Tanıdığım birkaç gence, "gelecekle ilgili neler düşünüyorsunuz?

Diye sordum ve şu cevapları aldım:

1- Masa başında bir iş bulup kısa yoldan para kazanmak istiyorum. Çok fazla çalışmadan yorulmadan zengin olmayı hayal ediyorum.

2- Ticaret yapmak ve zengin olmak istiyorum, bunun dışında bir hedefim yok.

3- Bir kuaför salonu açmak ve para kazanmak istiyorum.

4- Ticaretle uğraşmak ve zengin olmak istiyorum

5- Fabrikada müdür olmak istiyorum.

6- İnternet kafede çalışmak istiyorum.

Aynı gençlere evlilikle ilgili neler düşündüklerini sorduğumda ise, evliliği, özgürlüklerini ellerinden alacak bir unsur olarak gördüklerinden soğuk baktıklarını ifade ettiler.

Verilen cevaplardan da anlaşıldığı gibi, gençlerimiz maddi hedefler peşinde koşmayı ve kestirmeden zengin olmayı hayal ediyorlar. Yani emeğin ve değerlerin gençler için hiç bir önemi yok. Onlar, yaşadıkları ailenin ve doğal olarak da toplumun karakterini yansıtıyorlar. Toplumda nüfusun büyük bir kesimini gençler oluşturuyor. Ancak bu çocuklar, bilgi bilinç ve hedeften yoksunlar.

Yaşadığı çağın karanlığına bulaşmadan kendisi olmayı başaran imanlı gençlerimiz ise, toplumun ekseriyetinden farklı bir kulvarda duruyor. Bu gençler dünya işleri ile ahiret işleri arasında bir denge kurarlar. Yani kendilerini hem dünyaya hem de dünya sonrası hayata hazırlayarak güzel bir sona matuf oluyorlar.

Öncelikle anne babanın, ileriyi görebilen erdem ve bilinçli bir nesil yetiştirme niyetleri olmalıdır. Bunun için çocuğa doğru idoller göstermek şart. İslam coğrafyalarında çocuklarımıza idol gösterebileceğimiz dinamiklerimiz fazlasıyla mevcuttur. Ama ailenin yönlendirmeleriyle gençlerin büyük bir kısmı, kendi köklerinden uzaklaşıyor, kapitalist libarel ya da sosyalist aşırılıklarının peşisıra gidiyor. Bu yapı üzerine şekillenen gençlik ise kendi toplumuna yabancılaşıyor. Müslüman gençlerin farkı burada ortaya çıkıyor. Onlar, gerek İslam tarihinde gerek İslam çoğrafyasında kendisi için hedef ve gaye belirleyebilecek mataryallere, ilham alabileceği aksiyon liderlere fazlasıyla sahip olduklarının bilincindedirler.

Anne babalar çocuklarına sadece bilgi değil aynı zamanda bilinç de kazandırmalıdır. Genç ise, içinde bulunduğu coğrafyayı ve buradaki sorunları çok iyi bilmeli yaşadığı toplumun kültürünü hazmetmelidir. Gençler sadece meslek sahibi olmanın yeterli gelmeyeceğine inanmalıdırlar. Bunun yanında proaktif bir kişilik geliştirmenin ve içinde yaşadığı toplumun ihtiyaçlarını tanımanın ve İslam halkasından kopmadan sorumluluklarını yerine getirmenin bir vecibe olduğunu idrak etmelidirler.