaziantepte gerçekleştirdiği insanlık dışı saldırı, örgütün nasıl gözü dönmüş bir canavara, nasıl bir cinayet makinasına dönüştüğünün de göstergesi olmuştur...
Uzun lâfın kısası;
PKK, eylem yaptıkça kudurmakta, kudurdukça da cinayet işlemektedir.
ZERDÜŞT-NUSAYRİ İŞBİRLİĞİ!
Şu son eyleme bakar mısınız;
Çalıntı araçla gerçekleştirilen bombalı eylemde ölen 9 kişiden 4ü çocuk!
Hem de;
Kimisi 1 yaşında, kimisi 3 yaşında, kimisi de 10 ve 13 yaşlarında!..
Ölenlerden asker olanı da, annesinin rahatsızlığı dolayısıyla Gaziantepe gelmiş, iyi mi?.. Ama PKKnın bombası, hem askeri, hem eşini, hem 1 yaşındaki yavrusunu, hem de yeğenini katletmiş!..
Söyleyin Allah aşkına;
İnsanlık mıdır bu?..
Diyorlar ki;
Eylem PKK ile Suriye istihbaratının orak eylemidir... Bu tür araç patlatmalar, Beşşar Esedin taktikleridir!
Olabilir de, olmayabilir de...
Bunu irdelemeye gerek yok ki!..
PKKnın başında, zaten Bahoz kod adlı Ferman Hüseyin yok mu?..
Fehman Hüseyin denilen eli kanlı cani de Suriyeli ve de Esedin adamı değil mi?.. Elbette Esed taktiğini uygulayacak!..
Esed, Suriyede insanları nasıl katlediyor ise, Fehman Hüseyinin kuklaları da Türkiyede katlediyor!..
Hem de;
Asker demeden, sivil demeden!..
Kadın demeden, çocuk demeden!..
Düşünebiliyor musunuz;
Öldürülen çocukların ellerinde bayram şekerleri varmış!
Demek ki;
Bayramlaşmadan geliyorlardı!..
Kimi babaannesinin, kimi anneannesinin, kimi dayısının, kimi amcasının, teyzesinin veya halasının elini öpmüş, onlar da bayram şekeri tutuşturmuştu ellerine!..
Ama, o çocuklar;
Bayram şekerlerini bile yiyemeden paramparça oldular, bayram günü öldüler!..
Ateist PKKnın umurunda mı?..
Marksist PKKnın umurunda mı?..
Zerdüşt PKKnın umurunda mı?..
Ve umurunda mı;
Nusayri Fehman Hüseyinin?..
Ölenler, nasıl olsa Müslüman!..
Kürt olmuşlar, Türk olmuşlar, Arap olmuşlar, hiç farketmez!..
Müslümanlar ya;
Ölmeyi hak ediyorlar!..
ABD BAŞARAMADI Kİ!
En başta dedim ya;
Eğer arkasında halk desteği yoksa, hiçbir örgüt, hiçbir lider ve hiçbir hareket başarılı olamaz.
Bunu, halk devrimi gerçekleştirmek isterken hüsran yaşayan sol örgütlerde gördük...
Bunu; demokrasi ve özgürlük götürmek bahanesiyle Irak ve Afganistanı işgal eden ABDde gördük, görüyoruz!..
Ne oldu oralarda?..
ABD, son 20 yıldır işgal ettiği Iraktan çekildi... 10 yıldır işgal ettiği Afganistandan da çekilmeye hazırlanıyor!..
Peki, sormaz mısınız;
Eğer arkasında halk desteği olsaydı, çekilmek hiç aklına gelir miydi?..
Sana demokrasi ve özgürlük getireceğim diyerek işgal ettiği ülkelerde, kim direniş gösterdiyse, bastı kurşunu!.. Kim işgale isyan ettiyse, patlattı bombayı!..
Gördük ki;
ABD askeri son Iraklıyı öldürmeden, Iraka demokrasi ve özgürlük(!) gelmeyecek!..
Ya da;
Iraka demokrasi ve özgürlük(!) gelebilmesi için, son Iraklının da ölmesi gerekiyor!..
Sonunda, defolup gittiler!..
Hiç şüpheniz olmasın ki;
PKK da gidecek!
Zira, arkasında halk desteği yok... Zaten bundan dolayıdır ki; Vurarak, kırarak, katlederek baskı uyguluyor, korkutmaya çalışıyor insanları!..
İntikam alıyor halktan!..
30 YILDIR NE BAŞARDI?
Ama, şunu sormanın vakti geldi:
30 yıldır binlerce insanı öldüren, gözyaşlarını sel gibi akıtan, bu arada on binlerce militanını kaybeden PKKnın eline ne geçti?..
Cinayet, tecavüz ve adam kaçırmanın dışında nerede başarılı olabildi?..
Bir hak mı kazandı?..
Eğer özgürlük peşindeyse, bu topraklarda bir karışlık toprak kazanıp, muhtariyet mi ilân edebildi?..
Şemdinlide bunu denedi ama boyunun ölçüsünü aldı... Bundan sonra da, saldırıdan başka bir halt yiyebileceği yok...
O halde, neyin peşindeler?..
Bu işi devrimciler başaramadı ki, Kürtçü piyonlar başarsın!..
Hiç kuşkunuz olmasın ki;
Devrimcilerin fabrikalardan, ABDnin Irak ve Afganistandan çekildiği gibi, PKK da dağlardan çekilecektir!..
Zira, istediği kadar intikam alsın, halk desteğini kesinlikle arkasına alamayacaktır!..
Zaten, kudurmaları da bu yüzden!..
Çok merak ediyorum;
Solcu görünenler, liberal maskeliler ve meşruiyet kompleksi yaşayan yanaşma İslâmcılar ile, PKKya Kürt isyanı diyenler, Gaziantepteki katliama acaba ne diyecekler?..
Aman ittifaklarına nazar değmesin!..
Cumhurbaşkanı ile Kırgızistanda
Allah nasip ederse, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile birlikte, bugün; önce Gaziantepe, oradan da Kırgızistanın başkenti Bişkeke gideceğiz.
Gaziantepte, PKKnın katlettiği insanlarımızın cenaze törenine katılacak, oradan da Kırgızistana hareket edeceğiz.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Kırgızistanda düzenlenecek Türk Dili Konuşan Ülkeler 2. Zirvesine katılacak... Ben de; Zaman, Türkiye, Hürriyet, Milliyet ve Sabah gazetelerinin temsilcileriyle birlikte bu ziyareti takip edecek ve oradan haberler göndermeye çalışacağım...
Bu ziyaret esnasında, eğer fırsat bulabilirsek, Sayın Güle elbette Türkiye ve dünya gündemi ile ilgili sorular soracak ve görüşlerini almaya çalışacağız.
Sorularımızın başında, elbette kuduran PKKnın son katliamı gelecek... Bu konuda Gül ne düşünüyor, devlet ne düşünüyor, bunları öğrenmeye ve sizlere yansıtmaya çalışacağız...
Dönüşte de, inşaallah izlenimlerimi yazarım... Ancak, bugün başlayıp Cuma günü sona erecek olan gezi esnasında yazı yazmayacağım... İnşaallah, dönüşte yine buluşuruz.
Şimdilik, Allaha emanet olun...