Siz de yalnızlıktan korkuyor musunuz?
İnsanın Yalnızlık modern insanın en korktuğu şeydir. Çünkü modern insan kendisiyle baş başa kalmaktan, varoluşsal gerçeğini bilmekten, ölümden, sorumlu olmaktan kaçınır. Anı yaşamak ve haz odaklı bir hayatın hamiliğini yapmak ister. O yüzden hem yakınlarından gün geçtikte kopuş yaşar hem de yalnızlıktan kaçar. Bir paradoksun içinde yaşar ama farkında değildir.
Modern insan, hazlar içinde yoğrulmuş bir hayat tahayyül eder. Ölüm ise bütün bu hazları yerle bir eden ve kişiye acziyetini yalnızlığını hatırlatan bir duygudur. Ve ahiret inancı zayıf olduğundan kişi kendini daima bir belirsizlik içinde hisseder.
Bugün yalnızlık büyük bir tehlike olarak arz ediliyor. Batı zihniyeti taşıyan insanlar için yalnızlığı düşünmek bile korkutucudur. Buna karşın Müslüman kişi, yalnızlıktan kaçınmadığı gibi yalnızlığa çekilirken de özünü bulmayı Allah'la hem hal olmayı ve kul olarak daha sağlam adımlarla yürümeyi, arınmayı hedefler. O yüzden yalnızlık onun için korku verici bir durum değildir. Modern insan, çoğu zaman terk edilmenin acısını, kendisine ve topluma karşı tepkisini yalnızlığa çekilerek ifade eder. Aslında bu reaksiyonel bir tepkidir. Bu nedenle kişiye büyük ızdırap vermektedir.
Çevremize baktığımızda insanların yalnızlıktan ne kadar çok korktuklarını ve bunun tezahürlerini acı bir şekilde yaşadıklarını görürüz. İnsanlar metrolara, sokak ve caddelere park ve bahçelere kendilerini atıyor ve kalabalığa karışmak istiyorlar. Gözlerinde yoğun bir korku var ve hiç tanımadıkları insanlarla bir arada olmak onları rahatlatıyor.
Müslüman, yakınlarıyla ilişkilerini iyileştirmeye önem verdiği kadar çevresindeki insanlarla da iç içe bir hayat sürer. Bu nedenle patolojik bir yalnızlığa pek düşmez. Ancak özellikle belli bir yaştan sonra, insanlar kendilerini gerçekleştirmek, içindeki sesi duymak ve arınmak için zaman zaman yalnızlığa ihtiyaç duyabilirler. Bu geçici bir şeydir ve kişinin kendini görmesini sağlar. Çünkü gençlerde gördüğümüz dışa açılma eğilimine karşın orta yaş insanı da zaman zaman kendi iç dünyasına eğilme ve burada bir muhasebe ve murakeye çekilme ihtiyacı içindedir.
Yerel kültür ve zenginliklerin zayıflatılması, ailenin küçülmesi ve bireyselleşmenin yaygınlaşması ile birlikte insanların yalnızlığı artmaktadır. Ancak öyle de olsa Müslüman kişi, İslami olarak kendini olgunlaştırmış sorumluluğunun farkına varmışsa, yalnızlaşan insanlara kardeş olmaya devam eder ve bunu kendisi için bir sorun haline getirmez. Çünkü Allahın kendisini gördüğü ve kuşattığını bilmektedir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.