Hüseyin Öztürk

Hüseyin Öztürk

Evvel Âhir ve Mansur Ahengi

Evvel Âhir ve Mansur Ahengi

Sormaya çekindiğim ve ezile ezile sorduğum sorulardan birisi şudur:


-“Bugünlerde hangi kitabı okuyorsunuz veya en son hangi eseri okudunuz?”

Sorunun cevabı ise çok harikadır.

-“Evde çok kitap var ama okumak için fırsat bulamıyorum.”

Aklına gelen bir iki yazar ismi ya da benim hoşlanacağım yazar isimlerini sayarak entelektüel ve okuyan birisi olduğunu, genzini ayıklaya ayıklaya söyler.

Bir insanın sık sık genzini ayıklayarak cevap vermesi; “Seni atlatmayı beceremiyorum, üstüme gelme” demektir.

Bir de bu soruyu;

-“Şiir okuyor musunuz ya da sever misiniz” diye sorunca;

-“Şiir sevilmez mi” diye sanki yanlış bir şey sormuşum gibi ekşi ekşi bakılır.

Sorduğum soruların mahcubiyeti altında ezilerek mevzuyu değiştiririm.

¥

Efendim bu hafta iki şiir kitabımız var gündemimizde.

İlk şiir kitabımız; “Evvel Âhir” ismiyle Süleyman Çelik’e ait. Diğeri ise “Mansur Ahengi” adıyla Mürsel Sönmez’e ait.

Her iki şair de şiirlerinde olduğu gibi dünya için eğilip bükülmeden, menfaat dolu yön levhalarına aldırış etmeden, zikzak çizmeden yaşayan sessiz iki güzide insandır.

¥

Yukarıdaki soruyu şimdi kendime soruyorum: “Şiir okuyor ve seviyor muyum?”

El cevap; “Şiiri severim ama her şiiri değil. Şairi severim ama her şairi değil.”

Süleyman Çelik ile Mürsel Sönmez’in şiirlerinden önce kendilerini sevmişimdir. Bir insanı sevdiyseniz sözünü de seversiniz. O yüzden şiirlerini de severim.

Şair ve şiir kadar bir başka önemli mesele de şiir kitaplarını basmayı göze alan yayıncıdır. Günümüzde yayıncıların kulaç kulaç kaçtığı bir meseledir şiir kitaplarını basmak. Bir yürekli adam çıkmış ve bu iki kitabı basmış.

Şefik Memiş’in yönetiminde faaliyetini yürüten İstanbul Yayınları arasından şiir dünyasına kazandırılan eserler, şiire ve şaire duyulan bir saygı kalitesinde basılmış.

¥

Süleyman Çelik’in şiirleri de Mürsel Sönmez’in şiirleri de; birbirlerini aldatan sevgililerin veya birbirinden ayrılan flörtlerin tekrar yeniden birleşmek için cicili bicili kafiyelerle birbirlerine kur yapacakları şiirlerden değil.

Yani ikna edecek söz bulamayan veya konuşma yetisi olmayanların, başkalarından apartarak kendininmiş gibi söyleyeceği sözlerle dolu mısralar değil. Adam gibi şiirler.

Bir kitap okuyup elde edeceğiniz bilgileri, bu şiirlerin birkaç mısrasında bulabilirsiniz. Fikir yüklü, düşünce ufkunu açan sözlerle örülü şiirlerdir.

Süleyman Çelik Kerbela’yı öyle güzel anlatmış ki, birkaç mısrasını paylaşayım:

“Suyun başını tuttular, kavruldun,

Sevgili’nin öptüğü başına da kıydılar

“Hüseyin bendendir, ben de Hüseyin’denim.”

Esvaplarına göz diken çapulcular

Bilemediler ki Hüseyin, sen neredeydin

Kanatları altında Resulün, nurlu ellerindeydin.

¥

Şiir kitapları hakkında bilgi için; İstanbul Yayınları: 0216 557 82 87

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Hüseyin Öztürk Arşivi