Gaziantep, Meclisteki BDPliler ve Büyük Devlet!..
Şu hale bak; Gaziantepteki hain saldırıyı yazdığımız esnada, Şırnaktan kaza haberi geldi...
Dokuz askeri köhne bir sivil minibüse doldurmuşlar, Güvenlik gerekçesiyle!..
Onuncusu da, Geçici Korucu Şoför!..
Vali Vahdettin Özkan açıklama yaptı;
Virajı alamayarak şarampole uçan minibüs...
Maalesef!..
On şehit daha!..
Ha bu arada, ayrıntı ama şurası da aklınızda bulunsun:
Dandik servis minibüsüyle gönderilen şehitlerimiz var ya...
Ahmet Türk ile Aysel Tuğluku korumak için gönderilmişler!..
Yani oldu olacak Topkapı-Bağcılar minibüsü ile göndereydiniz!..
Pikniğe helikopterle gidilen bu ülkede!
Hal budur...
Ve soru da şudur:
Büyük Devlet, askerini böyle mi sevk etmeliydi!...
Madem böyle geldik...
Büyük Devlet meselesinden devam edelim:
Gaziantepteki terör saldırısını değerlendiren AK Parti Milletvekili Prof.Dr. İdris Bal, Biz kimiz? diye sordu...
Biz kimiz?..
Cevabı yine İdris Hocadan
Biz Osmanlıyız!..
Evet, Biz Osmanlıyız...
Osmanlı, bir isim değil bir ruh.
O ruh, 600 yıllık resmi tarihi boyunca yıkılmanın eşiğine geldiği her durumda yeniden doğrulmayı başarmıştı.
Yine doğrulacak!..
Türkiyenin ufkundaki kara bulutlar, yağmurun habercisi...
Nedir mesele?..
Şudur:
Türkiye, uzun yıllar mücadele ettikten sonra Allah hepsinden razı olsun, Menderes, Özal, Erbakan, Erdoğan hattında kendisini bulmaya başladı.
Bu başlayış, elbette birilerini rahatsız edecekti.
Hadise budur!..
Osmanlı resmiyette yıkıldı ve yerine bütün kurum ve kurallarıyla batıdan kopyalama ve batıya mahkûm bir idare kurduruldu ama bu ilânihaye gidebilecek bir düzen değildi.
Bu büyük millet, kendisine dar gelen ithal kıyafeti birkaç kuşakta fırlatıp attı!..
Hadise budur!..
Ve olan biten doğum sancısıdır!..
PKK, Ergenekon, Muhaberat, CIA, MOSSAD; bütün terör örgütlerinin hedefi Osmanlıdır aslında.
Gaziantep de Osmanlının kalelerinden; daha sonra gerçek kahramanlarını vurmak için kullanılacak olan İstiklal Harbimizin en önemli şehirlerinden, belki de en önemlisi.
Örtüye uzanan eli kırmakla başlayan kıyamıyla, İstiklal Zaferini müjdeleyen şehir!..
Gaziantepe sıkça giderim; orada gördüğüm hep kaliteli göç oldu...
Bu şehrin yerlisi asil insanlarımıza katılan yeni nüfus da son derece kaliteli ve her gelen Gaziantepin kültürel hayatına katkıda bulunur özelliklere sahip...
Gaziantep, devlet teşviklerine ihtiyaç duymadan ve hatta devlet teşviklerindeki adaletsizliğin mağduru olduğu halde hızla kalkınan bir şehrimiz.
Biri bin yapan, önüne çıkan engelleri büyük bir azimle aşan Gaziantepli bu son saldırıyla hedef oldu...
Gaziantep hedefse, Osmanlı hedef!..
Gaziantep Osmanlı!..
Şimdi...
Terörle mücadelede de, Osmanlı olmak durumundayız!..
Sözde gazetecilerin gidip el kol sallaya sallaya görüştüğü Karayılanı ininde basamayan değil, Osmanlı gibi o dönemin şartlarında taaa Uzakdoğu Asya Müslümanlarının huzuru için operasyonlar gerçekleştirebilen ruh!..
Hiçbir devletin bütün faaliyetleri rutin olmaz, güvenlik için çoğu zaman rutin dışına çıkılır.
Büyük devletlerin bir çok işi rutin dışıdır!..
Devlet bugünlerde bazı kararlı adımlar atmak mecburiyetinde...
Sözde rehin alınan CHP Milletvekili Hüseyin Aygünün PKK terör örgütü propagandası yapması, hemen ardından PKK/BDP buluşması...
PKKlılarla BDPlilerin kameralar önündeki ayarlanmış şovu!..
Ardından Gaziantepten gelen acı haber ve bütün bunlardan sonra BDPden gelen istihza yüklü Antepteki saldırıyı kınıyoruz! açıklaması!..
CHPde de sağduyulu insanlar var.
Onlardan biri de CHP Milletvekili Faik Tunay; Bu BDPlilerle aynı çatı altında olmaktan utanıyorum! demekte...
Evet, her vekil aynı duygu içinde olmalı, aynı düşünce!..
Millet; kendi katilleriyle kol kola gezenleri mi besleyecek!..