Hiç utanma yok bunlarda
Sözde "uzman" geçiniyorlar. Hepsi "küçük dağları ben yarattım" der gibiler. Havalarından yanlarına yaklaşmanın imkânı yok. Buna karşılık, "uzmanız" dedikleri konularda en temel gerçeklerden bile habersizler. Geçmişleri "karavana" atışlarla dolu!..
Şimdi de bir Suriye tutturmuş gidiyorlar. Türkiye'deki bütün olayları Suriye'deki gelişmelere bağlıyorlar. Suriye ile yatıp Suriye ile kalkıyorlar.
Vay efendim olacağı buymuş. Yok efendim, Türkiye yanlış politikalar uygulayıp, durup dururken başına bela açmış. Beşar Esad da kızıp, PKK'yı üzerimize salmış. Mış da mış mış...
Son derece sığ ve alabildiğine gerçeklerden uzak değerlendirmeler yapıyorlar...
* * *
Bunlar, ya gerçekten saf, ya da milleti saf sanıyorlar. Bir başka ihtimal de bütün bu değerlendirmeleri maksatlı olarak yapıyorlar!
Yıllardır hep birlikte yaşıyoruz...
Televizyona çıkıyorlar, gazetelerde yazılar yazıyorlar, salonlarda konuşuyorlar; vatandaşı oyalayıp duruyorlar. Daha sorunun adını bile doğru koyabilmiş değiller. Herkesi, "çözüm" ve "çözümsüzlük" kelimeleri arasına sıkıştırıp kafaları bulandırmaya çalışıyorlar. "Peki çözüm ne?" diye soruyorsunuz. Onu da söyleyemiyor; kıvırıyor, topu dolandırıp duruyorlar.
Oysa, 1970'li yıllardan beri Türkiye'de ne yapılmak istendiği açık ve net olarak belli. O dönemde PKK değil "Apocular", KCK değil DDKD gibi kuruluşlar vardı. Marksizm adına hareket ediyorlardı. "Silahlı Halk Ayaklanması" ile sonuç almayı planlıyorlardı.
Yapılan bütün tartışmalarda da "bağımsızlık" taleplerini açıktan söylüyorlardı.
1980 İhtilali'nin ardından PKK ortaya çıktı.
Biz ona "terör örgütü" dedik. Ancak, bu terör örgütünün de belli bir hedefi vardı. Ulaşılmak istenen amaç, yine Türkiye'nin belli bölgelerinde ayrı bir yapı kurmaktı.
Bizim sözde uzmanlarınız "yok canım" dediler:
* Sadece bazı kültürel ve sosyal hak talepleri var.
Şöyle bir geriye doğru gidip bakın. O taleplerin neredeyse hepsi gerçekleşti. Türkiye, zaman içinde geçmişte hayal bile edilemeyen pek çok adım attı. Buna rağmen akan kan dineceğine daha da arttı.
Niye?
Çünkü, sorunun adı doğru konulamadı. Nihai hedef bölünmeydi ve sürekli olarak çıta yükseltilerek bu hedefe doğru ilerlendi.
* * *
Şimdi, Türkiye'deki bütün olup biteni Suriye'deki gelişmelere bağlayanlara sormak lazım:
* Türkiye Beşar Esad'la iyi geçinseydi, sırtını sıvazlasaydı, son günlerde yaşadıklarımızdan farklı bir tablo mu ortaya çıkacaktı?
Tabi ki değil!
Çünkü, PKK bundan 2,5 yıl önce saldırıları artırma kararı aldı. 1970'li yıllarda olduğu gibi Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne karşı "Silahlı Halk Savaşı" stratejisi benimsendi.
KCK Yürütme Konseyi Üyesi Duran Kalkan aylar önce açıkladı:
* Strateji değişti. Kürt sorununu, devrimci halk savaşı ile çözeceğiz.
Bu sözler, örgütün resmi internet sitelerinde de yayınlandı.
Sözün kısası...
Henüz Suriye'de hiçbir kıpırdanma yokken bu kararlar alındı. PKK, son 2,5 yıldır yığınak yaptı, bugünlere hazırlandı. Beşar Esad dimdik ayakta dursaydı da Türkiye bu tabloyu yaşayacaktı.
Suriye'deki olaylar, sadece örgütün daha rahat hareket etmesine yol açtı.
* * *
Bakıyorum da bizim sözde "uzmanlarımız" hâlâ atışa devam ediyorlar. Aslında, "Çözüm kapıya gelmiş" de "Türkiye önüne çıkan fırsatı heba etmiş" de vesaire, vesaire...
Yine Türkiye gerçeklerini alt-üst edip, vatandaşı yanıltmaya çalışıyorlar.
Bunlar "yorum" adı altında saçma sapan sözleri sıralayadursun, PKK amacını artık saklamıyor. Çok net ifadelerle ortaya koyuyor.
KCK yöneticisi Bozan Tekin, bir-iki gün önce açıkladı. Aynen şu ifadeleri kullandı:
* Türk Devleti, Kürdistan topraklarında işgalci ve sömürgeci bir güçtür. Bölgedeki varlığının hiçbir meşruiyeti yoktur. Artık halk kendi sistemini inşa etmelidir.
Daha ne desin? Adam yıllardır yürüttükleri silahlı saldırının hedefinin Türkiye'yi bölmek olduğunu ilan ediyor.
Ama bu da işe yaramıyor. Yıllardır hep çuvallayan bizim sözde "uzmanlarımız" örgütün ne yapmak istediğini PKK'dan daha iyi biliyor!
Hâlâ milletin kafasını bulandırmayı sürdürüyor.
Üstelik utanmıyorlar ve sıkılmıyorlar; yüzleri de hiç kızarmıyor.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.