M. Emin Parlaktürk

M. Emin Parlaktürk

“Allah’ın Halifesi” Meselesi

“Allah’ın Halifesi” Meselesi

Meraklı insanların tartışmalarını bilirsiniz.
Bu tartışmalar genellikle duyumdan ibaret bilgilere dayanır.
Herkes kendi duyduğunun doğru olduğuna inandığı için, iddiasında ısrar eder durur.
Böyle olunca da, tartışmalar bir sonuca ulaşmaksızın devam eder gider.
Oysa, doğru bilgi için ana kaynaklara başvurulsa, tartışmalarının ne kadar anlamsız olduğu görülecektir.
***
Bu tartışmalardan biri de “halife” ya da “hilafet” konusudur.
Kur’an ayetlerine de atıf yapılarak insanın “Allah’ın halifesi” olduğunu söyleyenlere rastlıyoruz.
Acaba, gerçekten insan “Allah’ın halifesi” olabilir mi?
Arapça bir kelime olan “halife”nin sözlük anlamı; başkasının yerini alan kişidir.
Dilimize geçen “halef-selef” tabiri de aynı anlamda kullanılmaktadır.
Nitekim, Hz.Peygamber aleyhisselamın yerine geçen Hz. Ebubekir’e “Rasulüllah’ın halifesi” denmiştir.
Ondan sonra gelen Hz.Ömer’e ise, “Rasülullah’ın halifesinin halifesi” denmiş, daha sonra bu sıfatlar uzayacağı için sadece “halife” ismiyle yetinilmiştir.
Bu isimden başka, İslam devlet başkanlarına “emirul müminin” ya da “imam” dendiğini de biliyoruz.
İslam’ın ilk dönemlerinde, ne insanlar için, ne de devlet başkanları için “Allah’ın halifesi” unvanının kullanıldığını görmüyoruz.
Buna rağmen, sonradan halifelik ya da hilafet konusu, doğrudan Allah’ın zatıyla ilişkilendirilmiştir.
Buna göre, insan veya halife olan devlet başkanı; sanki Allah’a vekalet eden, O’nun yetkisini kullanan bir varlık olarak görülmüştür.
“Allah’ın halifesi” kavramı, işte bu anlayışın bir ürünüdür.

***
İslam anlayışında, yeryüzünde hiçbir varlık Allah Teala’yı temsil edemez ve O’nun yerini tutamaz.
Dolayısıyla, adı ve unvanı ne olursa olsun hiçbir insan, kendini Allah yerine koyarak O’nun yetkisini kullanamaz, tasarrufta bulunamaz.
İnsan, sadece Allah’ın kuludur(Zariyat,56), yoksa Allah’ın yerine geçen halifesi değil!
Başka bir ifadeyle, insan Allah’ın halifesi değil, yeryüzünün halifesidir.
Nitekim, Kur’an’da (En’am,165 ve Fatir,39), insanın yeryüzündeki halifeliğinden söz edilmektedir.
Yeryüzünün halifeliği için sadece dini bilgi yetmez, bunun yanında siyaset, ekonomi, imar, diplomasi vs. gibi yönetim bilgileri de gerekir.
Binaenaleyh, yeryüzünün halifesi konumundaki insanların veya Müslümanların başı olan halifenin görevi; önce Allah’ın kulu olduğunu bilmek, sonra da bu kulluğun gereği olarak kendisinin hizmetine sunulan dünya nimetlerini ve devlet imkanlarını Allah’ın emir ve yasakları doğrultusunda kullanmaktır.(A’raf,69; Yunus,14; Neml,62; Nur,55).
Kendini Allah yerine koyup yönetmek başka bir şeydir, Allah’ın dinine göre yönetmek başka bir şey!
İkisi birbirine karıştırılırsa, o zaman Allah’tan rol çalınmış ve kilisenin konumuna düşülmüş olur.
***
Peki, Hz.Adem aleyhisselam için halifeliğin anlamı nedir?
Yani , acaba Hz.Adem kimin yerine geçti de, Allah Teala Bakara,20’de onun için “halife” kelimesini kullandı?
Bunun cevabını da, İbn Kesir tefsirinde anlatılan ve Abdullah bin Abbas (r.anhüma)’dan nakledilen bir bilgiyle verelim:
“Yeryüzünde, insanoğlundan önce cinler vardı. Onlar fesat çıkardılar ve kan döktüler. Bunun üzerine Allah, meleklerden bir topluluk gönderdi. Melekler cinlerle savaşarak onları öldürdü. Cinlerden geri kalan az bir topluluğu da adalara ve dağ başlarına sürdüler. Yüce Allah, Adem ve zürriyetini halife kıldı (yani onları yeryüzünün hakimi yaptı).”
Bu sebeple, Allah’ın emir ve yasaklarını yeryüzünde hakim kılacağından dolayı Hz.Adem’e halife dendiğini söyleyen alimlerimiz de olmuştur.
Hasan-ı Basri’den de bir görüş aktaralım.
Diyor ki; “insana halife denmesinin sebebi, nesillerin birbiri ardına gelmesidir.”
***
Görülüyor ki, insana “Allah’ın halifesi” denmesi, hem lügavi(sözlük) hem de ıstılahi (kavramsal) yönden yanlıştır.
Çünkü, halife kelimesi, yerine geçilen kimsenin yokluğunda kullanılır.
Oysa, Allah’ın yok olması düşünülemez.
İnsanın, O’nun yerini alması da mümkün değildir.
Not: Ramazan boyunca KonyaTV’de sunduğum “sahur programları”na ilgi gösteren ve takdirlerini ileten kardeşlerime teşekkür ederim.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
45 Yorum
M. Emin Parlaktürk Arşivi