Hüseyin Öztürk

Hüseyin Öztürk

Dünkü soruların cevabı başkandan

Dünkü soruların cevabı başkandan

Söze girmeden önce şu gerçeği sıkça dile getirmek hoşuma gidiyor.
Diyanet İşleri Başkanımız Prof. Dr. Mehmet Görmez; “Emaneti ehline teslim ediniz” düsturu ve ikazına son derece uygun bir isimdir. Allah ondan razı olsun.
Dünkü yazımda şu sorular vardı:
“Halimizde ve dilimizde ne değişti?”
“Ramazan bizi mi değiştirdi, biz mi Ramazan’ı değiştirdik?”
“Yiyiniz içiniz israf etmeyiniz” ayetine muhatap olsak; “Acaba bu israflar ve masraflar olur muydu?”
Cevaplar:
“Biz Ramazan’ı değil, Ramazan bizi değiştirsin. Ramazan; bir kültürdür, bir medeniyettir, bir dünya görüşüdür.
Ramazan, İslâm’ın rahmetle yoğrulmuş adaletini, bilgi ve hikmetle bütünleşmiş ahlâkını, bütün insanlığa gösteren bir rahmet ve bağışlanma ayıdır.
Günümüz İslâm dünyası, “Ramazan’la değişmekle” “Ramazan’ı değiştirmek” arasında gidip gelmektedir. Doğru olan “Ramazan’la değişmektir.”
Ramazan insanlığa, Allah’a kul olma yolunda önemli bir değişim fırsatıdır. Bu fırsatı değerlendirerek değişmek yerine, onu değiştirmeye kalkışmak doğru değildir.
Ramazan’ın Kur’an ve Sünnetle oluşmuş geleneğini korumalı. Bu geleneği göz ardı eden ve onu aşındırmaya yönelenlere aldanmamalı.
Ramazan’la ilgili etkinlikler de İslami adab ve gelenek içinde yeni bir değerlendirmeye tabi tutulmalı.
¥
Değişmek için Ramazan’ın ruhaniyetine teslim olmak gerekir.
Gösterişli iftar programları, sınıf ve itibar esasına dayalı ihtişamlı davetler, Ramazan’ı yanlış bir şekilde bir tür eğlence, karnaval ve festival havasında terennüm eden eğilimlerin, gidişatı ciddi olarak dikkat çekmeye başlamıştır.
İnsanlık durumumuzu Yüce Rabbimiz indinde tahkim etmenin yolu, lütuf ve ihsan ayı Ramazan’ın ruhaniyetine ve maneviyatına bihakkın teslim olmak, yeniden yapılanmak ve değişmektir. Ramazan’ın coşkusu bir eğlence, şatafat ve gösteriye dönüşmemeli.
Müminlerin Ramazan’da ve bayramda yaşayacakları coşku, ibadetin coşkusudur. İbadetle neşelenen gönüller, müminler arasındaki muhabbeti de pekiştirmelidir.
Yoksa Ramazan’ın ve bayramın coşkusu son zamanlarda ortaya konulduğu şekliyle bir eğlence, şatafat ve gösteriye dönüşmemelidir.
¥
İftar sofraları israf sofralarına dönüşmemeli.
Ramazan ayında icra edilen oruç ibadeti, iftarla nihayetlenmektedir. İftarlar kendi mütevazı hâlinde bir ziyafeti barındırmaktadır.
Ancak bu iftar sofraları asla israf sofralarına dönüşmemelidir.
Zira son yıllarda özellikle büyükşehirlerde gerek otel ve gerekse birçok mekânlarda hazırlanan iftar sofraları, kendi içinde israfı ve gösterişi barındırmaktadır.
Hanelerimizi ve gönüllerimizi orucu bizimle idrak eden herkese açık tutmalı.
Ramazan iftarlarında aslolan evimizde iftar sofrası kurarak, başta ailemiz olmak üzere akraba, eş ve dostlarımızla beraber olmaktır.
Ne zenginlik müminler arasında bir statüdür, ne de fakirlik ve yoksulluk, kendileriyle sofralarımızı paylaşmadığımız ayrı bir sınıfı oluşturur.”
Mehmet Görmez Hocamızın ikazları böyle.
Gelecek yıla kulağımıza küpe olsun İnşaallah.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Hüseyin Öztürk Arşivi