Ucuzculuk ve Kolaycılık
MÜSLÜMANLARIN bir kısmı ne kadar ucuzcu ve kolaycı oldu... On bir ay boyunca dine ve Şeriata aykırı bir yığın günah işleyecek, haram yiyecek, nice haltlar karıştıracak. Sonra umreye gidecek, Zam Zam Tower'de kalacak, bir yığın israf sergileyecek, bütün günah kirlerinden arınıp anasından doğmuş gibi tertemiz olup dönecek...
Kuş kadar aklı olan bir Müslüman böyle düşünür mü?
İslam dini bize, dünya vazifelerimizi ihmal etmemek şartıyla dünyayı hor görmemizi, dünyaya bel bağlamamızı, dünyanın çok aldatıcı olduğunu bildiriyor. Biz ise gırtlağımıza kadar dünya ihtiras ve şehvetlerine batmışız. Sonra şu veya bu duayı okuyup kolayca kurtulacağımızı sanıyoruz.
Sen Kur'ana, Sünnete, Şeriata, ahlaka, fazilete aykırı bir hayat sür, Allahın emirlerini yerine getirme, Allahın yasak kıldığı şeyleri yap ve sonra bir dua oku kurtul...
Dinimiz bize duaların kabul şartlarını bildiriyor.
Azgınlıkları, şehvetleri, günahları bırakacağız... Tevbe edeceğiz... İtikadımızı tashih edeceğiz... Beş vakit namazı dosdoğru kılacağız... Nefs-i emmarelerimizi dizginleyeceğiz... İhlaslı olacağız...
Allahü Teala ile mazlumların duaları (bedduaları) ardasında engel yoktur. Velev ki, onlar gayr-i Müslim olsunlar.
Müslümanlar, dualarının makbul olmasını istiyorlarsa isyandan itaate, riya ve nifaktan ihlas ve sıdka, günahtan taate, bid'atten sünnete, ilmihal konusunda cehaletten bilgi nurlarına hicret etmelidir.
Dualarımızın kabul edilmesi için:
İtikadımızı düzeltelim ve bid'atlerden arınalım.
Haram yemeyelim,
Ribaya bulaşmayalım,
Büyük günahları küstahça, utanmazca ve açıkça işlemeyelim,
Kul hakkı yemeyelim,
Saçı bitmedik yetimlerin haklarını yemeyelim,
Beytülmali hortumlamayalım,
Rüşvet almayalım,
Yolsuzluk yapmayalım,
Din sömürüsü yapmayalım,
Müstaqim=doğru ve dürüst Müslümanlar olalım.
Cenab-ı Hak, kendilerinden razı olduğu salih, seçkin, veli kullarının dualarını üzerimize sâyeban (gölgelik) eylesin. Resulullah Efendimiz (Salat ve selam olsun ona) biz Ümmetine, Kıyamete kadar sürecek hayırlı dualar etmiştir. Onun Şeriatına ve Sünnetine uyalım da bu dualardan yararlanalım inşaallah.
* (İkinci yazı)
Yirmi Sayfalık Bilgi
GEÇENLERDE bir yazıma pek öfkelenen biri mesaj göndermiş, "Bu Şevket Eygi'nin bütün bildiği yirmi sayfayı geçmez..." demişti...
Yirmi sayfa faydalı, zarurî, lüzumlu bilgi insanı kurtarmaya yeter de artar.
Yeter ki, bu bilgiler usûle (asıllara), temellere, öze ait olsun.
Birkaç sayfa sahih akaid (inanç) bilgisi, ibadetlere ait bilgiler, necata ulaştırıcı İslam ahlakına ait bilgiler, muamelat ve ahkam-ı sultaniye bilgileri, mürüvvet fütüvvet, ihlas... Dünya hayatına dair hikmet-bilgelik ilkeleri ve kaideleri...
Bir adam düşünün beyninde yirmi bin sayfa faydasız, değersiz, fasa fiso bilgi var, sanki ayaklı kütüphane. Lakin bu bilgiler onu ebedî saadet ufuklarına götürmüyor. Ne anladım ben onlardan!
Resulullah Efendimiz (Salat ve selam olsun ona) "Ya Rabbi faydasız (ve zararlı) ilimden sana sığırınım" buyurmuşlardır.
Bir Müslüman, Allahın kerem ve yardımıyla, yirmi sayfalık münci (necata götüren) bilgileri ezberleyerek ve bunları hayatına uygulayarak kurtulabilir, ebedî mutluluğa erişebilir.
Bu bilgiler Kur'andan, Sünnetten, Peygamber vârisi Rabbanî âlimlerin, fakihlerin ve kâmil mürşidlerin öğretilerinden çıkartılmış olmalıdır.
Bunlar gizli değildir.
Merhum Ömer Nasuhi Bilmen'in Büyük İslam İlmihali adlı kitabında bunların yüzde 90'ı mevcuttur. (Bazı konuları ismini zikr ettiğim kitabında işlememiştir.)
İmam-ı Gazalî hazretlerinin dört ciltlik İhyau Ulûmiddin adlı çok değerli kitabında bu bilgilerin yüzde 95'i mevcuttur.
Keşke ehliyetli ve liyakatli birileri çıksa da bu bilgileri özetlese...
Bendeniz için "Bu adam cahildir, bilip bileceği yirmi sayfayı geçmez" diyen kişiye Allah rahmetiyle muamele buyursun, bendenizi tahkir edeyim derken takdir ve tahsin eylemiş.
Keşke bu bildiğim yirmi sayfalık ıslah edici, kurtarıcı, ebedî saadete götürücü bilgileri hayatıma uygulayabilsem. Takma isimle yazmış, kim olduğunu bilmiyorum, duasını beklerim.