Hani herkes hayatında pek çok utanmaz insan görmüştür ama her utanmaz insanın da mutlaka utanacağı bir zaman gelmiştir veya utancından özür dilemiştir ya da bulunduğu mahalleyi, köyü, ilçeyi, yaşadığı yer neresiyse orayı terk etmiştir. Göçlerin pek çoğunda bu sebeplerde vardır. Bir kısım medyada utanmazlık nedir bilinmemekle birlikte, hiç mi bunları uyaran, ikaz eden, “Yapmayın, etmeyin, bu milletin kutsal değerlerine bu kadar yüklenmeyin. Onlar sizin velinimetleriniz, bu halk olmazsa siz de olmazsınız. Kursağınızdaki her lokmada bu milletin emeği, kazancı, alın teri var” diyen olmaz? Bayram boyunca her haberin ilk konusu kaçan ve kovalanan danalardı. Amerikan kovboy filmlerini aratmayan görüntülerle dolu bir bayram geçirdik. “Hey Allah’tan korkmaz, kuldan utanmazlar! Bayram, kaçan ve kovalanan danalardan mı ibarettir? Bu ülkede bayrama dair başka haberler yapılamaz mıydı?” Kurban Bayramı bir ibadet ve şükür bayramıdır. Bayramın kendine has öyle mükemmel özellikleri vardır ki, bir toplumun huzur ve refahı Ramazan ve Kurban bayramında gizlidir. Hani aynı haberleri Hıristiyan bir ülke yapsa veya Hindistan’da ineklere tapanlar yapsa, yüreğimiz yanmaz ve en azından “Gavur olduklarından Müslüman düşmanlığı yapıyor” denilebilir. Peki, bizim içimizde olanlara ne diyelim? Ayrıca bunların her biri de yeri gelince Müslüman olduklarını söylemezler mi? ölünce herhangi bir camide namazları kılınmaz mı? Bir insanın namazı kılınıyorsa Müslüman olduğuna şahitlik etmiş olmaz mıyız? “Evet öyle olur.” O zaman, Kurban Bayramı’nı dana kovalamaktan ibaret sayıp, günlerce insanlara haber diye sunanları kim hangi sınıfa dahil etmek istiyorsa o sınıfa dahil etsin. Kimsenin Müslümanlığını kimsenin ölçme hakkı yoktur. Herkesin dini kendisine, herkesin Müslümanlığı da kendisine. Dinin sahibi Allah’tır, kimin dindar, kimin dinsiz olduğunu da yine Allah bilir. Burada kimsenin dinini veya dinsizliğini tartışmıyorum. Bir başka örnek de eğlence meselesiydi. Kurban Bayramı ile dansöz oynatmanın ve bunu da bayram adı altında işlemenin mantığını da yine hiç kimse anlamış değil. İslâm’ın dışında diğer inançlara mensup kişilere; “Sizin inanç değerlerinizde veya bayram günlerinizde dansöz oynatmak var mıdır” diye sordum. Elbette alacağım cevap belliydi. “Hayır” oldu. Kurban Bayramı’nın muhtevasına sahip çıkan televizyonlar hariç, diğer kanalların hemen hepsinde bayram eğlencesi adı altında dansöz oynatıldı. Kimsenin dansöz oynatmasına falan da karışma hakkım yoktur. İsteyen istediğini oynatabilir ama bayram adına, bayramı dini bir değer olarak algılayan halk adına dansöz oynatma mantığını da izah etmek mümkün değildir. Kurban Bayramı ve muhtevasını, dansöz oynatmak, kumar, içki ve gece alemi yapmak gibi algılayan zeka ürünlerinin iyi niyetli olması elbet düşünülemez. Sadece ve sadece, fitne fesat çıkarmak ve belli odaklardan menfaat temin etmekten öte bir şey değildir yapılanlar. Aile sevgisinden yoksun, aile bütünlüğü ve korumasını yaşamamış, o sıcaklığı hissetmemiş, anne nedir, baba nedir, evlat nedir bilmeyen, içinde barındığı toplumu kendisinden kabul etmeyen ve halkın inanç değerlerine karşı devamlı tazyikte ve tecavüzde bulunan bu tiplere ne denilir onu da bilmiyorum. Aklı erenler kendileri bir isim bulsunlar. |
|
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.