Dinden Çıkıp Kafir Olma Sebepleri
Evet, dünyanın her yerinde ataları Müslüman olan birçok insan, hatta nesiller, maalesef imanlarını kaybetmiş durumdadırlar.
Hangi sebeplerden mi?
Bunları İnançta Arınma kitabımızda işlemiştik. Said Havva da el-İslam kitabının Nevagiduş Şehadeteyn bölümünde (s.79-98) bunların belli başlılarını delilleriyle anlatır. Biz burada bu sebeplerin başlıcaları için şöyle bir sıralama yapabiliriz:
Allahın dinine aykırı olan ve ona gizli açık düşmanlık besleyen beşeri sistem, nizam, düzen, ilke ve ideolojileri veya onlar için çalışan ve savaşan insanları içten, yürekten kabullenip desteklemek.
İslamın hepsini veya bazı kanunlarını veya ibadet ve ahlakî prensiplerini inkar etmek, beğenmemek, çirkin görmek, alay ve hakaret etmek.
Dünya hayatını tek gaye bilip ahireti unutmak veya dünyayı ahirete tercih etmek.
Kitap ve sünnetle veya bunların bir kısmıyla veya bunların içinde yazılı olan farz ve haramlarla alay etmek, eğlenceye almak, hafif görmek, sevmemek, beğenmemek, nefret etmek, gıcık kapmak. Bunların inkardan farkı yoktur.
Sırf Müslüman olduğu için ve sırf dinini yaşadığı için Müslümanlarla alay edip aşağılamak veya nefret etmek.
Dinin açık şiarlarıyla, yani sembolleriyle, mesela cami, minare, sakal sarık, tesettür vs. alay etmek.
Helalı haram, haramı helal saymak.
Kuranın hepsini veya bir kısmını, velev ki bir ayetini olsun inkar etmek.
Mütavatir sünneti ve onunla sabit olan dini bir hükmü inkar etmek.
Kafirleri dost kabul edip sırdaş edinmek. Onlarla birlik olarak İslam ile ve Müslümanlarla savaşmak.
Resulullaha (sav) karşı bile bile edepsizlik etmek.
Allahtan ve dininden gıcıklanıp nefret etmek, şirk ve küfürden hoşlanıp neşelenmek.
Allahın sıfatlarını ve fiillerini inkar etmek veya bunları kullara da izafe etmek.
Ancak Allaha ibadet olunan namaz, kurban, tavaf gibi fiillerle Allahtan başkasına ibadet etmek. Müslümanı tekfir etmek.
Allahtan başkasına itimat, tevekkül.
Kendine gelen maddi manevi bütün nimetleri Allahtan değil de, kendinden, ya da başkasından, mesela ilminden, aklından, bileğinin veya sermayesinin gücünden vs. gibi sebeplerden bilmek.
Velhasıl insanı maksat ve mabud olarak Allahtan çeviren şeylere iltifat etmek ve aldanmak.
Bütün bunlar iyice düşünülürse, Ebul Hasan Ali en-Nedvîye hak vermemek elde değildir. Diyor ki: Zamanımızda çok büyük bir irtidat var ama ne yazık ki karşısında Ebu Bekir yok.( Ebul Hasan Ali en-Nedevi, Yeniden islama, s. 167)
Gelin bu Ebubekirler ve Halitler biz olalım ve elimizden geleni yapalım lütfen!
En büyük ibadet ve en gerekli cihat budur zamanımızda.